15. Ceza Dairesi Esas No: 2015/13434 Karar No: 2018/6900 Karar Tarihi: 18.10.2018
Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2015/13434 Esas 2018/6900 Karar Sayılı İlamı
15. Ceza Dairesi 2015/13434 E. , 2018/6900 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma HÜKÜM : Beraat
Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçundan sanığın beraatına ilişkin hüküm, katılan vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü, Katılanın ortağı ve yetkilisi olduğu ...Tekstil Limited Şirketinde satış temsilcisi olarak çalışan sanığın, 2011 yılı Haziran ayından itibaren yapmış olduğu tahsilatları, tahsilat makbuzu kesmeksizin haricen yaptığı ve şirketin hesabına aktarmayıp yaklaşık 15.000.00 TL parayı uhdesinde tuttuğu, hizmet ilişkisinin gereği olarak kendisine teslim edilmiş olan para üzerinde zilyetliğin devri amacı dışında tasarrufta bulunduğu ve bu surette sanığın hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçunu işlediği iddia olunan somut olayda, Türk Medeni Kanun"un 950. maddesine göre; alacaklı, borçluya ait olup onun rızasıyla zilyedi bulunduğu taşınırı veya kıymetli evrakı, borcun muaccel olması ve niteliği itibarıyla bu eşyanın alacak ile bağlantısı bulunması halinde, borç ödeninceye kadar hapsedebileceği, zilyetlik ve alacak ticari ilişkiden doğmuşsa, tacirler arasında bu bağlantı var sayılacağı, alacaklı, borçluya ait olmayan taşınırlar üzerinde de zilyetliğin iyiniyetle kazanılmasının korunduğu ölçüde hapis hakkına sahip olacağının hüküm altına alındığı, somut olayda ise, sanığın “son iki buçuk aylık maaşının ödenmediği, bu nedenle katılan ..."ın kendisine müşterilerden yaptığı tahsilatlardan kullanmasını söylediği, bu paranın kendi maaşı ve pazarlama işine aldığı ... isimli kişinin maaş ve giderleri karşılığında kendisinde kaldığına” ilişkin savunması ve bu konuda her hangi bir araştırma yapılmamış olması karşısında, maddi gerçeğin kuşkuya yer bırakmayacak şekilde tespiti bakımından, öncelikle sanık ile katılan arasında yazılı şekilde iş sözleşmesinin bulunup bulunmadığı araştırılarak var ise bir örneğinin dosya içerisine alınması ve suç tarihi itibari ile sanığın işçilik alacağının bulunup bulunmadığı, çalıştığı dönemlere ilişkin sigorta primlerinin yatırılıp yatırılmadığının tespiti ile yine katılandan sanığa çalıştığı dönemler için işçilik alacağı olarak her hangi bir ödeme yapıp yapmadığının sorulması, yaptı ise bu ödemelere ilişkin belgelerin istenmesi, dolayısıyla yukarıda açıklandığı şekilde sanığın hapis hakkının olup olmadığı hususlarının tespit edilmesi ve sonucuna göre suçun unsurlarının oluşup oluşmadığının karar yerinde tartışılarak sanığın hukuki durumunun tayin ve takdirinin gerektiği gözetilmeden eksik inceleme ve yetersiz gerekçe ile yazılı şekilde beraat hükmü verilmesi, Bozmayı gerektirmiş, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 18.10.2018 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.