23. Hukuk Dairesi 2011/3454 E. , 2012/1950 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-K A R A R-
Davacı vekili, müvekkili kooperatifin üyesi olan davalının üyelik aidatı ile genel kurul kararlarına dayanan diğer borçlarını ödememesi üzerine ayrı ayrı başlattıkları dört ayrı icra takibinin davalının haksız itirazı üzerine durduğunu ileri sürerek, davalının haksız itirazlarının iptalleri ile takip dosyalarındaki alacak miktarlarının %40" ından az olmamak üzere icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacı kooperatif tarafından ""üyelik ve daire bedeli olarak 11.000,00 TL ödenmesi halinde kooperatif inşaatlarının tamamı bitirilip üyelere teslim edilinceye kadar bir daha aidat alınmayacağının ve peşin ödemelere indirim uygulanacağının"" bildirilmesi üzerine, kooperatife 9.000,00 TL peşin ödeme yaptığını, borcunun bulunmadığını, ayrıca aylık %120 faiz oranının yasal olmadığını savunarak, davanın reddini ve %40"tan az olmamak üzere kötüniyet tazminatına hükmedilmesini istemiştir.
Mahkemece iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, 27.03.2005 tarihli genel kurul toplantısında 11.000,00 TL ödeme yapacak üyelerin tapu masrafı ve kat farkı ödemeleri hariç başkaca herhangi bir ödeme yapmayacakları yönünde karar alındığı, bu karardan sonra davalı ..."ın 9.000,00 TL ödeme yaptığı, ancak genel kurulda indirimli ödeme yapılması konusunda herhangi bir karar alınmadığı, 21.03.2004 tarihli olağan Genel Kurul toplantısının 5. maddesi gereğince zamanında ödeme yapmayan üyelerden %10 gecikme zammı alınmasının kararlaştırıldığı, buna göre icra takiplerinde istenen miktarların yerinde olduğu gerekçesiyle, icra takiplerine yönelik itirazın iptali ile toplam 11.400,00 TL alacağın % 40"ı oranında icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
1) 5219 Sayılı Kanun ile yapılan değişiklik sonucu Hukuk Muhakemeleri Usulü Kanunu"nun (HUMK) 427.maddesinde öngörülen kesinlik sınırı, 5236 sayılı Kanunun 19 uncu maddesiyle HUMK’na eklenen Ek-Madde 4’te öngörülen yeniden değerleme oranı da dikkate alındığında 2010 yılı için 1.430,00 TL’dir.
Ayrı ayrı icra takiplerine yapılan itirazların iptali istemiyle, davacı vekili tarafından tek bir dava açılmış ise de, kesinlik sınırı her bir alacak miktarına göre her talep yönünden ayrı ayrı belirlenir. Buna göre, dava konusu olan ... 13. İcra Müdürlüğü"nün 2009/5458 sayılı takip dosyasındaki asıl alacak miktarı da 1.000,00 TL olup, bu takip yönünden verilen karar, yukarıda anılan madde hükmüne göre temyiz sınırının altında kaldığı cihetle kesin niteliktedir. Kesin olan kararların temyiz istemleri hakkında mahkemece bir karar verilebileceği gibi, 01.06.1990 gün ve 1989/3 esas, 1990/4 karar sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca Yargıtay tarafından da karar verilebileceğinden, davalı vekilinin bu dosyaya yönelik temyiz isteminin reddine karar verilmesi gerekmiştir.
2) Davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarına gelince;
a)Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
b)Davalının, 27.03.2005 tarihinde yapılan genel kurul toplantısından sonra kooperatife 11.10.2005 tarihinde 1.500,00 TL, 08.11.2005 tarihinde 500,00 TL olmak üzere toplam 2.000,00 TL aidat ödediği, Yönetim Kurulu"nun 30.11.2005 tarihli yazısı üzerine kooperatife başvuran davalının, geriye kalan 9.000,00 TL. yi de ödeyerek peşin ödemeli üye statüsüne geçtiği, ayrıca 20.04.2008 tarihli Genel Kurul"un 4. maddesi ile davalının, 11.000,00 TL ödeyen üyelerden olduğunun kooperatifçe de kabul edildiği dosyadaki belgelerden anlaşılmaktadır.
Bu durumda, 27.03.2005 tarihli genel kurul kararı uyarınca kooperatife 11.000,00 TL ödeme yapan üyelerden de, davalıdan talep edilen ve sonraki genel kurullarda kararlaştırılan takip konusu alacak miktarlarının tahsil edilip edilmediği, davalının taleplere karşılık ödeme yapıp yapmadığı, diğer üyelerden gecikme faizi alınıp alınmadığı ve alınmış ise 21.03.2004 tarihli Genel Kurul"da kararlaştırılan %10 gecikme faizinin yıllık mı, yoksa aylık mı olduğunun belirlenmemiş olması karşısında, faiz oranının diğer üyelere nasıl uygulandığı ve davacı kooperatifin işlemlerinde Kooperatifler Kanunu"nun 23. maddesinde düzenlenen eşitlik ilkesine aykırılık teşkil edebilecek bir yön bulunup bulunmadığı hususlarında, açıklamalı, gerekçeli, denetime elverişli, kooperatifler konusunda uzman bir bilirkişiden rapor alınarak oluşacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) no"lu bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz isteminin, mahkeme hükmünün kesin olması nedeniyle reddine, (2a) no"lu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (2b) no"lu bentte açıklanan nedenlerle, temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere 14.03.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.