20. Hukuk Dairesi 2017/10262 E. , 2019/1240 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava dilekçesinde; davalı tarafından lokanta olarak işletilen işyerinin tahliyesi istenilmiştir.
Mahkemece; davalının cevap dilekçesinde sunmuş olduğu iş yerinin ve binanın görüntüleri incelendiğinde iş yeri içerisinde yeterli büyüklükte havalandırma sisteminin kurulu olduğu yine binanın dışından görülmeyecek şekilde havalandırma bacası ile bina çatısının üzerinden hava değişimi sağladığı, kaldı ki Kat Mülkiyeti Kanununun 18. maddesinde "Kat malikleri, gerek bağımsız bölümlerini, gerek eklentileri ve ortak yerleri kullanırken doğruluk kaidelerine uymak, özellikle birbirini rahatsız etmemek, birbirinin haklarını çiğnememek ve yönetim planı hükümlerine uymakla, karşılıklı olarak yükümlüdürler. Bu kanunda kat maliklerinin borçlarına dair olan hükümler, bağımsız bölümlerdeki kiracılara ve oturma (sükna) hakkı sahiplerine veya bu bölümlerden herhangi bir suretle devamlı olarak faydalananlara da uygulanır; bu borçları yerine getirmeyenler kat malikleriyle birlikte, müteselsil olarak sorumlu olur" şeklinde düzenlemenin olduğu dikkate alındığında dava konusu yerin kat mülkiyetine çevrilmiş yerlerden olduğu anlaşıldığından Kat Mülkiyeti Kanununun uygulanması gerektiği, anılan kanunun yukarıda bahsedilen 18. maddesi uyarınca komşuluk ilişkilerine riayet edilmemesinin ispatlanamadığı, bu rahatsızlık nedeniyle herhangi bir noter ihtarının yapılmadığı gibi kat malikleri tarafından da herhangi bir kararın alınmadığı, dolayısıyla iddia edilen rahatsızlığın vaki bulduğu ispat edilemediğinden davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, işyerinin tahliyesi istemine ilişkindir.
634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanununun 18. maddesinde; kat malikleri, gerek bağımsız bölümlerini, gerek eklentileri ve ortak yerleri kullanırken doğruluk kaidelerine uymak, özellikle birbirini rahatsız etmemek, birbirinin haklarını çiğnememek ve yönetim planı hükümlerine uymakla, karşılıklı olarak yükümlüdürler. Bu kanunda kat maliklerinin borçlarına dair olan hükümler, bağımsız bölümlerdeki kiracılara ve oturma (sükna) hakkı sahiplerine veya bu bölümlerden herhangi bir suretle devamlı olarak faydalananlara da uygulanır; bu borçları yerine getirmeyenler kat malikleriyle birlikte, müteselsil olarak sorumlu olur.
Aynı kanunun 19. maddesinde ise kat malikleri, ana gayrimenkulün bakımına ve mimarı durumu ile güzelliğini ve sağlamlığını titizlikle korumaya mecburdurlar. Hükmü düzenlenmiştir.
Taşınmazın herhangi bir bağımsız bölümünde kira akdine veya diğer bir sebebe dayanılarak oturan kimselerin kullanım hakkından dolayı meydana gelen olumsuzluklardan etkilenmesi halinde tıpkı kat malikleri gibi bu durumu dava etmek hak ve yetkisine sahiptir.
Dosya içindeki bilgi ve belgelerden davacının anataşınmazda kat maliki olduğu ve davalının işlettiği lokantadan kaynaklı yemek kokularından rahatsız olduğu ve ev de oturulamaz hale gelindiğini iddia ettiği anlaşılmıştır. Mahkemece taraflara ait tüm deliller toplanarak, tanık vs dinlenmek suretiyle ayrıca mahallinde keşif yapılarak davalının iddia edildiği şekilde rahatsızlığa sebebiyet verip vermediği yönünde gerekli tüm araştırmalar yapılarak bu konuda uzman bilirkişiden de rapor aldırılmak suretiyle oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken bu konuda herhangi bir araştırma ve inceleme yapılmadan yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 25/02/2019 günü oy birliğiyle karar verildi.