23. Hukuk Dairesi 2011/3559 E. , 2012/2009 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki kooperatif genel kurul kararının iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün davacı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacı Vek. Av. ...ile davalı Vek. Av..."nun gelmiş olmalarıyla duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- KARAR -
Davacı vekili, 24.05.2009 tarihli genel kurul toplantısında ölü iki üyenin toplantıya katılmış gibi gösterildiğini, iki hisse sahibi olan... isimli üyenin tek oy hakkına sahip olmasına rağmen kendi adına asaleten diğer hissedar adına vekaleten oy kullandığını, ek ödeme niteliğindeki 12/a maddesinde Yasa"nın 52"nci maddesinde aranan nisaba uyulmadığını, yüklenici firmaya 15.11.2009 tarihine kadar cezasız süre verilmesine ilişkin kararın İmar Kanunu"na aykırı olduğunu, inşaatların mevzi planına aykırı yapılması nedeniyle bu konudaki genel kurul kararının Yasa"ya uyarlık göstermediğini, genel kurulun 12/b,c, d, e bentlerinde alınan kararlarda Yasa"nın 51/1, Anasözleşmenin 33"ncü maddesinde belirtilen sayıya ulaşılmadığını ileri sürerek, 24.05.2009 tarihli genel kurulda alınan kararların iptalini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, öldüğü iddia edilen ..."un sağ olduğunu, vefat eden ... adına mirasçılarından ..."ın, diğer mirasçının imzasını taşıyan yetki belgesi ile katıldığını, ..."in sehven iki imza attığını, bilahare genel kuruldan ayrıldığını ve eşinin vekaleten genel kurulda bulunduğunu, inşaat yapımı için istenen ödemelerin olağan nisapla kararlaştırılabileceğini, alınan kararların Yasa"ya, iyiniyet kurallarına ve Anasözleşmeye uygun olduğunu, genel kurula katılımın en düşük olduğu anda dahi 150 üyenin mevcut olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, davacının ret oyu vermediği ve muhalefet şerhi yazdırmadığı kararların iptalini isteyemeyeceği, 335 kişinin katıldığı genel kurulda toplantı yeter sayısının oluştuğu, davacının usulsüz olduğunu iddia ettiği 11 oyun sonucu etkilemediği, 12/b maddesi görüşülürken 150 üyenin mevcut olduğu, bu bentle ilgili 89 oyla; c,d,e bentlerinde ise oybirliğiyle karar alındığı; b, c, d, e bentleri bakımından Anasözleşme 33"ncü maddesi ihlal edilmişse de HGK"nun 24.05.2000 tarih 2000/11-892, 921 E.K. sayılı kararında belirtildiği
üzere genel kurul yeter sayı ile toplandıktan sonra başlangıçtaki mevcudun altına düşse bile, anasözleşmede öngörülen toplantı ve karar yeter sayısı altına düşülmedikçe alınan genel kurul kararlarının geçerli olduğu gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Dava, genel kurul kararının iptali istemine ilişkindir. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda ve iptali istenen 24.05.2009 tarihli genel kurul toplantı tutanağında, ortaklar listesinde 506 üyenin kayıtlı olduğu belirtilmesine rağmen dosya içerisinde bulunan hazirun cetvelinde 557 kişinin ismi bulunmaktadır. Mahkemece, kooperatifin 506 üyesinin bulunduğu saptamasından yola çıkılarak toplantı ve karar nisabının oluştuğu sonucuna ulaşılmıştır. Hazirun cetvelinde yer verilen üye sayısı nazara alındığında hasıl olan çelişkinin giderilmesi gerekmekte olup, davacı vekilinin 15.10.2009 tarihli dilekçesinde geçen nisapla ilgili tüm iddialarının da tartışılması ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, Mahkemece bu hususlar üzerinde durulmaması yerinde görülmemiştir.
Diğer yandan, kooperatif genel kurulunda alınan, ödeme yapılmasına ilişkin kararın ek ödeme niteliğinde olduğu ve karar nisabının bulunmadığı iddia edilmekte ise de Mahkeme kararında bu iddiaya ilişkin gerekçe bulunmamaktadır. Mahkemece, kooperatife ait defter ve kayıtlar üzerinde kooperatif mevzuatı ve mali konularda uzman bilirkişiler aracılığı ile inceleme yaptırılarak, genel kurul tarihi itibariyle kooperatifin bir bilanço açığının bulunup bulunmadığının, karar altına alınan ödemenin hangi amaçla, nerelere kullanılacağının gerekçeli ve Yargıtay denetimine olanak sağlayacak şekilde düzenlenmiş raporla belirlenerek, buna göre belirlenen yükümlülüğün 1163 Sayılı Kooperatifler Kanunu"nun 31"nci ve 52"nci maddelerinde düzenlenen ek ödeme mahiyetinde bulunup bulunmadığının değerlendirilmesi ve sonucuna göre kararın yeterli nisap ile alınıp alınmadığının tespiti gerekir. Bu durumda, anılan kararın iptal yada yokluk yaptırımına tabi olup olmadığının, buna göre, davacıların dava açma hakkı bulunup bulunmadığının 53"ncü maddesi uyarınca belirlenip, anılan karara ilişkin iddia hakkında da karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde eksik inceleme ile hüküm tesisi doğru değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, davacı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 900,00 TL duruşma vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 15.03.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.