22. Hukuk Dairesi 2016/3029 E. , 2016/4832 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA : Davacı, feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili; müvekkilinin iş sözleşmesinin davalı tarafından geçerli sebep olmadan feshedildiğini belirterek feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar verilmesini, işe başlatılmama halinde tazminat ile boşta geçen süre ücretine hükmedilmesine karar verilmesini istemiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili davacının haksız ve mesnetsiz açmış olduğu davanın reddine, iş sözleşmesinin feshedildiğine yönelik bildirim, ibraz edilen belgelerle de sabit olduğu üzere, 26.08.2014 tarihinde yapılmış olup, 29.09.2014 tarihinde yani kanuni süresinden sonra açıldığını, bu sebeple süresinde olmayan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Her ne kadar tanık beyanları ve dosya kapsamı itibari ile davacının iş yeri çalışanına karşı davranışları çalışma düzenini bozacak nitelikte olması iş sözleşmesinin feshine geçerli sebep teşkil edecek nitelikte ise de işçinin davranışlarından kaynaklanan geçerli sebeple yapılacak fesihlerde fesih sebebinin açık ve kesin şekilde bildirilmek suretiyle “geçerli bir sebep” yazılı fesih bildirimi ile belirtilmek zorunluluğu bulunduğundan davalı tanığı beyanı ile 26.08.2014 tarihli fesih yazısının davacıya tebliğ edilmediği ispat edildiğinden bu sebeple iş sözleşmesinin sözlü olarak feshedildiği kabul edilmiş ve iş sözleşmesi yazılı olarak feshedilmemesi sebebiyle davanın kabulü ile feshin geçersizliğine ve davacının işe iadesine, davacının kanuni süre içinde başvurusuna rağmen davalı işverence süresi içinde işe başlatılmaması halinde ödenmesi gereken tazminat miktarının davacının kıdemi, fesih sebebi dikkate alınarak takdiren davacının dört aylık brüt ücreti tutarında belirlenmesine, davacı işçinin işe iadesi için işverene süresi içinde müracaatı halinde hak kazanılacak olan ve kararın kesinleşmesine kadar en çok dört aya kadar ücret ve diğer haklarının davalıdan tahsilinin gerektiğine karar verilmiştir.
Temyiz:
Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.
Gerekçe:
Davacının iş sözleşmesi davalı tarafından haklı sebep iddiası ile feshedilmiştir. Davacının işbu davaya konu olan dosya kapsamına yansıyan amirine karşı olan davranışlarının haklı sebep ağırlığında olmasa bile, işyeri düzenini bozucu ve iş akışını olumsuz nitelikte etkileyeceği sabit olduğundan işverenin feshinin geçerli sebebe dayandığının kabulü gerekirken, hatalı değerlendirmeyle işe iade kararı verilmesi isabetsizdir.
Belirtilen sebeplerle, 4857 sayılı İş Kanunu’nun 20. maddesinin 3. fıkrası uyarınca, hükmün bozulmak suretiyle ortadan kaldırılması ve aşağıdaki gibi karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçe ile;
1-Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararının BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA,
2-Davanın REDDİNE,
3-Karar tarihi itibariyle alınması gerekli olan 29,20 TL karar ve ilam harcından, peşin alınan 27,70 TL harcın mahsubu ile bakiye 1,50 TL karar ve ilam harcının davacıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
4-Davacının yapmış olduğu yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına, davalının yaptığı 330,00 TL yargılama giderinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan tarifeye göre 1.800,00 TL ücreti vekâletin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, kesin olarak 22.02.2016 tarihinde oyçokluğu ile karar verildi.
KARŞI OY
Dosya kapsamına göre, davalı iş yerinde beton dökme işi yapıldığı sırada, araçların geçtiği yol üstünde bulunan hava basınç hortumunun araç geçişi sırasında zarar görmemesi için davacı işçinin şefi tarafından hortumdaki basıncın düşürülmesi veya duruma göre tamamen bulunduğu yerden kaldırılması talimatına, bir şey olmaz diye karşılık verdiği, şefinde “sen nasıl ustasın yazıklar olsun” diye kendi kendine söylenmesi üzerine davacının “sen kimsin beni sen mi usta yaptın” diyerek şefin üzerine yürüdüğü araya diğer işçilerin girerek davacıyı olay yerinden uzaklaştırdığı olayda, olayın başlangıç biçimi, işçinin amiri olan şefin talimatına karşı çıktığı, iş yerindeki işveren malzemelerine yönelik umursamaz tavrını eleştiren şefe yönelik fiili başlangıç içeren davranışları değerlendirildiğinde, işveren tarafından yapılan feshin haklı sebebe dayandığı, haklı feshin doğrulandığı, işe iadeye ilişkin mahkeme hükmünün bu gerekçe ile bozulması düşüncesiyle sayın çoğunluk görüşüne katılmıyorum. 22.02.2016