
Esas No: 2017/2951
Karar No: 2021/1175
Karar Tarihi: 07.10.2021
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 2017/2951 Esas 2021/1175 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
1. Taraflar arasındaki “Alacak” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, Denizli 1. İş Mahkemesince verilen davanın kısmen kabulüne ilişkin karar davalı Sosyal Güvenlik Kurumu vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 10. Hukuk Dairesince yapılan inceleme sonunda bozulmuş, mahkemece Özel Daire bozma kararına karşı direnilmiştir.
2. Direnme kararı davalı Sosyal Güvenlik Kurumu vekili tarafından temyiz edilmiştir.
3. Hukuk Genel Kurulunca dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
I. YARGILAMA SÜRECİ
Davacı İstemi:
4. Davacı vekili dava dilekçesinde; beyin damarlarındaki tıkanıklık nedeniyle Hacettepe Üniversitesi Hastanesi beyin cerrahisi bölümünde tedavi gören müvekkilinin tedavi için gerekli olan hayati önemdeki tıbbi malzemeler hastanede bulunmadığından bunları kendisinin temin ettiğini, bu kapsamda 12.04.2005 tarihli reçeteye istinaden 15.04.2005 tarihli fatura ile temin edilen tıbbi malzeme karşılığı Biyotem Limited Şirketine 233TL; 27.04.2005 tarihli reçeteye konu malzemelerin temin edildiği Genç Medikal Limited Şirketine ise 14.799,24TL ödendiğini, davalı tarafından sözü edilen tıbbi malzeme bedelinden sadece 4.671TL’nin ödendiğini ileri sürerek Kurumca karşılanmayan tıbbi malzeme bedeli olan 10.361TL’nin 29.12.2005 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir.
5. Davacının yargılama sırasında vefat etmesi nedeniyle davaya mirasçıları tarafından devam edilmiştir.
Davalı Cevabı:
6. Davalı (Kapatılan) Bağ-Kur Genel Müdürlüğü vekili cevap dilekçesinde; Kurum sigortalıları ve hak sahiplerinin tedavileri sırasında kullanılması gerekli görülen ortez-protez ve iyileştirme vasıta bedellerinin T.C. Emekli Sandığı Genel Müdürlüğü ile protokolü bulunan firmaların protokol dahili malzeme bedelleri esas alınarak karşılandığını, protokol yapılmamış malzeme bedelleri yönünden ise protokolü bulunan firmaların protokol dahili malzemelerinin en ucuz muadilinin tespit edilerek ödeme yapıldığını, bu kapsamda Genel Müdürlüğün 22.11.2005 tarihli ve 3718 sayılı cevabi yazısı doğrultusunda davacıya 233TL tutarındaki fatura nedeniyle 162,92TL, 14.799,24TL tutarlı fatura nedeniyle 4.671TL ödendiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemenin Birinci Kararı:
7. Denizli 1. İş Mahkemesinin 27.07.2010 tarihli ve 2006/173 E., 2010/413 K. sayılı kararı ile; davacının tedavisinde kullanılan ve hayatını etkileyecek önemde bulunan faturalara konu tıbbi malzeme bedelinin fatura tarihi itibariyle uygun olup olmadığının Ankara Ticaret Odasından sorulduğu, cevabi yazıda fatura bedellerinin uygun olduğunun bildirildiği gerekçesiyle davanın kabulüne, 10.361TL’nin 29.12.2005 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
Özel Dairenin Birinci Bozma Kararı:
8. Denizli 1. İş Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararı süresi içinde davalı (Kapatılan) Bağ-Kur Genel Müdürlüğüne izafeten (Devredilen) Sosyal Güvenlik Kurumu vekili tarafından temyiz edilmiştir.
9. Yargıtay 10. Hukuk Dairesinin 01.03.2012 tarihli ve 2010/13048 E., 2012/3630 K. sayılı kararı ile; faturalara konu tıbbi malzeme fiyatlarının rayice uygun olup olmadığı noktasında iki farklı bilirkişi raporu bulunduğu, raporlar arasındaki çelişkinin giderilmediği, ayrıca anılan malzemelerin bedelinin denetlenip, faturalardaki hâliyle ödenecek nitelikte olup olmadığı hususunda yeterli inceleme ve araştırma yapılmadığı, bu nedenle 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nun 63. maddesindeki düzenleme gözetilerek malzemenin satın alındığı tarihteki rayiç bedelinin ne olduğu konusunda Sağlık Bakanlığı, Sosyal Güvenlik Kurumu ve Ticaret Odasından, tıbbi malzeme satışı yapan kurum ve kuruluşlardan emsal fiyat araştırması yapılarak bu araştırmalardan sonra konu hakkında teknik ve mali bilgiye sahip eczacı bilirkişilerden, muadil cihazların piyasa değerleri ve ilgili kuruluşların görüşleri de dikkate alınmak suretiyle fiyat tespitine ilişkin rapor alınmak suretiyle sonucuna göre karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle karar bozulmuştur.
Mahkemenin İkinci Kararı:
10. Denizli 1. İş Mahkemesinin 29.03.2016 tarihli ve 2012/228 E., 2016/73 K. sayılı kararı ile; uyulan bozma kararı doğrultusunda gerekli araştırmalar yapılarak alınan ek rapora göre davacıların murisinin tedavisi için kullanılan ilaç ve tedavi gideri bedelinden 8.106,45TL’nin davalı Sosyal Güvenlik Kurumundan talep edilebileceği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Özel Dairenin İkinci Bozma Kararı:
11. Denizli 1. İş Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararı süresinde davalı Sosyal Güvenlik Kurumu vekili tarafından temyiz edilmiştir.
12. Yargıtay 10. Hukuk Dairesinin 06.12.2016 tarihli ve 2016/9080 E., 2016/14635 K. sayılı kararı ile; “…Mahkemece uyulan bozma ilamımızda, ilgili yerlerden emsal fiyat araştırması yapılması ile konu hakkında teknik ve mali bilgiye sahip eczacı bilirkişilerden, muadil cihazların piyasa değerleri ve ilgili kuruluşların görüşleri de dikkate alınmak suretiyle fiyat tespitine ilişkin rapor alınması belirtilmiş, mahkemece, bozma sonrası, Sağlık Bakanlığı, Sosyal Güvenlik Kurumu, Ticaret Odası, Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu ile serbest piyasa da benzer ürünleri satan bir şirketten araştırma yapılarak alınan bilirkişi raporunda, herhangi bir teknik ve mali bilgiye yer verilmeksizin, Ankara Ticaret Odasınca verilen değerler nazarında rapor düzenlendiği ve mahkemece bu rapor dikkate alınarak hüküm kurulduğu anlaşılmış ise de; söz konusu hüküm eksik araştırmaya dayalıdır. Zira, bozma gerekleri tam olarak yerine getirilmemiştir. Davaya konu tıbbi malzemeleri (muadil cihazları) satan işyerleri yeterince araştırılmamıştır. Ticaret odasından söz konusu malzemeleri satabilecek işyerlerinin tespiti ile bulunduğu takdirde bu firmalardan emsal fiyat araştırması yapılmalıdır. Öte yandan, bu konuda teknik ve mali bilgileri bulunan bilirkişilerden (bu bilgilere dayanak bilgi ve belgelerde ikmal edilmek suretiyle) rapor alınıp sonucuna göre hüküm kurulması gerekmektedir.
Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular gözetilmeksizin, eksik inceleme sonucu, yazılı şekilde hüküm kurulması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O hâlde, davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır…” gerekçesiyle karar bozulmuştur.
Direnme Kararı:
13. Denizli 1. İş Mahkemesinin 25.04.2017 tarihli ve 2017/41 E., 2017/77 K. sayılı kararı ile; birinci bozma kararı doğrultusunda Sağlık Bakanlığı dahil resmî kurumlardan gerekli araştırmaların yapıldığı, Ankara Ticaret Odası tarafından da dava konusu faturalardaki malzeme bedellerinin incelenerek uygun bulunan fiyatların liste hâlinde gönderildiği, Ankara Ticaret Odasının belirli araştırmalar sonunda elde edilen depolanmış verilere dayanarak mahkemeye bilgi verdiğinin düşünüldüğü, Berka Sağlık Hizmetleri Limited Şirketinin de fatura bedellerinin uygun olduğuna dair görüş bildirdiği, faturaların düzenlendiği tarihlerde faturalara konu tıbbi malzemelerin Sağlık Bakanlığı ve Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından ödenmediği dikkate alındığında bu malzemelerin sözü edilen tarihteki rayiç bedellerine ulaşmaktaki güçlük de gözetilerek mevcut deliller kapsamında hazırlanan rapora göre karar verildiği, kullanılan tıbbi malzemenin alındığı tarihte ödeme kapsamında olmayışından kaynaklanan sonucun primlerini ödeyen sigortalıya yükletilemeyeceği, benzer ödemeleri sürekli yapan Kurumun bu malzemelerin rayiç bedelini araştırmakla da yükümlü olduğu, bu mahiyette emsal-rayiç araştırması yapıldığına ilişkin dosyaya delil ibraz edilmediği, davalı Kurumun bu tür konularda gerekli araştırmaları yaparak öncelikle üzerine düşen yükümlülüğü yerine getirmesi gerektiği gerekçesiyle önceki hükümde direnilmiştir.
Direnme Kararının Temyizi:
14. Direnme kararı süresinde davalı Sosyal Güvenlik Kurumu vekili tarafından temyiz edilmiştir.
II. UYUŞMAZLIK
15. Direnme yoluyla Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık; tedavide kullanılan tıbbi malzeme bedelinin davalı Kurumca karşılanmayan kısmının tahsili istemine ilişkin eldeki davada, mahkemece yapılan araştırma ve incelemenin hüküm vermeye yeterli olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
III. GEREKÇE
16. Öncelikle konuyla ilgili yasal düzenlemelere kısaca değinilmelidir.
17. Davacının 1479 sayılı Esnaf ve Sanatkarlar ve Diğer Bağımsız Çalışanlar Sosyal Sigortalar Kurumu Kanunu’na (1479 sayılı Kanun) tabi olarak hak sahibi kız çocuğu sıfatıyla ölüm aylığı alması ve bu Kanun kapsamında sağlık hizmetlerinden yararlanması nedeniyle davanın yasal dayanağı tedavinin gerçekleştiği tarih itibariyle yürürlükte bulunan 1479 sayılı Kanun’un Ek 11 ila 18. maddeleridir.
18. 1479 sayılı Esnaf ve Sanatkarlar ve Diğer Bağımsız Çalışanlar Sosyal Sigortalar Kurumu Kanunu’nun Ek 11. maddesinde sağlık sigortasından kimlerin yararlanacağı konusunda düzenleme yapılmış olup ölüm aylığı alanlar da bu kapsamda sayılmıştır. 1479 sayılı Kanun’un 13. maddesindeki;
“Sağlık sigortası yardımları, hastalık ve iş kazası hallerini kapsar.
Sağlık yardımları, hastanın;
a) Hekime muayene ettirilmesi, hekimin göstereceği lüzum üzerine teşhis için gereken klinik ve laboratuvar tetkiklerinin yaptırılması ve tedavisinin sağlanması,
b) Teşhis ve tedavi için gerekirse sağlık müessesesine yatırılması,
c) (Değişik: KHK/619 - 24.8.2000) Tedavi süresince sadece teşhis edilen hastalık için gerekli ilaç ve iyileştirme vasıtalarının sağlanması hallerini kapsar" yönündeki düzenleme ile tedavi süresince gerekli ilaç ve iyileştirme vasıtalarının sağlık yardımları kapsamında sağlanacağı hüküm altına alınmıştır.
19. 1479 sayılı Esnaf ve Sanatkarlar ve Diğer Bağımsız Çalışanlar Sosyal Sigortalar Kurumu Kanunu’nun “Sağlık hizmetleri giderlerinin karşılanması” başlıklı Ek 17. maddesine göre;
“Yatarak ve ayakta yapılan tedavilerin fiyatlandırılması, Kurumca karşılanacak ilaçların, ortez, protez ve iyileştirme vasıtalarının cins ve miktarı ile ödenecek bedellerinin tespitine ilişkin usul ve esaslar Kurumca belirlenir.
Sağlık hizmetlerinin gerektirdiği giderler Sağlık Bakanlığının yataklı tedavi kurumlan için belirlediği fiyat tarifesini geçemez”. Bu madde ile yatarak ve ayakta yapılan tedavilerin fiyatlandırılması, Kurumca karşılanacak ilaçların, ortez, protez ve iyileştirme vasıtalarının cins ve miktarı ile ödenecek bedellerinin tespiti yetkisi Kuruma verilmiştir.
20. 1479 sayılı Esnaf ve Sanatkarlar ve Diğer Bağımsız Çalışanlar Sosyal Sigortalar Kurumu Kanunu’nun Ek 18. maddesinde ise, diğer hususların yanı sıra gözlük, işitme cihazı, ortez, protez ve iyileştirme vasıtaları ve benzeri yardımların yapılması ile bunların cinsi, evsafı, miktarı, kullanma süresi ve Kurumca ödenecek bedele ilişkin esasların yönetmelikle düzenleneceği hükme bağlanmıştır. Bu hüküm gereğince 03.08.2005 tarihli ve 25895 sayılı Resmî Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren ve 25.08.1986 yürürlük tarihli yönetmeliği ilga eden Bağ-Kur Sağlık Sigortası Yardımları Yönetmeliğinin (Yönetmelik) 22. maddesinin 1. fıkrasında; "Sağlık hizmetlerinin gerektirdiği giderler, Sağlık Bakanlığı Tedavi Kurumları Muayene-Tetkik-Tahlil-Müdahale-Ameliyat ve Tedavilere ait Fiyat Tarifesi (Mali Yıl Bütçe Uygulama Talimatı Resmi Sağlık Kurumları Fiyat Tarifesi) esas alınarak ödenir.” düzenlemesi yapılmış ise de, 22.05.2007 tarihli ve 26529 sayılı Resmî Gazetede yayımlanan Bağ-Kur Sağlık Sigortası Yardımları Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmeliğin 3. maddesi ile Yönetmeliğin 22. maddesinin 1. fıkrasındaki "Sağlık Bakanlığı Tedavi Kurumları Muayene-Tetkik-Tahlil-Müdahale-Ameliyat ve Tedavilere ait Fiyat Tarifesi (Mali Yıl Bütçe Uygulama Talimatı Resmi Sağlık Kurumları Fiyat Tarifesi)" ibaresi, "Sosyal Güvenlik Kurumu Sağlık Uygulama Tebliği" olarak değiştirilmiştir.
21. Öte yandan uyuşmazlık konusu fatura ve Kurumca yapılan ödeme tarihlerinde yürürlükte bulunan 9 Şubat 2005 tarihli ve 25722 sayılı Resmî Gazetede yayımlanan 2005 yılı Mali Bütçe Uygulama Talimatı’nın (Sıra No:4 Tedavi Yardımı) “Sağlık Kurumları Tarafından Temini Zorunlu Tıbbi Sarf Malzemeleri” başlıklı 20.2. maddesinde ise;
“…Bu liste dışında kalan ve reçete edilmek suretiyle hasta tarafından hastane dışından temin edilen tıbbi malzeme (ortopedi sarf malzemeleri hariç) bedelleri de, sağlık kurulu raporu ile belgelendirilmek kaydıyla sosyal güvenlik kuruluşlarınca belirlenen protokol fiyatı üzerinden, protokol fiyatı yok ise yapılacak piyasa araştırması sonucu bulunacak en düşük bedel üzerinden ödenir.” hükmüne yer verilmiştir.
22. 01.10.2008 tarihinde yürürlüğe giren 5510 sayılı Sosyal Sigortalar Ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nun (5510 sayılı Kanun) “Finansmanı sağlanan sağlık hizmetleri ve süresi” başlıklı 63. maddesinin 1. fıkrasında;
“Genel sağlık sigortalısının ve bakmakla yükümlü olduğu kişilerin sağlıklı kalmalarını; hastalanmaları halinde sağlıklarını kazanmalarını; iş kazası ile meslek hastalığı, hastalık ve analık sonucu tıbben gerekli görülen sağlık hizmetlerinin karşılanmasını, iş göremezlik hallerinin ortadan kaldırılmasını veya azaltılmasını temin etmek amacıyla Kurumca finansmanı sağlanacak sağlık hizmetleri şunlardır:” hükmüne yer verildikten sonra maddenin (f) bendinde;
"Yukarıdaki bentler gereğince sağlanacak sağlık hizmetleriyle ilgili teşhis ve tedavileri için gerekli olabilecek kan ve kan ürünleri, kemik iliği, aşı, ilaç, ortez, protez, tıbbî araç ve gereç, kişi kullanımına mahsus tıbbî cihaz, tıbbî sarf, iyileştirici nitelikteki tıbbî sarf malzemelerinin sağlanması, takılması, garanti süresi sonrası bakımı, onarılması ve yenilenmesi hizmetleri” de Kurumca finansmanı sağlanacak sağlık hizmetleri arasında gösterilmiştir.
23. 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nun 63. maddesinin 17.04.2008 tarihli ve 5754 sayılı Kanun’un 40. maddesi ile yeniden düzenlenen 2. fıkrasında; “Kurum, finansmanı sağlanacak sağlık hizmetlerinin teşhis ve tedavi yöntemleri ile (f) bendinde belirtilen sağlık hizmetlerinin türlerini, miktarlarını ve kullanım sürelerini, ödeme usûl ve esaslarını Sağlık Bakanlığının görüşünü alarak belirlemeye yetkilidir. Kurum, bu amaçla komisyonlar kurabilir, ulusal ve uluslararası tüzel kişilerle işbirliği yapabilir. Komisyonların çalışma usûl ve esasları Maliye Bakanlığı ile Sağlık Bakanlığının görüşü alınarak Kurumca belirlenir.” düzenlemesi bulunmakta iken 06.02.2014 tarihli ve 6518 sayılı Kanun’un 81. maddesi ile yapılan değişiklik kapsamında Kurumun finansmanı sağlanacak sağlık hizmetlerinin teşhis ve tedavi yöntemleri ile (f) bendinde belirtilen sağlık hizmetlerinin türlerini, miktarlarını ve kullanım sürelerini, ödeme usul ve esaslarını Sağlık Bakanlığının yanı sıra Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığının da görüşünü alarak belirlemeye yetkili olduğu hüküm altına alınmış, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığının görüşünün alınmasının (f) bendinde belirtilen ortez, protez ve diğer iyileştirici nitelikteki araç ve gereçlerin miktarını, standartlarını, sağlanmasını, uygulanmasını, kullanma sürelerini ve garanti süresi sonrası bakım, onarım ve yenilenmesi hususlarını kapsayacağı vurgulanmıştır. 5510 sayılı Kanun’un genel sağlık sigortasına ilişkin hükümleri kapsamında 28.08.2008 tarihli ve 26981 sayılı Resmî Gazetede yayımlanan Genel Sağlık Sigortası İşlemleri Yönetmeliğinin 22. maddesinin 1. fıkrasında da aynı yönde düzenleme yapılmıştır.
24. 25.03.2010 tarihli ve 27532 mükerrer sayılı Resmî Gazetede yayımlanan Sosyal Güvenlik Kurumu Sağlık Uygulama Tebliğinin (SUT), “Tıbbi Malzeme Temin Esasları” başlıklı 7.1. maddesinin 18. fıkrasında ilaçlı stent bedellerinin Kurumca ödenmeyeceği belirtilmiş ise de; Danıştay Onuncu Dairesinin 16.06.2010 tarihli ve 2010/6009 sayılı kararı ile Tebliğin anılan maddesinde yazılı “ilaçlı stent bedelleri Kurumca ödenmez” kuralının yürütmesinin durdurulmasına, 06.02.2012 tarihli ve 2012/392 K. sayılı kararı ile de bu ibarenin iptaline karar verilmiştir.
25. Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK/Kurum) 06.08.2010 tarihli ve 27664 sayılı Resmî Gazetede yayınlanarak istisnaları haricinde yayımı tarihinde yürürlüğe giren Sağlık Uygulama Tebliğinde Değişiklik Yapılmasına İlişkin Tebliğ’in (Tebliğ) 20. maddesi ile SUT’un yukarıda belirtilen 7.1 numaralı maddesinin 18. fıkrasında yer alan “ve ilaçlı stent bedelleri” ibaresini metinden çıkarmış, Tebliğin 21. maddesi ile de, SUT’a 7.3.25. madde olarak eklenen düzenleme ile, belli şartların varlığı hâlinde ilaçlı stent bedelinin karşılanacağı belirtilmiş ve bu değişikliğin 05.07.2010 tarihinden itibaren yürürlüğe gireceği Tebliğin 28. maddesinin (b) bendinde hükme bağlanmıştır.
26. Bu itibarla hastanın tedavisi ile gerekli görülerek reçetelendirilen malzemenin gerekliliği konusunda bir uyuşmazlık yoksa da, gerek uyuşmazlık döneminde yürürlükte bulunan mevzuat hükümleri gerekse sonradan yürürlüğe giren 5510 sayılı Kanun’un 63. maddesi ile Genel Sağlık Sigortası Yönetmeliği hükümleri gözetilerek, hastanın tedavisinde kullanılan malzeme bedelinin denetlenip faturadaki hâliyle ödenecek nitelikte olup olmadığının ve buna bağlı olarak Kurum tarafından karşılanabilir miktarının rayiç fiyat esas alınarak belirlenmesi gerekmektedir.
27. Somut olayda; 04.04.2005 tarihinde çenede şişlik yakınması ile hastaneye yatırılan davacının (muris) ameliyatı planlanırken yapılan tetkiklerde sağ şah damarı ve beyin arka çukuruna giden damarda ciddi daralma tespit edilmesi üzerine ameliyat öncesi her iki damara stent takılarak damarların açıldığı, tedavide kullanılan tıbbı malzemelerin hastane tarafından reçetelendirilmesi üzerine muris tarafından dışarıdan temin edildiği, bu kapsamda 12.04.2005 ve 27.04.2005 tarihli reçetelere istinaden 15.04.2005 tarihli fatura ile Biyotem Limited Şirketine 233TL, 03.05.2005 tarihli fatura ile de ... Medikal Limited. Şirketine 14.799,24TL ödendiği, davacıya bu giderlere karşılık davalı Kurumca 29.12.2005 tarihinde 4.671,00TL ödeme yapıldığı, geri kalan tıbbi malzeme bedelinin ödenmemesi nedeniyle eldeki davanın açıldığı anlaşılmıştır.
28. Mahkemenin ilk kararında, Ankara Ticaret Odası tarafından fatura bedellerinin uygun olduğunun bildirilmesi nedeniyle bu yazı cevabı esas alınarak davanın kabulüne ve 10.361TL’nin davalı Sosyal Güvenlik Kurumundan tahsiline karar verilmiş, ancak davalı Kurum vekilinin temyizi üzerine Özel Dairece yapılan rayiç bedel araştırmasının yeterli olmadığı, ayrıca konusunda uzman bilirkişi heyetinden rapor alınması gerektiği belirtilerek kararın bozulmasına üzerine bozmaya uyularak yapılan yargılamada; davacının bildirdiği Berka Sağlık Hizmetleri Limited Şirketinden faturalardaki fiyatların uygun olup olmadığı sorulmuş, cevabi yazıda fatura tutarlarının rayice uygun olduğu bildirilmiştir. Öte yandan SGK ve Sağlık Bakanlığına bir çok kez müzekkere yazılarak faturalara konu tıbbi malzemelerin fatura tarihi itibariyle rayiç bedellerinin bildirilmesi istenmiş ise de, sözü edilen tıbbı malzemelerin fatura tarihi itibariyle geri ödeme kapsamında olmaması nedeniyle rayiç fiyatlarının bildirilmesi mümkün olmamıştır. Bunlardan başka mahkemece Ankara Ticaret Odasına faturalar ekli olarak yazılan müzekkere ile tıbbı malzemelerin fatura tarihi itibariyle rayiç bedellerinin tespiti talep edilmiş, Ankara Ticaret Odasının 31.12.2014 tarihli yazısında, ilgili malzemenin fatura tarihlerine denk düşen tarihlere göre ithal fiyatlarına bağlı olarak yapılan hesaplama ile belirlenen fiyatlarının fatura birim fiyatları ile karşılıklandırılmış şekilde ekli tabloda gösterildiği belirtilerek yazı ekinde fatura bedellerinin her bir tıbbı malzeme ile için uygun olup olmadığı, uygun olmayanlar için ise belirlenen fiyatı gösterir tablo gönderilmiştir. Eczacılardan oluşan bilirkişi heyeti tarafından düzenlenen ek raporda ise, Ankara Ticaret Odasının bildirdiği fiyatlar esas alınarak 233TL’lik fatura tutarının uygun olduğunun bildirilmesi nedeniyle davalı Kurumun ödediği belirtilen 169,92TL’nin mahsubu ile bu fatura için 69,09TL; 14.799,24TL tutarlı fatura için ise uygun fiyat 12.708,36TL olarak bildirildiğinden 4.671TL’lik ödemenin mahsubu ile 8.037,36TL olmak üzere toplam 8.106,45TL’nin davacıya ödenmesi gerektiği mütalaa edilmiş, mahkemece bu deliller çerçevesinde yapılan değerlendirme sonucu davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
29. Şu hâlde yukarıda yapılan açıklamalar ışığında somut olay değerlendirildiğinde; mahkemece ilk bozma kararına uyularak gerekli araştırmaların yapıldığı, Ankara Ticaret Odasının fatura bedellerinin uygun olup olmadığını çeşitli firmaların fiyatlarını karşılaştırmak suretiyle belirlediği, bu nedenle direnme kararının yerinde olduğu sonucuna varılmıştır.
30. Hâl böyle olunca direnme kararı onanmalıdır.
IV. SONUÇ:
Açıklanan nedenlerle;
Davalı Sosyal Güvenlik Kurumu vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile direnme kararının ONANMASINA,
Karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 07.10.2021 tarihinde oy birliği ile kesin olarak karar verildi.
Bu alandan sadece bu kararla ilintili POST üretebilirsiniz. Bu karardan bağımsız tamamen kendinize özel POST üretmek için TIKLAYINIZ
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.