Abaküs Yazılım
21. Hukuk Dairesi
Esas No: 2006/16861
Karar No: 2007/10422
Karar Tarihi: 27.06.2007

Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2006/16861 Esas 2007/10422 Karar Sayılı İlamı

21. Hukuk Dairesi         2006/16861 E.  ,  2007/10422 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Samsun 1. İş Mahkemesi
    TARİHİ : 30/11/2005
    NUMARASI : 309-1034

    Davacı, davalı işveren nezdinde 01.08.1990-01.10.2000 tarihleri arası çalıştığının tespiti ile işçilik alcaklarının tahsiline   karar verilmesini istemiştir.
    Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin  kısmen  kabulüne karar vermiştir.
    Hükmün, davacı vekili tarafından  temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi  tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
    Davacı, davalıya ait otobüste  01.08.1990-01.10.2000 tarihleri arasında geçen ve SSK’na eksik bildirilen çalışmalarının tesbitini ve kıdem, ihbar tazminatı istemiştir.
    Mahkemece, hizmet tespitine ilişkin istemin reddine, Kuruma bildirilen süreler üzerinden kıdem ve ihbar tazminatına  karar verilmiş ise de, bu sonuca eksik araştırma ve incelemeye dayalı olarak varılmıştır.
    Davanın yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı Yasa"nın 79/10. maddesinde, bu tür hizmet tesbit davasının kanıtlanması yönünden özel  bir yöntem öngörülmemiştir. Kimi ayrık durumlar dışında, resmi belge veya yazılı delillerin bulunması, sigortalı sayılması gereken sürelerin saptanmasında güçlü delil olmaları itibariyle sonuca etkili olur. Ne var ki bu tür kanıtlar salt bu nedene dayanarak istemin reddine neden olmaz; aksi durumun ispatı olanaklıdır. Somut bilgilere dayanması inandırıcı olmaları koşuluyla, Kuruma   bildirilen dönem bordro tanıkları ve komşu işyerinin kayıtlı  çalışanları gibi kişilerin bilgileri ve bunları destekleyen diğer kanıtlarla dahi sonuca gitmek mümkündür.
    Mahkemenin bu tür davaların kişilerin sosyal güvenliğine ilişkin olması ve kamu düzenini ilgilendirdiğini göz önünde tutarak gerektiğinde; doğrudan soruşturmayı genişletmek suretiyle ve olabildiğince delilleri toplaması gerekmektedir. Bu yön, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 16.9.1999 gün 1999/21-510-527, 30.6.1999 gün 1999/21-549-555, 5.2.2003 gün 2003/21-35-64, 15.10.2003 gün 2003/21-634-572, 3.11.2004 gün 2004/21-480-579 ve 2004/21-479-578, 10.11.2004 gün 2004/21-538 ve 1.12.2004 gün 2004/21-629 sayılı kararlarında da vurgulanmıştır.
    Somut olayda; davacının davalı işyerinde 1.7.1994-4.8.2000 tarihleri arasındaki çalışmaları kısmi  olarak bildirilmiştir. Davacının çalıştığı süre kadar Kuruma bildirildiğini, bildirilen süre dışında çalışmasının olmadığını beyan eden davalı tanıklarından N.A. davalı işveren şirketin ortağı, R.A. ise, davalı şirketin müdürüdür. Bu tanık anlatımlarının tarafsız olamayacağı ortadadır.  Diğer davalı tanığı N.Ş.’in ise, davalı şirketin otobüsüyle müşterilerine mal gönderen esnaf olduğu ve 1998 yılında davacının bu şirketin otobüsünde şoför olarak çalıştığını  beyan  etmiştir. 1974-1990 arasında davalı şirketin otobüslerinde şoför olarak çalıştığını beyan eden davacı tanıklarından İ.A. davacının 10 yıl süreyle bu şirkette çalıştığını doğrulamış ise de, kayıtları getirtilmemiştir. Davacının kesintisiz çalışma iddiasını doğrulayan diğer davacı tanığı E.G. ise davacıyla birlikte bu işyerinde çalışmamış olup davacının yakınıdır. 
    Yapılacak iş; bu işyerinden çalışma tarihinde Kuruma  işyerinden dönem bordrosu verilmiş ise çalışma tarihini kapsayan tarihte işyerinde çalıştığı bordrolar ile tespit edilen, bordrolarda kayıtlı işyeri çalışanlarını,  bordro   verilmemiş   ise  gerektiğinde  zabıta  marifetiyle tespit edilecek işyerine o tarihte komşu olan diğer işyerlerinde çalışma tarihinde çalıştığı tespit edilen kayıtlı komşu işyeri çalışanlarının; çalışmanın niteliği ile gerçek bir çalışma olup olmadığı yönünde yöntemince beyanlarını almak, işyerindeki ve davalılara ait işyerlerinde gerçek çalışma olgusunu somut ve inandırıcı bilgilere dayalı şekilde 506 sayılı Yasanın 2, 6, 9 ve 79/10. maddeleri gereğince kanıtladıktan sonra ve olayda davacının dava dışı işyerlerindeki çalışmaları nedeniyle çalışmanın kesintiye uğrayıp uğramadığı da dikkate alınarak,  hak düşürücü sürenin dolup dolmadığını araştırıp sonucuna göre karar vermekten ibarettir.
     Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular gözönünde tutulmaksızın yanlış değerlendirme ve eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
    O halde, davacının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle  BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 27.06.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi.

     

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi