14. Hukuk Dairesi 2019/2069 E. , 2021/3920 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 22.06.2011 gününde verilen dilekçe ile ortaklığın giderilmesi talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 03.05.2016 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı Hazine vekili, davalı ... vd. vekili ve davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, ortaklığın giderilmesi isteğine ilişkindir.
Davacı vekili; 80 adet taşınmaz üzerindeki ortaklığın satılarak giderilmesini istemiş; mahkemece, bunlardan 1680 ada 5 parsel, 1680 ada 11 parsel, 1680 ada 15 parsel, 1799 ada 14 parsel, 5391 ada 16 parsel ve 5393 ada 3 parsel sayılı taşınmazlar hakkında tefrik kararı verilerek yeni esas numarası(temyize konu iş bu dosya) üzerinden yargılama yapılmıştır.
Mahkemece, davanın kabulü ile dava konusu 6 taşınmaz üzerindeki ortaklığın satış suretiyle giderilmesine karar verilmiştir.
Hükmü, davalılardan ... vd. vekili, davalı Hazine vekili ve davacı vekili temyiz etmiştir.
Paydaşlığın (Ortaklığın) giderilmesi davaları, paylı mülkiyet veya elbirliği mülkiyetine konu taşınır veya taşınmaz mallarda paydaşlar (Ortaklar) arasında mevcut birlikte mülkiyet ilişkisini sona erdirip ferdi mülkiyete geçmeyi sağlayan, iki taraflı, tarafları için benzer sonuçlar doğuran davalardır.
Paydaşlığın (Ortaklığın) satış yoluyla giderilmesi halinde dava konusu taşınmaz üzerinde bina, ağaç v.s. gibi bütünleyici parçalar (Muhdesat) varsa bunların arzla birlikte satılması gerekir. Ancak muhdesatın bir kısım paydaşlara (Ortaklara) ait olduğu konusunda tapuda şerh varsa veya bu hususta bütün paydaşlar ittifak ediyorlarsa ve muhdesat arzın değerinde bir artış meydana getiriyorsa bu artışın belirlenmesi için dava tarihi itibariyle arzın ve muhdesatın değerleri ayrı ayrı tespit edilir. Belirlenen bu değerler toplanarak taşınmazın tüm değeri bulunur. Bulunan bu değerin ne kadarının arza ne kadarının muhdesata isabet ettiği yüzdelik (%...) oran kurulmak suretiyle belirlenir. Satış sonunda elde edilecek bedelin bölüştürülmesi de bu oranlar esas alınarak yapılır. Muhdesata isabet eden kısım muhdesat sahibi paydaşa, geri kalan bedel ise payları oranında paydaşlara (Ortaklara) dağıtılır.
Somut olaya gelince; hükümde dava konusu taşınmazların tamamında muhtesat bulunduğu ve muhtesatın arza oranı hesaplanmak suretiyle satış bedelinin dağıtılmasına karar verildiği anlaşılmıştır. Dosya kapsamında yapılan incelemede ise; yalnızca 1680 ada 15 parsel, 5391 ada 16 parsel ve 5393 ada 3 parsel sayılı taşınmazlarda bulunan muhtesatların aidiyeti hakkında taraflarca mahkeme kararı sunulduğu, geri kalan 1680 ada 5 parsel, 1680 ada 11 parsel ve 1799 ada 14 parsel sayılı taşınmazlar hakkında muhtesatın aidiyetine dair hüküm bulunmadığı anlaşılmıştır.
Bu durumda mahkemece, öncelikle tüm tarafların muhtesat iddasını kabul edip etmediklerine dair beyanların tespit edilmesi, muhtesat konusunda ihtilaf bulunduğunda muhtesat iddiasında bulunan davalılara muhtesatın aidiyeti konusunda dava açmak için uygun bir süre verilmesi, açıldığı takdirde sonucunun beklenmesi; tüm tarafların muhtesat iddiasını kabul etmesi veya muhtesatın aidiyeti davası açılıp da muhtesatın davalılara aidiyetine karar verilmesi halinde yukarıda açıklanan ilkeler gözetilerek bilirkişiden rapor alınmak suretiyle satış bedelinden ne kadarının muhdesata isabet ettiğinin yüzdelik oran kurulmak suretiyle belirlenerek, muhdesata isabet eden kısmın muhdesat sahibi paydaşa, geri kalan bedelin payları oranında paydaşlara dağıtılması ve dağıtım oranlarının hükümde açıkça gösterilmesi; mahkemece verilen süre içerisinde dava açılmadığı takdirde o konuda uyuşmazlık yokmuş gibi davaya devam edilmesi gerekirken, noksan soruşturmayla yetinilerek yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın yatırana iadesine, 09.06.2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.