22. Hukuk Dairesi 2016/3712 E. , 2016/4794 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA : Davacı, ücret zammı alacağı, ikramiye, yakacak yardımı, bayram yardımı, ulusal bayram ve genel tatil ile çocuk yardımı ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, bozmaya uyarak isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı, asıl işveren olan davalı ... Bakanlığına ait iş yerinde değişen alt işverenlere bağlı çalıştığını, üyesi bulunduğu sendika ile alt işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesi gereğince hak kazandığı ücret ve sosyal yardım alacaklarının ödenmediğini ileri sürerek, bir kısım iş alacaklarının tahsilini istemiştir.
Davalı vekili, ihale makamı konumunda olan müvekkili kurumun işçilik alacaklarından sorumlu tutulamayacağını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Karar, Dairemizin 02.07.2015 tarihli, 2015/6707 esas 2015/23060 karar sayılı kararı ile, bulaşıcı hastalık ve risk primi isteğinin reddi gerektiği belirtilerek bozulmuştur. Bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonrası anılan taleplerin reddine ve bozma kapsamı dışında kalan alacak kalemlerinin kabulüne karar verilmiştir.
Karar davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dosya içeriğine göre sorun, bozma üzerine verilen kararda, bozma kapsamı dışında kalan hususlar hakkında yeniden hüküm kurulup kurulmayacağıdır.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 297. maddesi uyarınca, mahkeme kararlarının; hükmü veren mahkeme ile hâkim veya hâkimlerin ve zabıt kâtibinin ad ve soyadları ile sicil numaraları, mahkeme çeşitli sıfatlarla görev yapıyorsa hükmün hangi sıfatla verildiğini, tarafların ve davaya katılanların kimlikleri ile Türkiye Cumhuriyeti kimlik numarası, varsa kanuni temsilci ve vekillerinin ad ve soyadları ile adreslerini, tarafların iddia ve savunmalarının özetini, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususları, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan delilleri, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesini, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebepleri, hüküm sonucu, yargılama giderleri ile taraflardan alınan avansın harcanmayan kısmının iadesi, varsa kanun yolları ve süresini, hükmün verildiği tarih ve hâkim veya hâkimlerin ve zabıt kâtibinin imzalarını, gerekçeli kararın yazıldığı tarihi, içermesi, hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi zorunludur. Bu biçim yargıda açıklık ve netlik prensibinin gereğidir. Aksi hal, hükmün infazında zorluklara ve tereddütlere, yargılamanın ve davaların gereksiz yere uzamasına, davanın tarafı bulunan kişi ve kurumların mağduriyetlerine sebebiyet verecek ve Kamu düzeni ve barışını olumsuz yönde etkileyecektir.
Hükmün bir kısmının bozma kapsamı dışında bırakılması bu kısımların bağımsız bir şekilde onandığını göstermez, hükmün bir kısmının bozma kapsamı dışında bırakılmasının amacı bu kısımların doğru olduğunu belirlemek, bozmanın sınırlarını çizmek ve bu şekilde usulü kazanılmış hakları oluşturup, korumaktır.
Bozma kararı üzerine önceki hüküm tamamen ortadan kalkar. Bu sebeple bozma kararından sonra mahkemece 6100 sayılı Kanun"un 297. maddesinde belirtilen unsurları içeren yeni bir karar verilmek zorundadır.
Somut olayda, mahkeme tarafından, hükmüne uyulan bozma kararı doğrultusunda, bulaşıcı hastalık ve risk primi isteğinin reddine ilişkin verilen karar doğru olmakla birlikte, bozma kapsamı dışında bırakılan alacak kalemleri hakkında, bozma öncesi kabul edilenden farklı miktarların hüküm altına alınması hatalıdır. Ancak temyiz eden tarafın sıfatı da gözetildiğinde yalnız ikramiye ve yakacak yardımı alacaklarının bozma öncesi kabul edilen miktarlarda hüküm altına alınması için kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, 22.02.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.