23. Hukuk Dairesi 2011/3561 E. , 2012/1996 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-K A R A R-
Davacı vekili, davalının, dubleks daire sahibi olduğunu, dubleks daire sahiplerinin 126.000,00 TL ödemelerine rağmen davalının 89.065,00 TL ödemesi bulunduğunu, toplam borcunun 36.935,00 TL olduğunu, bunun 35.135,00 TL si için senet alındığını, davalının, kalan 1.800,00 TL için ise elden ödeme yapacağını taahhüt etmesine rağmen ödeme yapmadığını ve senetlere mahsuben, fayans ustasına kooperatife yaptığı iş karşılığı 21.000,00 TL alacağı karşılığı otomobil verdiğini belirtmesine rağmen, aracın devrini yapmadığını, fayans ustası tarafından kooperatif aleyhine 21.000,00 TL için takip başlatıldığını, takip nedeniyle 21.000,00 TL ye ek olarak 3.250,00 TL icra masrafı ve vekalet ücreti için ödeme yaptıklarını, 21.10.2007 tarihli genel kurulda tüm üyeler için 1.400,00 TL aidat ödemesi kararlaştırıldığını, davalının bu miktarı da ödemediğini ileri sürerek, 1.800,00 TL eski borcu, 3.250,00 TL icra ve vekalet ücreti masrafı olmak üzere toplam 6.450,00 TL için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptalini ve icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davalının aracının, kooperatif borcundan ötürü fayans ustasına verildiğini ve fakat hacizden dolayı devir yapamadıklarını, bu borç nedeniyle icra ve vekalet ücreti masraflarının borçla birlikte talep edilmesi gerektiğini, istenen aidat alacağının yerinde olmadığını, dairenin teslim edilmemesinden ötürü asıl davalının zararlı olduğunu savunarak, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, davalının ödemesi gereken aidat toplamının 129.900,00 TL, ödediği miktarın ise 35.135,00 TL, borcun 36.935,00 TL ve verilen senedin de 35.135,00 TL olduğu gözetilerek, kalan kısım olan 1.800,00 TL nin senet dışı tutulmasının hayatın olağan akışına aykırı olduğu ve bu borcun ispatlanamadığı, fayans ustasının kooperatife yapmış olduğu takip nedeniyle 667,59 TL vekalet ücreti, 238,60 TL masraf olmak üzere toplam 2.906,19 TL nin kooperatifçe ödendiği ve davalının 1.400,00 TL aidat borcu bulunduğu gerekçesiyle, davanın 4.306,19 TL yönünden kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Karar, taraf vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, kooperatif aidat, icra takip gideri ve vekalet ücreti alacağına ilişkin başlatılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir.
1- Davalı vekilinin temyiz istemi yönünden;
İcra takibinde talep edilen 3.250,00 TL icra masraf ve vekalet ücretinin, davalı eski yöneticinin kusurlu eylemi sebebiyle kooperatifin maruz kaldığı takipten dolayı uğranılan zarar olduğu anlaşılmaktadır. Yöneticiler hakkındaki sorumluluk davasının, 1163 Sayılı Yasanın 98. maddesi delaleti ile TTK"nun 341. maddesi gereği genel kurul kararına dayanması ve denetçilerce açılması gereklidir. Mahkemece, bu konudaki taleple ilgili eksiklik giderilmeden hüküm kurulması doğru değildir.
Öte yandan, davalı tarafça huzur hakkı olduğundan bahisle takas mahsup talebinde bulunulmuş ve davacı kooperatif ile aralarında başka davalar devam ettiği savunulmuş olması karşısında, bu dava dosyaları getirtilerek, dosya kapsamı ve banka kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle, davacının alacağının varlığı ve miktarı konusunda ayrıntılı ve gerekçeli rapor aldırılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeye dayalı olarak yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamıştır.
2- Davacının temyiz istemine gelince;
Temyiz dilekçesi süresinde hakime havale ettirilmiş ise de, temyiz defterine kaydettirilmediği görüldüğü gibi, temyiz harcının yatırıldığına dair makbuza da dosya içinde rastlanmamıştır.
Temyiz dilekçesinin verilme usulü H.U....nun 434. Maddesinde açıklanmış olup, buna göre harca tabi ise temyiz dilekçesinin temyiz defterine kayıt ettirilip, temyiz harcının yatırılmış olması gerekmektedir. Davacı vekili tarafından bu işlemler yapılmamış,sadece temyiz dilekçesinin hakime havale ettirilmesi ile yetinilmiştir. Temyiz defterine kayıt ettirilip,harcı alınmayan temyiz dilekçeleri bakımından çözüm getiren 21.05.1985 gün ve 1984/5 esas, 1985/1 karar sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararında, harca tabi olmasına rağmen hesap edilip ilgilisinden alınmadan temyiz defterine kaydedilen temyiz dilekçeleri hakkında da HUMK`nun 434/3. maddesinde öngörülen eksik harç ödenmesi ile ilgili işlemin kıyasen uygulanması ve bu durumda temyiz isteminin, temyiz defterine kaydedildiği tarihte yapılmış sayılması gerektiği açıklanmıştır. Buna göre, somut olayda, temyiz defterine kayıt bulunmadığından, bu İBK.nın uygulanması gerekmemektedir.
Bu itibarla davacı vekili tarafından bu işlemler yapılmaksızın verilmiş katılma yolu ile temyiz dilekçesine konu temyiz isteminin reddine karar verilmesi gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, davalı yararına BOZULMASINA, (2) nolu bentte açıklanan nedenle davacı vekilinin temyiz isteminin reddine, peşin harcın istek halinde temyiz edenlerden davalıya iadesine, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere 14.03.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.