Abaküs Yazılım
14. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/7712
Karar No: 2015/6014
Karar Tarihi: 01.06.2015

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2015/7712 Esas 2015/6014 Karar Sayılı İlamı

14. Hukuk Dairesi         2015/7712 E.  ,  2015/6014 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 14. Asliye Hukuk Mahkemesi
    TARİHİ : 25/02/2015
    NUMARASI : 2015/19-2015/78

    Davacılar vekili tarafından, davalılar aleyhine 05.12.2011 gününde verilen dilekçe ile maddi ve manevi tazminat istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 25.02.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı Ş.. K.. vekili ve davalı M..Yapı Denetim Ltd. Şti. vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne davalılar duruşma istemlerinden vazgeçmiş olmakla duruşma istemlerinin reddine karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
    _ K A R A R _
    Dava, davacılardan E.. S.."nun maliki ve diğer davacıların kiracı oldukları 1451 ada 29 parseldeki binanın, komşu 1451 ada 16 parselde toprak kazısı yapılması sonucu meydana gelen hasar nedeniyle bina bedeli, mahrum kalınan kira bedeli ve manevi tazminat istemlerine ilişkindir.
    Davalı arsa sahibi vekili, dosya içerisindeki belediyece düzenlenen belgelere göre davacının binasının ruhsatsız ve kaçak olduğunu, ekonomik değeri olmadığını aynı zamanda davacının müterafik kusurlu olduğunu, diğer davacıların kiralama belgelerinin bulunmadığını, davacının yıkmış olduğu binasının yerine değer artışına mazhar olan yeni bir bina yapmış olduğunu, manevi tazminat talebinin hukuka aykırı olduğu nedeniyle reddi gerektiğini savunmuştur.
    Diğer davalı M.. Yapı Denetim Ltd. Şti. vekili de 4708 sayılı Yapı Denetim Kanununun 3. maddesi uyarınca sadece ilgili idare ve yapı sahibine karşı sorumlu olup üçüncü kişilere karşı sorumluluğu bulunmadığı gibi davacı binasının kaçak yapı niteliğinde olduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
    Mahkemece, davacıya ait parsel ile aralarındaki yaklaşık 11 m kot farkının dikkate alınmayıp davalının parselinde mühendislik kurallarına aykırı şekilde hafriyat çalışması yapılması sonucu davacının binasının kullanılmaz hale geldiği ayrıca davacıya ait binanın kaçak olmasının kimseye yıkım hakkı vermeyeceği gerekçesiyle davacı E.. S.. tarafından açılan bina bedeline ilişkin davanın kısmen kabulü ile 619.240,00 TL"nin, taşınma giderine ilişkin davanın kısmen kabulü ile 1.000,00 TL"nin, mahrum kalınan kira bedeline ilişkin davanın kabulü ile 80.000,00 TL’nin 04.10.2011 tarihinden başlayacak yasal faizleriyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, davacı S.. S.. tarafından açılan taşınma giderine ilişkin davanın reddine, diğer davacılar tarafından açılan taşınma giderine ilişkin davanın kısmen kabulü ile 9.500,00 TL’nin 04.10.2011 tarihinden başlayacak yasal faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine, olayın oluş biçimi davalıların eylemleri nedeniyle manevi tazminata ilişkin davanın kısmen kabulü ile davacı E.. S.. için 10.000,00 TL, diğer davacıların her biri için 3.000,00 TL’nin 04.10.2011 tarihinden başlayacak yasal faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine karar verilmiştir.
    Hükmü, davalılar vekilleri ayrı ayrı temyiz etmiştir.
    TMK m. 683"teki "Bir şeye malik olan kimse, hukuk düzeninin sınırları içinde, o şey üzerinde dilediği gibi kullanma, yararlanma ve tasarrufta bulunma yetkisine sahiptir. Malik, malını haksız olarak elinde bulunduran kimseye karşı istihkak davası açabileceği gibi, her türlü haksız elatmanın önlenmesini de dava edebilir" hükmü ile mülkiyet hakkının kanunla toplum yararına kısıtlanabileceği temel ilke olarak kabul edilmiştir. Aynı maddenin ikinci fıkrasında, mülkiyet hakkının nasıl korunacağı hükme bağlanmış, 730 ve 737. maddeleriyle de taşınmaz malikinin başkalarına zarar vermesinin önlenmesi hedeflenmiştir.
    Yapma, kaçınma, katlanma olarak özetlenebilecek bu sınırlamaların önemli bir bölümü TMK"nın "komşu hakkı" başlığı altında, 737 ile 750. maddelerinde düzenlenmiş, 751 ile 761. maddelerinde de yine malikin yapması ve katlanması gereken hususlar belirtilmiştir.
    Dava, komşuluk hukukundan kaynaklanan tazminat isteğine ilişkindir.
    Komşuluk hukukundan kaynaklanan tazminat davalarında öncelikle davacının uğramış olduğu zararın miktarının bilirkişi aracılığı ile tespit edilmesi, tazminatın bu zarara göre tayin ve takdir edilmesi gerekir. Hemen belirtmek gerekir ki, tazminat miktarı hiçbir zaman zararı aşamaz. Ancak, davacının zararın artmasında kusuru varsa, tazminat miktarı 6098 sayılı BK"nın 52. maddesine göre indirilmeli veya tamamen ortadan kaldırılmalıdır. TMK"nın 730 ve 737. maddelerinden doğan sorumluluk kusura bağlı bir sorumluluk olmadığından, davalının kusursuz olması tazminat miktarının düşürülmesinde etkili olamaz.
    Öte yandan mülkiyet hakkının taşkın kullanılmasında ölüm veya cismani zarar söz konusu ise BK"nın 53 vd. maddelerine göre, ölüm veya cismani zarar bulunmadığı takdirde, komşu taşınmaz maliklerinin sağlık, huzur ve sükunları mülkiyet hakkının taşkın kullanılması nedeniyle bozulmuş ise kusursuz sorumlulukta uygulanan BK"nın 56. maddesi uyarınca manevi tazminata hükmedilebilir.Bu ilkeler ışığında somut olaya gelince; mahkemece tazminatın miktarının belirlenmesine ilişkin olarak yapılan araştırma ve incelemeler hüküm kurmaya yeterli değildir. Mahkemece davalı tarafın yokluğunda yapılan 2011/45 D.iş sayılı tespit raporuna ve keşif yapılmadan dosya üzerinden tanzim edilen 24.12.2012 tarihli inşaat mühendisinin raporu ve 12.06.2013 tarihli ek raporuna itibar edilerek hüküm kurulduğu görülmüştür. Bu nedenle mahallinde inşaat mühendisi bilirkişilerden oluşan kurul vasıtasıyla keşif yapılmalı, davacıların maliki olduğu binanın mühendislik kurallarına uygun olarak yapılıp yapılmadığı, dolayısıyla davacıların zararının artmasına neden olup olmadığı, varsa davacının kusur oranı değerlendirilmek suretiyle 6098 sayılı BK"nın 52. maddesi uyarınca zarar miktarından indirim yapılması gerekip gerekmediği hususu da değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir.
    Manevi tazminatla ilgili temyiz itirazlarına gelince; Kural olarak sadece kişilik hakkı ihlal edilen kimse manevi tazminat isteyebilir. Malvarlığına yönelik eylemler de şüphesiz kişiyi az veya çok üzüntüye düşürebilir ise de kişisel hakkı ihlal eden eylem niteliğinde kabul edilemeyeceğinden malvarlığının ihlali sonucunda ortaya çıkan zararlar için manevi tazminat istenemez. Somut olayda, davacıların altı katlı binasında oluşan hasar sonucu binanın can ve mal güvenliği açısından tamamı kullanılmaz hale gelip davacılar tarafından yıktırılmış ise de zararın kişilik haklarına yönelik bir özelliği olmayıp doğrudan doğruya malvarlığı hakkına tecavüz niteliği taşıdığından manevi tazminata yönelik talebinin reddi gerekirken kısmen kabulüne karar verilmiş olması da doğru görülmemiş ve bu sebeple hükmün bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatıranlara iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 01.06.2015 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi