Esas No: 2022/3285
Karar No: 2022/11514
Karar Tarihi: 02.06.2022
Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2022/3285 Esas 2022/11514 Karar Sayılı İlamı
11. Ceza Dairesi 2022/3285 E. , 2022/11514 K."İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN;
MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık
HÜKÜMLER : Esastan ret
Adli sicil kaydında tekerrüre esas mahkumiyeti bulunan sanık ... hakkında TCK’nin 58. maddesindeki tekerrür hükümlerinin uygulanmaması, aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
Yargılamanın hukuka uygun olarak yapıldığı, iddia ve savunmalarda ileri sürülen hususların gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, hukuka uygun yöntemlerle elde edilen delillerin değerlendirilerek fiilin sanıklar tarafından işlendiğinin tespit edildiği, suç vasfının doğru biçimde belirlendiği, cezaların kanuni takdir sınırlarında uygulandığı tüm dosya kapsamından anlaşılmakla, sanıklar ... müdafisi , ... müdafisi, ... müdafisi ve ... müdafisinin temyiz nedenleri yerinde görülmediğinden, 5271 sayılı CMK'nin 302/1.maddesi uyarınca temyiz istemlerinin ESASTAN REDDİNE, dosyanın ilk derece mahkemesine, kararın bir örneğinin İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 13. Ceza Dairesine gönderilmesine, 02.06.2022 tarihinde Yargıtay Üyesi ...'ın temyiz nedenine göre temyiz isteminin reddine ilişkin ilama eleştiri yazılamayacağına ilişkin karşı oyu ile diğer yönlerden ise oy birliğiyle karar verildi.
Karşı Görüş: 22/3285 E.
Sanıklar hakkında dolandırıcılık suçundan kurulan mahkumiyet hükmünün, istinafı üzerine kurulan istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin hükme yönelik, sanıklar müdafilerinin temyizi üzerine, temyiz isteminin esastan reddine karar verilirken sanık ... hakkında tekerrür hükümlerinin uygulanmaması aleyhe temyiz bulunmadığından bozma nedeni yapılmadığına ilişkin sayın çoğunluğun eleştiri düşüncesine iştirak etmek mümkün bulunmamıştır, zira;
Sanık ...'in temyizi suçun sübut bulmadığı, delil tespitlerinde çelişkiler olduğu ve atılı suçtan beraat kararı verilmesi gerektiği ilişkin olup sanık hakkında kurulan hüküm yönünden aleyhe başkaca temyiz istemi yoktur.
Evvel emirde CMK' nın 288. maddesinde "Temyiz , ancak hükmün hukuka aykırı olması nedenine dayanır" yine CMK' nın 294. maddesinde "Temyiz eden, hükmün neden dolayı bozulmasını istediğini temyiz başvurusunda göstermek zorundadır" ve yine CMK' nin 298 maddesinde ise "temyiz dilekçesinin temyiz sebeplerini içermediğinin saptanması" halinde Yargıtay'ın temyiz istemini ret edeceği hükümlerine yer verilmiştir.
CMK' nın "Temyizde incelenecek hususlar" başlıklı 301. maddesi "Yargıtay, yalnız temyiz başvurusunda belirtilen hususlar ile temyiz istemi usule ilişkin noksandan kaynaklanmışsa, temyiz başvurusunda bunu belirten olaylar hakkında inceleme yapar" hükmünü amir olup, temyiz incelemesinin mahiyeti bu hükümle kesin ve duraksamaya yer vermeyecek biçimde belirlenmiştir.
Görüldüğü üzere temyiz incelemesi hükme yönelik temyiz nedenleri ile sınırlı olarak yapılabilecektir. Hemen belirtmek gerekir ki inceleme sonucunda doğru olmadığı tespit edilse dahi hüküm herhangi bir hukuka aykırılık iddiası ile temyiz edilmişse, temyiz dilekçesinde gösterilmemiş olsa bile CMK' nın 289. maddesinde yazılı kesin hukuka aykırılık halleri yönünden de temyiz incelemesi yapılacak bunun dışında temyiz incelemesi yapılamayacaktır.
Temyiz incelemesinde temyiz nedeni yönünden 1412 sayılı CMUK' nin 320 maddesinde " hükme tesiri olacak derecede kanuna muhalefet edilmiş olduğunu görürse talepte mevcut olmasa dahi bu hususu tetkik eder" şeklinde yer alan ibareye benzer bir düzenlemeye 5271 sayılı CMK da yer verilmemiş dolayısıyla temyiz incelemesi temyiz nedenine ve CMK' nin 289 maddesinde belirtilen kesin hukuka aykırılık hallerine hasredilmiştir. Dolayısı ile bu nedenler dışına çıkılarak temyiz incelemesi yapılması kanunen mümkün değildir.
Ancak CMK' nın 301. maddesi kapsamında yapılacak inceleme sonucunda CMK' nin 302/1. maddesine göre hükmün hukuka uygun bulunması halinde temyiz isteminin esastan reddine karar verileceği belirtilmiş; ikinci fıkrada ise "Hüküm temyiz başvurusunda gösterilen hükmü etkileyecek nitelikteki hukuka aykırılıklar nedeniyle hükmü bozar bozma sebepleri ilamda ayrı ayrı gösterilir" hükmüne yer verilmiştir. Burada da görüldüğü üzere bozma nedeninin ancak temyiz başvurusunda gösterilen nedenlere hasredileceği açık ve kesin biçimde belirtilmiştir. Bununla beraber anılan maddenin üçüncü fıkrasında " hüküm bozulduğunda dilekçede açıklanmış olmasa bile saptanan diğer hukuka aykırılık halleri de ilamda gösterilir." şeklinde düzenleme nazara alındığında dilekçede gösterilen temyiz nedenleri incelenirken hükmün hukuka aykırılıktan dolayı bozulmasına karar verilmesi halinde dilekçede gösterilmeyen hukuka aykırılıklar saptanmış ise bunların da bozma ilamında gösterileceği belirtilmektedir.
Görüldüğü üzere temyiz incelemesinde genel kural, temyiz dilekçesinde gösterilen hukuka aykırılık halleri ile sınırlı olup ve dilekçede bir temyiz nedeni gösterilmişse buna bağlı olarak CMK' nın 289. maddesinde gösterilen hukuka kesin aykırılık hallerinin incelenmesinden ibarettir. Bunun dışında temyiz incelemesi yapılması mümkün değildir. Ancak bu temyiz nedenleri incelenirken dilekçede gösterilmeyen başka hukuka aykırılık hallerinin saptanması halinde bu hususların ilamda gösterilmesi ancak CMK' nın 302/3 maddesine göre ancak hükmün bozulması haline hasredilmiştir. Dilekçede gösterilen temyiz nedenine bağlı incelemede hukuka aykırılık tespit edilemeyen ve bu nedenle temyiz isteminin esastan reddine karar verilen durumlarda temyiz nedeni dışına çıkılarak saptanan hukuka aykırılığın esastan ret kararında gösterilebileceğine ilişkin bir düzenleme bulunmamaktadır. Esasen temyiz nedenine bağlı inceleme yapılan ve esastan ret kararı verilen durumda temyiz nedeni dışına çıkılarak bir hukuka aykırılığı tespit ve bu durumun karara derci esastan ret kararının doğasına da aykırıdır.
Hal böyle olunca sanık hakkında kurulan mahkumiyet hükmü ve istinaf talebinin esastan reddi kararının sanığın temyizi üzerine Dairemizce yapılan temyiz incelemesi ile temyiz isteminin esastan reddine karar verilmesi karşısında temyiz dilekçesinde sanık tarafından gösterilmeyen ve sanığın aleyhine olan bir olgunun hukuka aykırılığına işaret edilmesinin, temyiz nedenine hasren yapılması gereken temyiz incelemesinin, temyiz nedeni dışına çıkılarak inceleme yapılmasın kanuna aykırı olduğu gibi 1412 sayılı CMUK'nin 320. maddesinin yürürlükte bulunduğu dönemden kalma uyulama geleneğinin devamına 5271 sayılı CMK düzenlemesi cevaz vermemektedir.
Yine bozma kararında uygulanması mümkün bulunan CMK' nin 302/3. maddesinin temyiz isteminin esastan reddi kararlarına kıyasen uygulanması da, CMK' nın 301. maddesi ve temyiz isteminin esastan reddi kararının ruhuna aykırı olduğundan mümkün bulunmamaktadır.
Bu bağlamda temyiz isteminin esastan reddi kararının verildiği somut olayda temyiz dilekçesinde gösterilmeyen nedene dayalı inceleme yapılarak bunun esastan ret kararında aleyhe temyiz olmadığından eleştiri konusu yapılmasının mümkün bulunmadığı düşüncesi ile temyiz isteminin esastan reddine karar verilen ilamda eleştiriye yer verilmesine ilişkin sayın çoğunluğun kararına katılmak mümkün bulunmamıştır.