15. Ceza Dairesi 2018/6459 E. , 2018/6939 K.
"İçtihat Metni"Nitelikli hırsızlık suçundan sanıklar ..., ..., ... ve ... hakkında 5237 sayılı TCK’nın 142/1-a, 143, 35, 53. maddeleri gereğince ayrı ayrı 10 ay 15 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına dair Uşak 3. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 14/10/2008 tarihli ve 2006/671; 2008/836 E.K. sayılı karar lehine vaki temyiz istemi üzerine onama talebine dayanılarak dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 2009/232360 sayılı tebliğnamesiyle dairemize gönderilmiş, Dairemizin 11/06/2014 tarih ve 2013/21006; 2014/11679 E.K. sayılı kararıyla hükümlerin onanmasına karar verilmiştir.
6352 sayılı Yargı Hizmetlerinin Etkinleştirilmesi Amacıyla Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına ve Basın Yoluyla İşlenen Suçlara İlişkin Dava ve Cezaların Ertelenmesi Hakkında Kanunun yürürlüğe girmesi üzerine anılan kanunun 99. maddesiyle değişik 5271 sayılı CMK.nın 308.maddesi uyarınca Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığından yapılan itiraz üzerine Dosya incelenerek gereği düşünüldü.
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının itiraz dilekçesinde ileri sürülen düşünce yerinde görüldüğünden itirazın KABULÜNE,
Dairemizin 11/06/2014 tarih ve 2013/21006; 2014/11679 E.K. sayılı kararının, nitelikli hırsızlığa teşebbüs suçu ile ilgili verilen hükümler açısından KALDIRILMASINA,
Nitelikli hırsızlığa teşebbüs suçundan sanıklar hakkında verilen mahkumiyet hükümleri sanıklar ... ve ... müdafiileri ile sanıklar ... ve ... tarafından temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Sanıkların, eldiven ve pense kullanarak, Devlet Demir Yolları’na ait direklerde bağlı olan bakır iletişim tellerinin belli bir kısmını kestikleri ve rulo haline getirdikleri, henüz suç yerinde bulundukları esnada, müdahale eden jandarma personeli tarafından yakalandıkları, böylece nitelikli hırsızlığa teşebbüs suçunu işlediklerinin iddia edildiği olayda, sanık, katılan ve tanık beyanları ile dosya kapsamına göre, suçun sanıklar tarafından işlendiği sabit olmakla bu gerekçelere dayanan mahkemenin kabulünde bir isabetsizlik bulunmamıştır.
Tekerrüre esas mahkumiyeti bulunan sanıklar ... ve ... hakkında 5237 sayılı TCK"nın 58. maddesinin uygulanmaması aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre; sanıklar ... ve ... müdafiileri ile sanıklar ... ve ...’ın sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
a-Sanıklar hakkında TCK’nın 142/1-a, 143, 35. maddeleri gereğince hüküm kurarken sonuç ceza olarak “10 ay 15 gün” belirlenmesi gerektiği gözetilmeden, sehven “10 yıl 15 gün” yazmak suretiyle fazla ceza tayini,
b-5237 sayılı TCK"nın 53. maddesinin 1. fıkrasının c bendinde yer alan haklardan, sadece kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlığa ait bir hizmetten bulunmaktan yoksun bırakılmaya ilişkin hak yoksunluğunun aynı maddenin 3. fıkrasına göre koşullu salıverilme tarihinden itibaren uygulanmayacağı gözetilmeden, alt soyu dışındaki kişileri de kapsayacak şekilde 53/1-c maddesi gereğince güvenlik tedbirlerinin uygulanmasına hükmedilmesi,
Kanuna aykırı olup, hükümlerin bu nedenlerle 5320 sayılı Kanun"un 8.maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, fakat, bu aykırılıkların yeniden yargılama yapılmaksızın aynı Kanun"un 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hüküm fıkralarında yer alan, “10 yıl 15 gün” ibaresinin çıkartılarak, yerine “10 ay 15 gün” yazmak ve 5237 sayılı Kanun"un 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin bölümlerin tamamen çıkartılıp yerine, "5237 sayılı TCK"nın 53. maddenin 3. fıkrası uyarınca, 1. fıkranın c bendinde yer alan, kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık haklarından koşullu salıverilme tarihine kadar, 1. fıkrada yazılı diğer haklardan cezanın infazı tamamlanıncaya kadar yoksun bırakılmasına" denilmek suretiyle hükümlerin DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 22/10/2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi.