Abaküs Yazılım
23. Hukuk Dairesi
Esas No: 2011/3477
Karar No: 2012/2003
Karar Tarihi: 15.03.2012

Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2011/3477 Esas 2012/2003 Karar Sayılı İlamı

23. Hukuk Dairesi         2011/3477 E.  ,  2012/2003 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

    Taraflar arasındaki ortaklığın tespiti, genel kurul kararının yok sayılması ve iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün davalı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacı ......ve .... vekili Av. ... ve ... Av. ... ile davalı vekili Av. ... gelmiş olmalarıyla duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
    - KARAR -
    Davacılar vekilleri, davalı kooperatifin üyesi olan müvekkillerine daire tahsis edildiğini, 22 ortaktan 21 tanesinin tapularını aldıklarını, davalı kooperatifin bu 22 ortağı birinci etap olarak gruplandırıp ikinci etap adı altında başka ortakları kaydettiğini, birinci etap olarak gruplanan ortakların davalı kooperatif ile görüşüp borcun tasfiyesi hususunda mutabık kalınarak tüm borçlarını ödeyip tapularını alıp, kooperatiften istifa ettiklerini, davalı kooperatifin 26.06.2004 tarihinde birinci etap ortaklarının çağrılmadığı genel kurul toplantısı yapıp, yönetim ve denetim kurulu raporlarının okunup onaylandığını, daha sonra 16.10.2004 tarihinde ise yeni bir genel kurul toplantısı yapılıp, kooperatiften istifa eden birinci etap ortakları aleyhine ortaklık aidatı alınmasına karar verildiğini ve davalı kooperatif tarafından çeşitli davalar açıldığını, bu davaların halen devam ettiğini, daha sonra ikinci etap ortaklarının ayrı bir kooperatif kurup faaliyete geçtiklerini, birinci etap ortaklarının sadece ..."ın bulunmasına rağmen sırf tüzel kişiliğinin devamını sağlamak için ikinci etap ortaklarının davalı kooperatifte kaldıklarını, ortak sayısının 11 olduğunu, aslında ikinci etapta olan ve sonradan ortak olan kişilerin yeni kooperatifte yer almasının gerektiğini, birinci etap üyeler ile ikinci etap üyelerinin hak ve vecibelerinin farklı olduğunu, bunun eşitlik ilkesine aykırı bulunduğunu, müvekkilinin davacılar ile benzer durumda olan diğer ortakların ortaklıklarının devam ettiğini, davalı kooperatif genel kurullarında davacılar ve benzer durumda olan diğer 10 kişinin aleyhine karar alındığını, kooperatifin dağılması veya diğer bir kooperatifle birleşmesi, anasözleşmenin değiştirilmesi, ek ödemeler getirilmesi konularında kararlar alındığını, bu kararların davacılar ve diğer 10 ortağın gıyabında alındığını, kararların Kooperatifler Kanunu"nun 51 ve 52. maddelerine aykırı olduğunu ileri sürerek, davalı kooperatifin 26.06.2004 tarihli ve devam eden genel kurulların yok sayılması ve iptaline, müvekkillerinin ortaklıklarının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, davacıların müvekkili kooperatifin üyesi iken, tapularını aldıktan sonra istifa ettiklerini, müvekkili ile davacılar arasında çeşitli davalar görüldüğünü, davacıların istifalarının kooperatifçe kabul edildiğini, 16.10.2004 tarihli genel kurulda alınan kararların hukuka uygun olduğunu, davacıların kendi istekleri ile istifa ettiklerini, yeniden kabul hususunda bir zorunluluk bulunmadığını, bu genel kurulda yapılan yönetim değişikliği sonucu yeni yönetimin, kooperatifin büyük borcu olduğunu tespit etmesi üzerine, üyelerden 24.000,00 TL alınmasına karar verildiğini, ancak davacıların bu bedeli ödemediklerini, 13.03.2009 tarihli genel kurulda davacıların üye olma taleplerinin reddedildiğini, ayrıca BK"nun 126/5. maddesi uyarınca davanın beş yıllık zamanaşımına uğradığını, genel kurul kararının iptali için, toplantı tarihinden başlayarak bir aylık hak düşürücü süre içerisinde açılması gerektiğini, istifaları kesinleşen ortakların dava açma ehliyetlerinin bulunmadığını, müvekkili kooperatifin davacılar hakkında 16.10.2004 tarihli genel kurulda kooperatiflerin aidatlar hususunda açılan davalarda, davacıların bu genel kurula itirazlarını yönelttiklerini, bu davaların Yargıtay denetiminden geçip kesinleştiğini, bozma dışında kalan hususların usuli müktesep hak oluşturduğunu, davacıların bu davayı açmakta hukuki yararlarının bulunmadığını, kötü niyetli olarak dava açtıklarını, davacılardan talep edilen bedelin kendilerinin sahibi olduğu 1. blok ... apartmanının inşaatından kaynaklanan borca ilişkin olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi kurulu raporu ve tüm dosya içeriğine göre; uyuşmazlığın davacıların ve benzer durumdaki kooperatif ortaklarının ibra sözleşmesi nedeni ile kendilerine tahsis edilen konutları tapudan devir ve teslim aldıktan sonra kendilerinin katılımı olmadan gerçekleştirilen kooperatif genel kurul kararlarının geçerli olup olmadığı ve davacıların ortaklık sıfatlarının sona erip ermediği noktasında toplandığı, davalı kooperatifin 26.06.2004 tarihli genel kurul gündeminde ortakların ibralarına ilişkin bir madde yer almadığı, ibra işleminin kabulüne yönelik bir genel kurul kararı bulunmadığı, bu nedenle ibra işleminin geçerli olmadığı, denetçi raporunun kabulünün de yönetim işlemlerinin onandığı sonucunu doğurmaya elverişli olmadığı, böylece taraflar arasında akdedilen 30.03.2004 tarihli "Sulh ve ibranamedir" başlıklı sözleşmeye dayanan ve ortağın ibrasına yönelik alınan 26.06.2004 tarihli genel kurulun yok hükmünde olduğunun belirlendiği, buradan hareketle 26.06.2004 tarihli genel kurulda ibralarına karar verilen ortakların o tarihten beri ortaklıklarının devam ettiği, mevcut ortaklara tahsis edilen konutlar dışında başka konut bulunmamasına rağmen, kooperatif müessesesinin ruhuna, Kooperatifler Kanunu"nun 8/3 ve anasözleşmenin 59. madde hükmüne aykırı olarak başka şahısların ortak olarak kaydedildikleri, kanunsuz olarak kaydedilen bu şahısların katılımı ile dava konusu alacağın dayandığı genel kurul ile müteakip genel kurul toplantılarının yapıldığı, bu ortakların giriş aidatı dışında başka aidat ödemedikleri, kaldı ki ... Yalısı Konut Kooperatifi ortağı olarak kaydedilmelerine rağmen, bilahare ... İnşaatları için ayrı bir kooperatif kurularak, ortaklıklarının bu kooperatife devredildiği, bu kişilerin gerçek ortak olmadıkları, dava dışı... hariç gerçek ortak olmayan kişilerin katılımı ile genel kurul yapıldığı, alınan tüm kararların kanun ve usule uygun olarak toplantı yapılmaması maddesi ile yok hükmünde olduğu, davacıların ortaklıklarının 26.06.2004 tarihinden beri kesintiye uğramadan devam ettiği, tüm genel kurul kararlarının yoklukla malül olmasına göre zamanaşımına tabi bulunmadığı gerekçesiyle, davanın kabulü ile davacıların davalı kooperatifin üyesi olduğunun tespiti ile davalı kooperatifin 26.06.2004 – 16.10.2004 – 23.06.2005 – 30.06.2006 – 07.06.2007 – 27.05.2008 ve 13.03.2009 tarihli genel kurullarında alınan kararların yoklukla malül olduğunun tespitine karar verilmiştir.
    Karar, davalı kooperatif vekilince temyiz edilmiştir.
    Her ne kadar davacıların davalı kooperatiften istifa ettikleri ve üyelik sıfatlarının kalmadığı anlaşılsa da kendi durumlarını ilgilendiren konularda dava açma haklarının olduğu kuşkusuzdur. Ancak davacıların davalı kooperatiften istifa ettikten ve bundan sonra davalı kooperatife bağlantılarının devam ettiğine ve zımnen üyeliğe kabul edildiklerine ilişkin bir delil sunulmadığından, mahkemenin üyeliğin devam ettiğine ilişkin kabulü yerinde değildir. Hal böyle olunca, davacıların üye olmaması nedeni ile genel kurula çağrılmamalarında ve yokluklarında karar alınmasında isabetsizlik bulunmamaktadır. Kooperatife üye olmayan kişiler yönünden kooperatif genel kurulu ancak genel giderlere katılma ve istifadan önce doğmuş olan kooperatif borçlarından, anasözleşme ve genel hükümlere göre karar alabilir. Davacıların önceki borçlarından ötürü ibra edildikleri ve konu ile ilgili ibranameler düzenlendiği iddiaları bulunmaktadır.
    Bu durumda, mahkemece, davalı kooperatifle tüm eski üyeler arasında ibraname düzenlenip düzenlenmediği, bunların kabul edilip edilmediği, ayrıca bu ibranamelerle birlikte hepsinin davalı kooperatife para yatırıp yatırmadığı, istifa eden kişilerden yeniden kooperatifin eski borçlarından ötürü para istenip istenmediği, üzerinde durulup tartışılarak ayrıca ibranameden sonraki genel giderler yönünden taşınmazları ellerinde tuttukları süre içinde katılma yükümlülükleri olduğu gözetilerek tüm deliller birlikte değerlendirilip, uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeye dayalı yazılı şekilde hüküm kurulmasında isabet görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı kooperatif vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davalı yararına BOZULMASINA, vekili Yargıtay duruşmasında hazır bulunan davalı kooperatif yararına takdir olunan 900,00 TL duruşma vekalet ücretinin davacılardan alınarak davalıya verilmesine, peşin harcın istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 15.03.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.






    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi