23. Hukuk Dairesi 2017/1257 E. , 2020/2620 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki alacak davasının bozma ilamına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hüküm süresi içinde davalı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmiş ise de miktar itibariyle kesinlik sınırının altında kaldığından duruşma istemi reddedilerek incelemenin evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten ve temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili, müvekkilinin, davalı kooperatifin ağaç kesim işinde çalıştığını ve kestiği odunları kooperatife teslim ettiğini, buna rağmen hak etmiş olduğu bedelin kendisine ödenmediğini ileri sürerek, şimdilik 7.500,00 TL"nin ihtarnamenin davalıya tebliğ edildiği tarihten itibaren işleyecek reeskont faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı, davaya cevap vermemiştir.
Mahkemece davacının kooperatife olan borcu, ağaç kesimi karşılığındaki kooperatif adına tahakkuk ettirilen alacağından mahsup edilerek 4.227,44 TL"nin 15.03.2010 tarihinden itibaren işletilecek kanunî faizi ile birlikte davalıdan tahsiline dair verilen kararın taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine Dairemiz 06.04.2015 tarih 2014/7869 Esas 2015/2320 Karar sayılı ilamı ile davalı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddi ile davacının gerçekten davalı kooperatife borcunun olup olmadığı, varsa ne sebeple oluştuğu ve miktarının, taraf delilleri toplanarak gerektiğinde bilirkişi incelemesi yaptırılıp sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, bu hususta herhangi bir inceleme yapılmaksızın onaysız kooperatif defter kayıtlarına dayanılarak yazılı şekilde hüküm tesisinin usul ve yasaya aykırı olduğu gerekçesiyle davacı yararına bozulması üzerine mahkemece bozmaya uyularak hesap bilirkişisinden rapor alınmış yapılan yargılama sonunda alınan ek rapor uyarınca davacının davalıdan 8.362,79 TL alacaklı olduğu ancak taleple bağlılık ilkesi gereğince davacı vekilinin talebi dikkate alınarak 7.500,00 TL’nin dava tarihi olan 06.05.2010 tarihinden itibaren yasal faizi ile davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalı vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 07.09.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.