Taraflar arasında görülen davada (Ankara İkinci Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi)’nce verilen 30.09.2010 tarih ve 2009/284-2010/203 sayılı kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalılar vekilleri tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için tetkik hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, davalı şirket tarafından diğer davalı kuruma yapılan iki adet tasarım tesciline müvekkili tarafından yapılan itirazın davalı kurumca reddedildiğini, oysa başvuru konusu tasarımların müvekkili adına tescilli 2002/01564 nolu tasarımlar ile benzer olduklarını, dolayısıyla yenilik ve ayırt edicilik özelliklerini taşımadıklarını ileri sürerek, TPE YİDK’nın 14.09.2009 tarihli kararının ve davalı şirketin tasarımlarının tescillerinin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı TPE vekili, müvekkili kurum tarafından alınan kararın usul ve yasaya uygun bulunduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
Diğer davalı vekili, müvekkili şirkete ait tasarım ile davacıya ait tasarımın montajlı hallerinin birbirine benzemediğini, başvuru konusu tasarımların yenilik ve ayırt edicilik özelliklerine sahip olduklarını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, 554 sayılı KHK’nın ancak belirli nitelikteki tasarımları koruduğu, görünmeyen bir ürünün tasarımının 554 sayılı KHK hükümlerine göre tescilinin olanaklı olmadığı, somut olayda başvuru konusu tasarımların konusunun profillerin “iç kesitlerini” de kapsayan biçimlerinin tescillerini içerdiği, belgeye ekli tasarımı açıklayan görsel anlatım ve tarifnamesine göz atıldığında mücerret iç kesit özelliklerinin ve biçiminin korunmasının amaçlandığının anlaşıldığı, profillerin sonuç ürün olarak biraraya getirildiklerinde kısmen görünen yüzeylere sahip bulundukları, başvuru konusu tasarımların normal kullanım esnasında görünen yüzeylerinin de hiçbir özellik taşımaksızın basit bir düzlemden ibaret oldukları, bu haliyle bu dış yüzeylerin bir tasarım korumasından istifade edebilecek yenilik ve ayırt edicilik özelliklerini taşımadıkları, dolayısıyla ortada 554 sayılı KHK’ya göre korunabilecek görünebilir bir tasarım bulunmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne, TPE YİDK’nın 2009/T-607 sayılı kararının iptaline, davalı adına tescilli 25.12.2008 gün ve 2008/6386-2 ve 8 sayılı tasarımların hükümsüzlüğü ile sicilden terkinine karar verilmiştir.
Kararı, davalılar vekilleri temyiz etmiştir.
Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalılar vekillerinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.
S o n u ç: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davalılar vekillerinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün (ONANMASINA), 03.07.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.