23. Ceza Dairesi 2015/9238 E. , 2016/6787 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık, resmi belgede sahtecilik
HÜKÜM : Mahkumiyet (Nitelikli dolandırıcılık suçundan, 5237 sayılı TCK"nın 158/1-f-son, 62,58, 53 uyarınca 2 yıl 6 ay hapis ve 8.333 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına, resmi belgede sahtecilik suçundan 5237 sayılı TCK"nın 204/1, 62, 53, 58 maddeleri uyarınca 1 yıl 8 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına)
Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Sanığın, ... Ticaret Limited Şirketinin... Bankası ... Şubesi nezdindeki hesabına ait görünen, 30/04/2009 düzenleme tarihli, keşide yeri İstanbul olan, 5.000 TL bedel içeren ve tüm dosya kapsamına göre tamamen sahte ve aldatma kabiliyetini haiz olduğu tespit olunan çeki, bir ticari alışverişe istinaden satın aldığı malın bedeli karşılığında katılana vererek haksız menfaat temin etmek suretiyle nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarını işlediğinin iddia edildiği olayda;
A-Resmi belgede sahtecilik suçundan verilen hükme yönelik yapılan temyiz taleplerinin incelenmesinde;
Oluşa, sanığın savunmalarına, katılanın beyanlarına, bilirkişi raporuna ve tüm dosya kapsamına göre; sanığın, bu şekilde gerçekleştirdiği sabit görülen eyleminin resmi belgede sahtecilik suçunu oluşturduğuna yönelik mahkemenin kabulünde bir isabetsizlik görülmemiştir.
TCK"nın 53/1. maddesinde düzenlenen hak yoksunluklarının, Anayasa Mahkemesi"nin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih, 2014/140 E, 2015/85 sayılı iptal kararı doğrultusunda uygulanmasının infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA,
B) Nitelikli dolandırıcılık suçundan verilen hükme yönelik yapılan temyiz taleplerinin incelenmesinde;
1)Katılanın Cumhuriyet savcılığında verdiği 05.10.2009 ve 29.12.2009 tarihlerinde verdiği ifadelerinde; suça konu çeki sanıktan bir ticari alışveriş kapsamında, verdiği tekstil ürünlerinin karşılığında aldığını, sanığın kendisine daha önceden de iki adet çek verdiğini; ancak önceden verdiği çeklerde bir sorun yaşamadığını beyan ettiği, yargılama aşamasında 26.05.2011 tarihli ifadesinde ise; sanık ile yaptığı ticari alışveriş karşılığında önce sanığın iki adet çek verdiğini, söz konusu çekler karşılıksız kalınca bunların yerine kendisine suça konu çeki verdiğini ve bu çekin sahte olduğunun tespit edildiğini beyan etmiş olması ve yargılama dosyası içeriğindeki bilgi ve belgelere göre de; sanığın önceden doğan bir borcuna karşılık olarak sahte çeki katılana verip vermediği hususunun tam olarak anlaşılamadığı dikkate alındığında; maddi gerçeğin hiçbir kuşkuya yer vermeyecek şekilde ortaya çıkarılması bakımından, katılanın yeniden ifadesine başvurularak sahte çekin önceden doğan borcu nedeniyle sonradan tanzim edilerek mi kendisine verildiği, aynı ticari alışveriş kapsamında önceden verilen iki adet çekin karşılıksız çıkmasından sonra, bu iki çekin yerine suça konu sahte çekin mi verildiği, önceden verilen iki adet çekin sanık tarafından geri alınıp alınmadığı ve icra takibine konu edilip edilmediği hususlarının araştırılmasından sonra sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayin ve takdirinin gerektiği gözetilmeden, eksik araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
2.Kabul ve uygulamaya göre de;
a.Sanığın katılana söz konusu sahte çeki vermek suretiyle karşılığında 5.000 TL haksız menfaat temin ettiği sabit olmakla, sanık hakkında 5237 sayılı TCK"nın 158/1, f, son maddesi gereğince haksız menfaat miktarının 5.000 TL, iki katının 10.000 TL olması dikkate alınarak temel cezanın bu miktardan az olmayacak şekilde ""500 gün adli para cezası"" olarak belirlenmesi, TCK"nın 62. maddesi gereğince indirimin de bu miktar üzerinden yapılması ve sonuçta gün üzerinden tayin edilen cezanın aynı kanunun 52. maddesi uyarınca günlüğü 20-100 TL arasında takdir olunacak miktar ile çarpılması neticesinde sonuç adli para cezasının belirlenmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
b.TCK"nın 53/1. maddesinde düzenlenen hak yoksunluklarının, Anayasa Mahkemesi"nin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih, 2014/140 E, 2015/85 sayılı iptal kararı doğrultusunda uygulanması zorunluluğu,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 30.05.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.