14. Hukuk Dairesi 2014/13127 E. , 2015/5960 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Davacılar vekili tarafından, davalılar aleyhine 02.11.2012 gününde verilen dilekçe ile ortaklığın giderilmesi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 19.02.2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılardan ... tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
_ K A R A R _
Dava, ortaklığın giderilmesi isteğine ilişkindir.
Mahkemece, dava konusu taşınmazlardaki ortaklığın satış yoluyla giderilmesine karar verilmiştir.
Hükmü, davalı Hulusi Korkmaz temyiz etmiştir.
1-HMK"nın "Taleple bağlılık ilkesi" başlığını taşıyan 26. maddesi gereğince "Hakim, tarafların talep sonuçlarıyla bağlıdır; ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez. Duruma göre, talep sonucundan daha azına karar verebilir."
Somut olayda, davacılar tarafından ... ada ... parsel, ... ada ... parsel, ... ada ... parsel, ... ada ... parsel, ... ada ... parsel, ... ada ... parsel, ... ada ... parsel, ... ada ... parsel, ... ada ... parsel, ... ada ... parsel, ... ada ... parsel, ... ada ... parsel, ... ada ... parsel, ... ada ... parsel, ... ada ... parsel, ... ada ... parsel, ... ada ... parsel, ... ada ... parsel,... ada ... parsel, ... ada ... parsel,... ada ... parsel, ... ada ... parsel, ... ada ... parsel, ... ada ... parsel, ... ada ... parsel, ... ada ... parsel, ... ada ... parsel, ... ada ... parsel ve ... ada ... parsel sayılı taşınmazların ortaklığının giderilmesi istendiği halde mahkemece HMK"nın 26. maddesine aykırı olarak davacıların ortaklığının giderilmesini talep etmiş olduğu ... ada ... parsel,... ada ... parsel, ... ada ... parsel, ... ada ... parsel, ... ada ... parsel, ... ada ... ve ... parsel sayılı taşınmazlar hakkında olumlu olumsuz bir karar verilmediği görülmüştür.
Mahkemece, HMK"nın 297/2 maddesi gereğince taleplerden her biri hakkında verilen hükmün açık şekilde gösterilmesi gerekirken belirtilen husus gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
2-Ortaklığın giderilmesi davaları paylı veya elbirliği mülkiyetine konu taşınır veya taşınmaz mallarda paydaşlar arasında mevcut birlikte mülkiyet ilişkisini sona erdirip ferdi mülkiyete geçmeyi sağlayan iki taraflı taraflar için benzer sonuçlar doğuran davalardır.
Ortaklığın giderilmesi davasını paydaşlardan biri veya bir kaçı diğer paydaşlara karşı açar. Davada bütün paydaşların yer alması zorunludur. Paydaşlardan birisinin ölmesi halinde alınacak mirasçılık belgesine göre mirasçılarının davaya katılmaları sağlandıktan sonra işin esasının incelenmesi gerekir.
Somut olayda, davaya konu ... ada ... parsel sayılı taşınmazda paydaş ... davada taraf olmadığı anlaşılmaktadır.
Ancak, Ondört İlde Büyükşehir Belediyesi ve Yirmiyedi İlçe Kurulması ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair 6360 sayılı Kanunun 1. maddesi gereğince Konya iline bağlı ilçelerin mülki sınırları içerisinde yer alan köy ve belde belediyelerinin tüzel kişiliği kaldırılmış, köyler mahalle olarak, belediyeler ise belde ismiyle tek mahalle olarak bağlı bulundukları ilçenin belediyesine katılmıştır. Aynı Kanunun geçici 1. maddesinin 13. fıkrasında; "1. maddeye göre tüzel kişiliği kaldırılan belediye ve köylerin mahkemelerde süren davalarında katıldıkları ilçe belediyesi taraf olur” hükmü yer almaktadır.
Davaya konu taşınmazda paydaş ... 6360 sayılı Kanunun yukarıda belirtilen hükümleri gereğince tüzel kişiliği kaldırılarak mahalle olarak ... ilçesinin belediyesine katılması nedeniyle görülmekte olan davada taraf sıfatı kalmadığından ve katıldığı ilçe belediyesi taraf olacağından 6360 sayılı Kanunun geçici 1. maddesinin 13. fıkrası gereğince işlem yapılması için kararın bozulması gerekmiştir.
Yine dava konusu edilen taşınmazlarda malik olan ... oğlu ..."ın yargılamadan önce vefat ettiği nüfus kayıtlarından anlaşılmaktadır. Taraf teşkili kamu düzenine ilişkin olup, hakim tarafından her aşamada re"sen dikkate alınmalıdır. Mahkemece nüfus kayıtları esas alınarak taraf teşkili sağlanmaya çalışılmışsa da adı geçenin mirasçılarını gösteren veraset ilamları temin edilmediği anlaşılmıştır. Bu durumda mahkemece, ... oğlu ..."ın mirasçılık belgesinin ilgililerden temini ile mirasçıları davaya dahil edildikten sonra esas hakkında bir karar verilmesi gerekir. Nüfus kayıtlarıyla yetinilerek taraf teşkilinin sağlanması mümkün değildir.
Yukarıda açıklandığı şekilde taraf teşkili tam olarak sağlanmadan davanın esastan sonuçlandırılması doğru görülmemiş, bu nedenlerle hükmün bozulması gerekmiştir.
Kabule göre de, 492 sayılı Harçlar Kanunu ve eki Tarifenin karar ve ilam harcına ilişkin hükmü uyarınca karar tarihi itibariyle gayrimenkulün satış bedeli üzerinden alınacak harcın binde 11.38 olması ve taşınmazın satış bedelinin taraflara tapu kaydı ve dosyada mevcut mirasçılık belgelerinden payları oranında dağıtılacağının gösterilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi de isabetli olmamıştır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı ... "ın temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, 28.05.2015 tarihinde oybirliği ile karar verildi.