23. Hukuk Dairesi 2012/30 E. , 2012/2000 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-K A R A R-
Davacı vekili, davalının, müvekkili kooperatif aracılığıyla bankadan kredi kullandığını, borcu ödememesi sebebiyle davacı kooperatifin borcu bankaya ödendiğini, bu borcun tahsili için davalı aleyhine icra takibinde bulunduklarını, ancak davalının takibe haksız itirazı üzerine takibin durduğunu ileri sürerek, itirazın iptali ile alacağın % 40’ ından aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, dava konusu takip dosyasında alacak nedeni olarak belirtilen 02.10.2003 tarihli iki adet kooperatif kredi sözleşmesinin tanzim edildiği tarihte müvekkilinin yurt dışında olduğunu, sözleşmenin müvekkili tarafından imzalanmış olamayacağını, takibin dayanağı olan 2003 tarihli sözleşmenin dosyaya ibraz edilmediğini, dosyanın Adli Tıp Kurumuna gönderilmesi yönünde bir taleplerinin de olmadığını savunarak, davanın reddi ile davacının %40 tazminata mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, tüm dosya kapsamı ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, takibe konu alacağın Halkbank A.Ş. ile davacı kooperatif ve davalı borçlu arasında imzalanan Halkbankası kooperatif kredileri tip sözleşmesi ve sözleşmenin eki niteliğindeki müşterek ve müteselsil kefalet garanti şerhinden kaynaklandığı, sözleşmeden doğan ana paranın ödendiği, ancak akdi faizin ödenmediği, akdi faiz miktarının kredi alacaklısı Halkbankası tarafından kefil konumunda olan, davacı kooperatif hesabından çekildiği, akdi faiz alacağının sözleşme hükümleri ve TTK"nun 8. maddesi uyarınca ana para gibi faize tabi tutulması gerektiği, davalı borçlunun daha önce temerrüde düşürülmediği gerekçesiyle, davanın kısmen kabulüne, itirazın 11.249,96 TL asıl alacak üzerinden iptaline davalının kötü niyet tazminatı talebinin reddine, davacı yararına icra inkar tazminatına karar verilmiştir.
Karar, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bent kapsamındaki diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2- Dava, Kooperatif Kredileri Sözleşmesi uyarınca dava dışı banka tarafından açılan krediye kefil olan davacının hesabından banka tarafından çekilen miktarın kefil olan davalıdan tahsili istemine ilişkindir. Davacı kooperatifin kefil olarak ödediği miktarın tamamını açılan kredinin dava dışı kredi borçlusundan isteyebilmesi mümkündür. Ancak, kefil olan davalıya karşı açtığı dava ise kefilin kefile rücu davası olduğundan B.K.nun 488
maddesinin ikinci cümlesi uyarınca kefillerin sorumluluğu her bir kefile düşen pay ile sınırlıdır. O halde mahkemece, hüküm altına alınan miktardan kefil olan davalının payına düşen miktar kadar yükümlü olduğu nazara alınarak sorumluluğunun belirlenmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm altına alınan miktarın tamamından davalının sorumlu tutulması doğru görülmemiştir.
Kabule göre de tesbit edilmiş olan asıl alacak ve işlemiş faiz miktarı ayrı ayrı gösterilerek, hüküm kurulması gerekirken, BK"nun 104/son maddesine aykırı olarak asıl alacak ve işlemiş faiz toplamının asıl alacak olarak gösterilmesi suretiyle faize faiz işletilmesi sonucunu doğuracak şekilde karar verilmesi doğru olmamıştır.
SONUÇ: Yukarıda ( 1 ) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, ( 2 ) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, davalı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 14.03.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.