Güveni kötüye kullanma suçundan sanıklar hakkında verilen mahkumiyet hükümleri katılan vekilleri ve sanıklar müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü; Sanıkların Aegean Independent Estates isimli işyerinde emlak alım satım işi ile uğraştıkları, katılanın evini satması için sanıklar ile anlaştığı, sanıkların katılana ait evi 235.000 TL karşılığında sattıkları, satış bedelinin 75.000 TL"lik kısmının nakit olarak katılana ödendiği, geri kalan kısım için her biri 80.000 TL bedelli 20/06/2012 ve 20/07/2012 keşide tarihli iki adet vadeli çek verildiği, katılanın vade tarihinde yurt dışında olacağından sanıkların vade tarihinde çekleri tahsil ederek hesabına göndereceklerini söylemeleri üzerine katılanın çekleri sanıklara verdiği, sanıkların bedelini tahsil ettikleri çeklerin bedelinden 50.000 TL"sini katılana gönderdikleri ancak geri kalan 110.000 TL"sini katılana vermeyerek uhdelerinde tutmak suretiyle güveni kötüye kullanma suçunu işlediklerinin iddia edildiği olayda; Sanıkların bir hizmet ilişkisi karşılığında katılana iş yaptığının tespit edilmesi halinde eylemin, TCK’nın 155/2. maddesinde düzenlenen hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçunu oluşturacağı dikkate alınarak, gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek şekilde ortaya çıkarılması açısından; sanıkların emlak işi yaptıklarına dair belgenin bulunup bulunmadığının araştırılması ile bulunması halinde getirtilerek incelenmesi, taraflar arasında yazılı bir sözleşme yapılıp yapılmadığı ve katılanın sanıklara bu iş karşılığı yazılı veya sözlü olarak komisyon vermeyi taahhüt edip etmediği hususlarının araştırılması, sanıkların çek bedelini tahsil etme yetkilerinin bulunup bulunmadığının kesin olarak belirlenmesi ile ilgili belgelerin dosyaya konulmasından sonra sonucuna göre sanıkların hukuki durumlarının tayin ve takdirinin gerektiği gözetilmeden eksik inceleme ve yetersiz gerekçe ile yazılı şekilde hüküm kurulması, Kabule göre de; Sanıklara yüklenen güveni kötüye kullanma suçu nedeniyle, hükümden sonra ve 02.12.2016 tarih ve 29906 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren 6763 sayılı kanunun 34. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK 253. ve 254. maddeleri gereğince uzlaştırma işlemleri yapılmasından sonra sonucuna göre sanığın hukuki durumunun değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması, Kanuna aykırı olup, katılan vekilleri ve sanıklar müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca, hükümlerin BOZULMASINA, 22/10/2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi.