23. Hukuk Dairesi 2012/145 E. , 2012/1979 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalılar vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-K A R A R-
Davacı vekili, davalı borçluların müvekkili kooperatif aracılığıyla bankadan kredi kullandıklarını, davalı borçluların bu borcu ödememesi sebebiyle müvekkili kooperatif tarafından ilgili bankaya borcun ödendiğini, ödenen bedelin tahsili için davalı borçlular aleyhine icra takibinde bulunduklarını, ancak davalı borçluların haksız itirazı üzerine takibin durduğunu ileri sürerek, itirazın iptali ile takibin devamına ve alacağın % 40’ından az olmamak üzere icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili, takip konusu borcun ödendiğini, ayrıca takip talebinde işlemiş faiz miktarının yanlış ve fahiş olarak hesaplandığını, davacı kooperatifin borca konu sözleşme ile birlikte müvekkillerinin her birinden ayrı ayrı beş adet açığa senet aldığını, bu senetlerin dosyaya ibraz edilmediğini, kredi verilirken müvekkillerinden kesilen kredi miktarının %10"u oranındaki deposit miktarının borçtan düşülmediğini, ödenmemiş bir borç varsa da zamanaşımına uğradığını savunarak, davanın reddi ile davacının %100 tazminata mahkum edilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre, davacı kooperatifin alacağının kefalet sözleşmesinden kaynaklandığı, kefalet borcunun yerine getirildiği tarihte doğan alacağın, BK"nun 126/1 maddesi uyarınca 10 yıllık zamanaşımına tabi olduğu dikkate alınarak davalı tarafın zamanaşımı itirazının yerinde olmadığı, davalıların kefalet borcu ve birikmiş akdi faizinden dolayı daha önce temerrüte düşürülmediği gerekçesiyle, itirazın 3.719,06 TL asıl alacak üzerinden iptaline, takibin asıl alacağa takip tarihinden itibaren T.C. Merkez Bankası"nın kısa vadeli avanslar için uyguladığı faiz oranı kadar değişken oranda ticari faiz uygulanarak devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine, %40 oranında icra inkar tazminatının davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, davalı tarafın kötüniyet tazminatı talebinin reddine karar verilmiştir.
Kararı, davalılar vekili temyiz etmiştir.
1) Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalılar vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde değildir.
2) Dava, Kooperatif Kredileri Sözleşmesi uyarınca dava dışı banka tarafından açılan krediye kefil olan davacının hesabından banka tarafından çekilen miktarın borçlu ve kefil olan davalılardan tahsili istemine ilişkindir. Davacının takip tarihi itibarı ile alacaklı olduğu miktardan tüm davalılar müteselsilen sorumlu tutulmuşlardır. Davacı kooperatifin kefil olarak ödediği miktarın tamamını açılan kredinin kredi borçlusundan isteyebilmesi mümkündür. Ancak, kredi borçlusu dışında kalan davalılara karşı açtığı dava ise niteliği itibarı ile kefilin kefile rücu davası niteliğinde olduğundan, B.K"nun 488. maddesinin ikinci cümlesi uyarınca diğer kefillerin sorumluluğu her bir kefile düşen pay ile sınırlıdır. O halde mahkemece, hüküm altına alınan miktardan kefil olan davalıların paylarına düşen miktar kadar yükümlü oldukları gözönüne alınarak sorumluluklarının belirlenmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm altına alınan miktarın tamamından davalıların birlikte sorumlu tutulmaları doğru görülmemiştir.
Kabule göre de, icra takibinde, 2.502,00 TL asıl alacak, 5.250,00 TL işlemiş faiz talep edildiği ve hükme esas alınan bilirkişi raporunda da asıl alacak ve işlemiş faiz tutarları ayrı ayrı hesaplandığı halde mahkemece asıl alacak ve işlemiş faiz toplamı asıl alacak olarak gösterilerek bu tutara faiz yürütülmesine karar verilmesi suretiyle, BK"nun 104/son maddesi hükmüne aykırı olarak faize faiz işletilmesi sonucunu doğuracak şekilde hüküm kurulması da doğru olmamıştır.
SONUÇ: Yukarıda (1) No"lu bentte açıklanan nedenlerle, davalılar vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) No"lu bentte açıklanan nedenlerle, temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, davalılar yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere 14.03.2012 tarihinde oybirliği ile karar verildi.