2. Hukuk Dairesi 2019/5278 E. , 2020/1239 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma - Nafaka
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm taraflarca temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
1-Davalı-karşı davacı kadının temyiz dilekçesinin incelenmesinde;
Harca tabi olan temyiz dilekçeleri harç alınmadan temyiz defterine süresi içinde kayıt edilmiş ise, sonradan harcı tamamlanmak koşuluyla geçerli olur (Y.İ.B.K.25.1.1985 gün ve 5/1 sayılı). Kararı temyiz edene ait temyiz dilekçesinin süresi içinde kayıt edildiği dilekçe üzerindeki meşruhattan anlaşılmaktadır. Harca tabi olmasına karşın harç alınmadan temyiz defterine kayıt edilen temyiz dilekçesi hakkında Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’ nun 2494 sayılı Yasa ile değişik 434. maddesinin 3. fıkrası hükmü benzetme yoluyla uygulanır. Bu durumda temyiz isteği dilekçenin temyiz defterine kayıt edildiği tarihte yapılmış sayılır. Ancak temyiz harcının mahkeme kalemince hesaplanıp temyiz edenden istendiği halde süresinde ödenmediği belgelendirilmiş ise temyiz isteğinin reddi gerekir (Y.İ.B.G.K. 25.01.1985 gün 5/1 sayılı). Dosyada gerekçeli karar temyiz eden davalı-karşı davacı kadına 27.12.2017 tarihinde tebliğ edilmiş, kadının 03.01.2018 havale tarihli temyiz dilekçesi temyiz defterine süresi içinde kayıt edilmiştir. Tarafların temyiz karar ve başvuru harçları eksikliğine ilişkin, Dairemizin 10.12.2018 tarih, 2018/1406 esas ve 2018/14214 karar sayılı iade ilamı üzerine mahkemece erkek eş yönünden eksik harç tamamlatma işlemlerinin yapıldığı ancak kadın eş yönünden hiç işlem yapılmamış olduğunun anlaşılması üzerine; kadın eş tarafından da, temyiz karar ve başvuru harç eksikliklerinin tamamlatılması yönünde Dairemizin 18.03.2019 tarih, 2019/1713 esas ve 2019/2868 karar sayılı ilamı ile HUMK m.434/3 uyarınca işlem yapılmak üzere dosyanın mahalli mahkemesine ikinci kez iadesine karar verilmiştir. Mahkemece, davalı-karşı davacı kadın vekiline; iade ilamımız doğrultusunda temyiz karar ve temyiz yoluna başvuru harçlarının yatırılmasına ilişkin muhtıra 22.04.2019 tarihinde usule uygun şekilde tebliğ edilmiş olup, kadın vekilinin 26.04.2019 tarihli dilekçesinde "Yerel mahkemenin ilk kararı (2014/286 E) 25.11.2015 tarihinde temyiz edilmiş ve harçları ile gider avansı bu tarihte yatırılmıştır. Yerel mahkemenin ilk kararı tedbir nafakası yönünden karar verilmediği için bozulmuş ancak bu karar ile “Sair hususların daha sonra değerlendirilmesine” karar verilmiştir. Sair hususlar yönünden yapmış olduğumuz temyizimiz yönünden daha sonra değerlendirilmesi kararı verildiği için ve diğer karar (2017/676 E) yönünden herhangi bir temyiz talebimiz olmadığı için yeniden harç yatırılmamıştır” demek suretiyle iade ilamımızın gereğini yerine getirmediği anlaşılmıştır. Y.İ.B.G.K. 25.01.1985 gün ve 5/1 sayılı kararı uyarınca; temyiz harcının mahkeme kalemince hasaplanıp temyiz eden davalı-karşı davacı kadından istendiği halde, verilen kesin süre içerisinde ödemediği anlaşıldığından kadının temyiz isteminin reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Davacı karşı davalı erkeğin temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;
Mahkemece verilen ilk hüküm taraflarca temyiz edilmiş, ilk derece mahkemesinin 15.10.2015 tarih, 2014/286 esas ve 2015/813 sayılı kararı; dairemizin 29.05.2017 tarih, 2016/703 esas ve 2017/6402 karar sayılı ilamı ile "Davacı-karşı davalı erkeğin boşanma davasının reddine, davalı-karşı davacı kadının karşı boşanma davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına" karar verilmiş, davalı-karşı davacı kadının birleşen nafaka davası ile ilgili doğru bir hüküm kurulmamıştır. Davalı-karşı davacı kadının birleşen nafaka davası ile ilgili herhangi bir hüküm kurulmaması kanunun açık ihlali mahiyetinde görüldüğünden, usul ve kanuna aykırı hükmün bu sebeple bozulmasına karar vermek gerekmiştir.” gerekçesiyle hükmün bozulmasına ve bozma sebebine göre sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına” karar verilmiştir. Mahkemece bozma ilamına uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda “Kadının birleşen nafaka davasının kabulü ile birleşen davacı kadın lehine dava tarihinden başlamak ve boşanma davasında belirlenen nafakayla mükerrer olmamak koşuluyla, aylık 200 TL tedbir nafakasının erkekten alınarak kadına verilmesine, fazlaya dair istemin reddine” şeklinde karar verilmiş, tarafların boşanma davaları hakkında hüküm kurulmamıştır. Dairemizin 2016/703 esas ve 2017/6402 karar sayılı bozma ilamı ile ilk derece mahkemesinin 2014/286 esas ve 2015/813 sayılı kararı tamamen ortadan kaldırılmış olup verilen hüküm hakkında kesinleşen bir yön bulunmamaktadır. O halde; mahkemece yapılması gereken iş, bozma ilamımızda belirtildiği üzere; tarafların boşanma davaları ve ferileri hakkında ve kadının birleşen nafaka davası olmak üzere her üç dava ile ilgili yeniden hüküm kurulması gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi usul ve kanuna aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün; yukarıda 1. bentte gösterilen sebeple davalı-karşı davacı kadının temyiz dilekçesinin REDDİNE, 2. bentte gösterilen sebeple BOZULMASINA, bozma sebebine göre erkeğin sair temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 18.02.2020 (Salı)