Abaküs Yazılım
13. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/15551
Karar No: 2019/6218
Karar Tarihi: 16.05.2019

Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2016/15551 Esas 2019/6218 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davacı, hastanede yapılan gereksiz bir ameliyat nedeniyle işten çıkarıldığı için maddi ve manevi tazminat talep etmiştir. Mahkeme, davanın reddine karar vermiştir ancak davacı temyiz etmiştir. Karar incelendiğinde, işlem sırasında dikkatsizlik olduğuna dair raporlar ve çelişkili raporlar bulunduğu görülmüştür. Bu nedenle, mahkeme üç kişilik bilirkişi heyetinden konusunda uzman bir rapor alınması gerektiğine karar vermiştir. Kararda, vekillerin özen borcuna aykırılığından doğan sorumluluğa dair BK 386-390 ve TBK 502.506 maddeleri ile tedavi sürecinde özenli davranma gerekliliğine vurgu yapılan BK 321/1 md ve TBK 400 maddeleri açıklayıcı bir şekilde yer almaktadır. Karar davacı yararına bozulmuştur.
13. Hukuk Dairesi         2016/15551 E.  ,  2019/6218 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.

    K A R A R

    Davacı, davalı ... hastanede, diğer davalı doktor tarafından kendisine, tiroit rahatsızlığı sebebiyle, guatr ameliyatı yapıldığını, daha sonradan yaptığı araştırmalara göre ameliyatının gereksiz olduğunu öğrendiğini ve ameliyat sonrası iyileşme sürecinin davalı doktorun hatalı işlemi nedeniyle normalden çok uzun sürdüğünü, bankada yönetici olarak çalışmakta iken ameliyat sonrası uzun dönem çalışamaz hale gelmesi nedeniyle işten çıkarıldığını ileri sürerek, 50.000,00 TL maddi 50.000,00 TL manevi tazminatın davalılardan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
    Davalılar, davanın reddini dilemişlerdir.
    Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava, davalı hastane ve davalı doktorun özen yükümlülüğüne aykırı davranması iddiası nedeniyle istenilen maddi - manevi tazminata ilişkindir. Davanın temeli vekillik sözleşmesi olup, özen borcuna aykırılığa dayandırılmıştır.(BK 386-390)(TBK 502.506) Vekil, vekalet görevine konu işi görürken yöneldiği sonucun elde edilmemesinden sorumlu değil ise de, bu sonuca ulaşmak için gösterdiği çabanın, yaptığı iş ve işlemlerin, davranışların özenli olmayışından doğan zararlardan dolayı sorumludur. Mesleki iş gören vekil özenle davranmak zorunda olup, en hafif kusurundan bile sorumludur (BK 321/1 md)(TBK 400). O nedenle hemşire ve hastanenin meslek alanı içinde olan bütün kusurları hafif de olsa sorumluluğun unsuru olarak kabul edilmelidir. Vekil, hastanın zarar görmemesi için, mesleki tüm şartları yerine getirmek, hastanın durumunu tıbbi açıdan zamanında ve gecikmeksizin saptayıp, somut durumunun gerektirdiği önlemleri eksiksiz bir şekilde almak, uygun tedaviyi de yine gecikmeden belirleyip uygulamak zorundadır. Asgari düzeyde dahi olsa bir tereddüt doğuran durumlarda, bu tereddütü ortadan kaldıracak araştırmaları yapmak ve bu arada da koruyucu tedbirleri almakla yükümlüdür. Çeşitli tedavi yöntemleri arasında bir seçim yapılırken, hastanın ve hastalığın özellikleri göz önünde tutulmak, onu risk altına sokacak tutum ve davranışlardan kaçınmak ve en emin yol seçilmek gerekir. Gerçekten de müvekkil (hasta) mesleki bir iş gören vekilden, tedavinin bütün aşamalarında titiz bir ihtimam ve dikkat beklemek hakkına sahiptir. Gereken özen görevini göstermeyen vekil, BK 394/1(TBK 510) maddesi hükmü uyarınca, vekaleti gereği gibi ifa etmemiş sayılmalıdır. Aynı hususlar adam çalıştıran sıfatı ile hemşirenin görev yaptığı sağlık kuruluşları için de geçerlidir.
    Bu genel açıklamalardan sonra somut olaya bakılacak olursa; yargılama sırasında Adli Tıp Kurumu 3. İhtisas kurulundan alınan raporun sonuç kısmında “...yapılan tıbbi müdahalenin tıp kurallarına uygun olmadığı, tiroid cerrahisi sonrasında komplikasyon olarak laryngeal sinir hasarı meydana gelebileceği bilinmekle birlikte; bu vakada çift taraflı larngeal sinir hasarı meydana gelmesinin hekimin cerrahi işlem sırasında özensin ve dikkatsiz davrandığının göstergesi olduğu,” şeklinde tespitte bulunulmuştur. İtiraz üzerine 3 kişilik üniversitesi öğretim görevlisinden oluşan bilirkişi heyetinden alınan raporda ise operasyon sonucu oluşan durumun komplikasyon niteliğinde olduğu bildirilmiştir. Alınan her iki rapor arasında çelişki bulunmasının yanı sıra, davacının yargılama aşamasında dile getirdiği ve temyiz dilekçesinde tekrarladığı, bulunan tiroid rahatsızlığının türü ve niteliği itibari ile operasyonun gerekli olup olmadığı, yapılan operasyonun tıp kurallarına uygun olup olmadığı ve operasyon sonucu davacının yaşadığı durumun ve iyileşme süresinin son derece uzun olmasının nedenlerinin açıklığa kavuşturulmadığı anlaşılmaktadır. O halde, mahkemece; üniversiteden, az yukarıda anılan hususlar ile davacının itirazlarını karşılayan, konusunda uzman, akademik kariyere sahip 3 kişilik bilirkişi kurulundan, davalıların gerekli özen ve dikkate gösterip göstermediği, yapılan işlemlerin tıp bilimi açısından yeterliliği tıbbın gerek ve kurallarına göre olayda davalıların sorumluluğunu gerektirecek ihmal ve hata bulunup bulunmadığı hususlarını gösteren, nedenlerini açıklayıcı, taraf, mahkeme ve Yargıtay denetimine elverişli rapor alınmak suretiyle hasıl olacak sonuca uygun bir karar verilmesi gerekmektedir. Mahkemece, değinilen bu yön gözardı edilerek eksik araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/I maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 16/05/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi