11. Hukuk Dairesi 2012/10153 E. , 2012/15159 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasında görülen davada Adana 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 28/10/2009 gün ve 2008/371-2009/510 sayılı kararı onayan Daire’nin 30/01/2012 gün ve 2010/8830-2012/1036 sayılı kararı aleyhinde davacı vekili tarafından karar düzeltilmesi isteğinde bulunulmuş ve karar düzeltme dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya için düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra gereği görüşülüp düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin davalılardan ...’in maliki bulunduğu taşınmazı satın almak için bu davalı ile anlaştığını, taşınmaz üzerinde davalı ... lehine 1.derecede ipotek bulunduğunu, davalı bankanın 09.05.2008 tarihli yazısında konut kredisi bedelinin ödenmesi halinde ipoteğin kaldırılacağını bildirildiğini, müvekkilinin konut kredisi kullandığı TEB lehine 2. derecede ipotek tesis edilerek taşınmazı satın aldığını, müvekkilinin TEB’den aldığı 63.467,00 TL krediyi 23.05.2008 tarihinde davalı ...’in HSBC Bank hesabına konut bedeli açıklaması yazarak gönderdiğini, davalı bankanın gönderilen bedeli ...’in konut kredisi borcuna mahsup etmesi gerekirken etmemesi sebebiyle paranın davalı ... tarafından çekildiğini, davalı bankanın bilgi veren konumunda olduğunu ve kurulması düşünülen sözleşmenin varlığı ve ifası, irade beyanlarının doğruluğu konusunda üçüncü kişinin iradesini etkileyen davranışlarda bulunduğunu, hukuki işlem alanına katılmaktan dolayı sorumlu olduğunu ileri sürerek, 63.467,00 TL’nin 23.05.2008 tarihinden itibaren avans faizi ile davalılardan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı ... vekili, taşınmaz üzerinde bankanın 97.688,70 TL ipoteğinin mevcut olduğunu, davacı tarafından bankaya gönderilen dekontta diğer davalı ...’in isminin yer aldığını, bu paranın ...’in kredi riskine mahsup edilmesine dair açıklama ve talimat bulunmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Davalı ..., ilk cevabında gönderilen paranın davacı tarafından taşınmazın satın alması karşılığında peşin ödenmesi kararlaştırılan bedel olduğunu ifade etmiş, daha sonraki dilekçesinde gönderilen paranın kredi borcundan düşülmek üzere gönderildiğini ve banka personelinin bu durumdan haberdar olduğunu ifade etmiştir.
Mahkemece, davalı ...’in taşınmazını davacıya satıp bedelini tahsil ettikten sonra davacı tarafından 23.05.2008 günlü havale ile gönderilen parayı haksız yere alıp kullandığı, ipoteği kaldırtmadığı, davalı bankanın da ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takip başlattığı, gönderilen paranın davalı ...’e fazladan ödendiği ve davacıya iadesi gerektiği, davalı bankanın ise davacı tarafından ...’e gönderilen üzerinde konut bedeli ibaresi bulunan havaleyi talimata uyup ...’in hesabına aktardığı, davalı
bankanın bu paranın davalı ...’in kullandığı ve ödenmeyen kredi alacağına mahsuben gönderildiğini bildiği ve buna rağmen ...’in hesabına aktardığı iddiasının yasaya uygun delillerle kanıtlamadığı gerekçesiyle davalı banka yönünden davanın reddine, 63.467,00 TL’nin dava tarihinden itibaren yasal faiziyle ...’den tahsiline dair verilen kararın davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine karar Dairemizin 30.01.2012 günlü ilamıyla onanmıştır.
Davacı vekili bu kez karar düzeltme isteminde bulunmuştur.
Dosyadaki yazılara, mahkeme kararında belirtilip Yargıtay ilamında benimsenen gerektirici sebeplere göre, davacı vekilinin HUMK’nun 440. maddesinde sayılan hallerden hiçbirisini ihtiva etmeyen karar düzeltme isteğinin reddi gerekir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davacı vekilinin karar düzeltme isteğinin HUMK’nun 442. maddesi gereğince REDDİNE, alınması gereken 43,90 TL karar düzeltme harcı peşin ödenmiş olduğundan yeniden alınmasına yer olmadığına, 3506 sayılı Yasa ile değiştirilen HUMK"nun 442/3. maddesi hükmü uyarınca, takdiren 203,00 TL para cezasının karar düzeltilmesini isteyenden alınarak Hazine’ye gelir kaydedilmesine, 04/10/2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.