7. Ceza Dairesi 2015/14785 E. , 2015/17561 K.
"İçtihat Metni"5607 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu’na muhalefet suçundan sanık ... ’ün, anılan Kanun’un 3/5, 3/10, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 62/1 ve 52. maddeleri uyarınca 2 yıl 6 ay hapis ve 80,00 Türk lirası adlî para cezaları ile cezalandırılmasına dair İstanbul 57. Asliye Ceza Mahkemesinin 10/12/2014 tarihli ve 2013/1380 esas, 2014/922 sayılı kararı ile adı geçen sanığın, anılan Kanun’un 3/5, 3/10, 5237 sayılı Kanun"un 62/1 ve 52. maddeleri uyarınca 2 yıl 6 ay hapis ve 80,00 Türk lirası adlî para cezaları ile cezalandırılmasına dair İstanbul 57. Asliye Ceza Mahkemesinin 28/11/2014 tarihli ve 2014/71 esas, 2014/858 sayılı kararı aleyhine Yüksek Adalet Bakanlığından verilen 28.04.2015 gün ve 27814 sayılı kanun yararına bozma istemini içeren dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 11.05.2015 gün ve KYB. 2015-156620 sayılı ihbarnamesi ile daireye verilmekle okundu.
Mezkür ihbarnamede;
Dosya kapsamına göre; Yargıtay 7. Ceza Dairesinin 01/03/2011 tarihli ve 2010/12041 esas, 2011/2181 sayılı ilamında da “Yargıtay CGK"nun 20.04.1999 gün ve 1999/61-74 sayılı Kararında belirtildiği gibi aynı suç işleme kararının varlığı, olaysal olarak suçun işlenmesindeki özellikler suçun işleniş biçimi, fiillerin işlendikleri yer ve işlenme zamanı, fiiller arasında geçen süre, mağdurların farklı olup olmadıkları, ihlal edilen değer ve yarar ile korunan değer ve yarar, olayların oluşum ve gelişimi ile tüm özellikleri değerlendirilerek belirlenecektir. Önceki ve sonraki eylemler arasında sübjektif bir bağlantı, aynı suç işleme kararı bulunduğunu gösterir. Sanığın 2006-2008 yılları arasında aynı bankanın iki ayrı şubesinde görevli iken gerçekleştirdiği eylemlerinin en sonuncusu 08.02.2008 tarihli olup, her iki davaya ait iddianamelerin de bu tarihten sonra düzenlendiği ve böylece dava konusu eylemler arasında hukuki bir kesintinin de söz konusu bulunmadığı, eylemlerinin zincirleme biçimde zimmet suçunu oluşturabileceği de gözetilerek, her iki dosyanın birleştirilip sonucuna göre sanığın hukuki durumunun değerlendirilmesi gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm tesisi... hükmün bozulmasına” şeklinde belirtildiği üzere, sanığın 11/09/2013 tarihinde İstanbul ... Caddesi üzerinde kaçak olarak sigara satma eylemini müteakip, 12/09/2013 tarihinde de aynı eylemi işlediği, sanığın aynı suç işleme kararıyla hareket ettiği, her iki davaya ait iddianamelerinde suç tarihlerinden sonra düzenlendiği, böylece sanığın eylemleri arasında hukuki kesintinin meydana gelmediği, her iki dosyanın birleştirilerek zincirleme suç hükümlerine göre karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, sanığın ayrı ayrı cezalandırılmasına karar verilmesinde isabet görülmemiş ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu kanun yararına bozmaya atfen ihbar olunmuş bulunmakla Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü;
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının kanun yararına bozma istemine dayanan ihbarname içeriği yerinde görüldüğünden İstanbul 57. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 10.12.2014 gün ve 2013/1380 Esas, 2014/922 sayılı kararı ile İstanbul 57. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 28/11/2014 gün ve 2014/71 Esas, 2014/858 sayılı kararının CMK.nın 309. maddesi uyarınca BOZULMASINA, müteakip işlemlerin mahallinde mahkemesince yapılmasına, 25.06.2012 günü oybirliğiyle karar verildi.