Ceza Genel Kurulu 2017/373 E. , 2018/142 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Ceza
Petrol kaçakçılığı suçundan sanık ..."nin beraatine ve suça konu kaçak akaryakıtın müsaderesi ve tasfiyesine ilişkin Babaeski Asliye Ceza Mahkemesince verilen 04.04.2012 gün ve 228-111 sayılı hükmün, katılan vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosyayı inceleyen Yargıtay 7. Ceza Dairesince 27.05.2013 gün ve 27800-11948 sayı ile;
"...Sanığın yöneticiliğini yaptığı akaryakıt istasyonunda yapılan denetim sonucunda yapılan incelemeler ve analiz raporuna göre satışa arzedilen akaryakıtın ulusal marker seviyesinin geçersiz çıkması ve akaryakıtla ilgili ibraz edilen alım belgelerinde marker seviyesinin uygun olmadığına dair bir bilginin bulunmadığı cihetle, sanığa isnat edilen suçun sabit olduğu gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması" isabetsizliğinden bozulmasına karar verilmiş,
Daire üyeleri M. Öztürk ve S. Saka “Sanık savunmalarında, dava konusu motorini dağıtıcı firmadan temin ettikleri şekliyle satışa sunduklarını, satın aldıkları tarihlerde başka firmaların aldığı akaryakıtlarda da marker seviyelerinin geçersiz çıktığını ileri sürmesi karşısında, sanığın savunmalarında ileri sürdüğü bu hususların araştırılması ve sonucuna göre sanığın hukuki durumunun takdiri gerektiğinden, sayın çoğunluğun eksik soruşturma bulunmadığı düşüncesi ile kararına katılmıyoruz” görüşüyle karşıoy kullanmışlardır.
Yerel mahkemece ise 09.05.2014 gün ve 299-278 sayı ile;
"...Suça konu akaryakıtın ulusal marker standartlarında bulunup bulunmadığı, böylece kaçak petrol tanımı kapsamına girdiği sabit bulunmakla birlikte, suça konu akaryakıtın Tekirdağ Marmaraereğlisi Dukoil Petrolcülük A.Ş."den satın alındığı, buna ilişkin belgelerin dosyada mevcut olduğu, satın alınan yakıtın toplam miktarı, satılan ve alınan miktarın faturalandırıldığı, EPDK"nın zorunlu otomasyon sistemi gereği yakıta sonradan müdahalede bulunulması halinde bunun tespit edileceği, başka petrol istasyonlarında da (Havsa ASCM 2010/69 esas 2011/118 karar sayılı dava dosyasında yargılaması yapılan ve beraat kararı verilen Polat Petrol) benzer sıkıntıların yaşandığı, yakıtın marker seviyesindeki yetersizliğin dağıtıcı firmadan kaynaklandığı, bu sebeple suça konu petrolün marker seviyesinin yetersiz olması nedeniyle, kaçak olduğunu bildiğine dair savunmasının aksine bir delil elde edilemediği..." gerekçesiyle önceki hükümde olduğu gibi sanığın beraatine karar verilmiştir.
Bu hükmün de, katılan vekili ile sanık müdafii tarafından temyiz edilmesi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 15.04.2016 gün ve 373274 sayılı "ret" ve “bozma” istekli tebliğnamesiyle Yargıtay Birinci Başkanlığına gönderilen dosya, Ceza Genel Kurulunca 14.12.2016 gün ve 644-1969 sayı ile; 6763 sayılı Kanunun 38. maddesi ile 5320 sayılı Kanuna eklenen geçici 10. madde uyarınca kararına direnilen daireye gönderilmiş, aynı madde uyarınca inceleme yapan Yargıtay 7. Ceza Dairesince 06.03.2017 gün ve 35-1590 sayı ile direnme hükmünün yerinde görülmemesi üzerine Yargıtay Birinci Başkanlığına gönderilen dosya, Ceza Genel Kurulunca değerlendirilmiş ve açıklanan gerekçelerle karara bağlanmıştır.
TÜRK MİLLETİ ADINA
CEZA GENEL KURULU KARARI
Özel Daire ile yerel mahkeme arasında oluşan ve Ceza Genel Kurulunca çözülmesi gereken uyuşmazlık; sanığa atılı suçun sabit olup olmadığının belirlenmesine ilişkin ise de; Yargıtay İç Yönetmeliğinin 27. maddesi uyarınca öncelikle, yerel mahkeme uygulamasının yeni hüküm niteliğinde olup olmadığının değerlendirilmesi gerekmektedir.
Ceza Genel Kurulunun süreklilik kazanmış uygulamalarına göre, şeklen direnme kararı verilmiş olsa dahi;
a) Bozma kararı doğrultusunda işlem yapmak,
b) Bozma kararında tartışılması gerektiği belirtilen hususları tartışmak,
c) Bozma sonrasında yapılan araştırma, inceleme ya da toplanan yeni delillere dayanmak,
d) İlk kararda yer almayan ve daire denetiminden geçmemiş olan yeni ve değişik gerekçelerle hüküm kurmak,
Suretiyle verilen hüküm, özde direnme kararı olmayıp, yeni bir hükümdür. Bu nitelikteki bir hükmün temyiz edilmesi halinde ise incelemenin Yargıtayın ilgili dairesi tarafından yapılması gerekmektedir.
İnceleme konusu dosyada; "...Sanığın, suç konusunun hukuka aykırılığını bilmediği ve istemediği, böylece sanığın suç işleme kastının olmadığı..." gerekçesiyle verilen sanığın beraatine ilişkin ilk hükmün, katılan vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Özel Dairece; “...Sanığın yöneticiliğini yaptığı akaryakıt istasyonunda yapılan denetim sonucunda yapılan incelemeler ve analiz raporuna göre satışa arzedilen akaryakıtın ulusal marker seviyesinin geçersiz çıkması ve akaryakıtla ilgili ibraz edilen alım belgelerinde marker seviyesinin uygun olmadığına dair bir bilginin bulunmadığı cihetle, sanığa isnat edilen suçun sabit olduğu gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması” isabetsizliğinden bozulduğu, bozmadan sonra yerel mahkemece; "...Suça konu akaryakıtın ulusal marker standartlarında bulunup bulunmadığı böylece kaçak petrol tanımı kapsamına girdiği sabit bulunmakla birlikte, suça konu akaryakıtın Tekirdağ Marmaraereğlisi Dukoil Petrolcülük A.Ş."den satın alındığı, buna ilişkin belgelerin dosyada mevcut olduğu, satın alınan yakıtın toplam miktarı, satılan ve alınan miktarın faturalandırıldığı, EPDK"nun zorunlu otomasyon sistemi gereği yakıta sonradan müdahalede bulunulması halinde bunun tespit edileceği, başka petrol istasyonlarında da (Havsa ASCM 2010/69 esas 2011/118 karar sayılı dava dosyasında yargılaması yapılan ve beraat kararı verilen Polat Petrol) benzer sıkıntıların yaşandığı, yakıtın marker seviyesindeki yetersizliğin dağıtıcı firmadan kaynaklandığı, bu sebeple suça konu petrolün marker seviyesinin yetersiz olması nedeniyle, kaçak olduğunu bildiğine dair savunmasının aksine bir delil elde edilemediği" şeklinde, bozma ilamında yer alan karşıoy gerekçeleri doğrultusunda yapılan araştırma sonuçları da hükme dayanak yapılarak, önceki hükümde yer almayan yeni ve değişik gerekçeyle sanığın beraatine karar verildiği anlaşılmıştır.
Bu itibarla, yerel mahkemenin son uygulaması direnme kararı niteliğinde olmayıp, ilk hükümde yer almayan yeni ve değişik gerekçeyle hüküm kurulmuş olması nedeniyle yeni hüküm niteliğindedir. Bu yeni hükmün doğrudan Ceza Genel Kurulunca incelenmesi mümkün olmadığından, dosyanın temyiz incelemesi için Özel Daireye gönderilmesine karar verilmelidir.
SONUÇ:
Açıklanan nedenlerle;
Babaeski Asliye Ceza Mahkemesince verilen 09.05.2014 gün ve 299-278 sayılı karar yeni hüküm niteliğinde olduğundan, dosyanın temyiz incelemesi için Yargıtay 7. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 03.04.2018 tarihinde yapılan müzakerede oybirliğiyle karar verildi.