Esas No: 2016/3259
Karar No: 2020/12289
Karar Tarihi: 08.12.2020
Danıştay 6. Daire 2016/3259 Esas 2020/12289 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
ALTINCI DAİRE
Esas No : 2016/3259
Karar No : 2020/12289
TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Belediye Başkanlığı - …
VEKİLİ : Av. …
DAVALI YANINDA MÜDAHİL: …
KARŞI TARAF (DAVACI) : … Genel Müdürlüğüne İzafeten … Bölge Müdürlüğü
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN KONUSU : … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:.., K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: … İli, … İlçesi, … Mahallesi, … ada, …, …, … parsel sayılı taşınmazları da kapsayan alanda 3194 sayılı Kanun'un 18. maddesi uyarınca parselasyon yapılmasına ilişkin … tarihli, … sayılı ve … tarihli,… sayılı belediye encümeni kararları ile parselasyona yapılan itirazın reddine ilişkin … tarihli, … sayılı işlemin iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Temyize konu kararda; dosyanın ve yerinde yaptırılan keşif ve bilirkişi incelemesi sonucu düzenlenen raporun birlikte değerlendirilmesinden, davacıya ait taşınmazların cephe genişliklerinin daraltılmasına gerek olmadan parselasyon yapılması mümkün olduğu halde taşınmazların cephe genişliklerinin daraltılması sonucuna doğuran parselasyon işleminin hukuka ve mevzuata uygun olmadığı sonucuna varılmıştır.
Belirtilen gerekçelerle hukuka aykırı bulunan dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Taşınmazların 1/1000 ölçekli uygulama imar planında bitişik nizam 4 kat yapılaşma koşulunda konut alanında kaldığı, bitişik yapı nizamında yan taraflara pencere açma olanağı bulunmadığı, bilirkişi raporunda belirtildiği üzere … parsel sayılı taşınmaz ile … parsel sayılı taşınmazın birleştirilmesi durumunda ortaya çıkacak taşınmazda uygun inşaat artışının söz konusu olmayacağı ve burada pencere de açılamayacağından … parsel sayılı taşınmazın yalnızca depo alanı olarak kullanılabileceği ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Savunma verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ …'ÜN DÜŞÜNCESİ : 5737 sayılı Vakıflar Kanununun 22. maddesinin ikinci fıkrasında; "Genel Müdürlüğe ve mazbut vakıflara ait taşınmaz mallarla ilgili olarak belediyeler ile diğer kamu kurum ve kuruluşlarınca yapılan uygulama imar ve parselasyon planlarının, askıya çıkarılmadan önce ilgili idareler tarafından Genel Müdürlüğe bildirilmesi zorunludur." hükmü yer almaktadır.
Uyuşmazlığa konu taşınmazlar ... Genel Müdürlüğü mülkiyetindedir. Parselasyon işlemi askıya çıkarılmadan önce ... Genel Müdürlüğüne bildirilmediğinden, dava konusu işlemde hukuka uyarlık bulunmamaktadır.
Bu durumda, dava konusu işlemin iptali yolunda verilen İdare Mahkemesi kararının bu gerekçeyle onanmasına karar verilmesi gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY :
… İli, … İlçesi, … Mahallesi, … ada, …, …, … parsel sayılı taşınmazları da kapsayan alanda 3194 sayılı Kanun'un 18. maddesi uyarınca parselasyon yapılmasına ilişkin … tarihli, … sayılı ve … tarihli,… sayılı belediye encümeni kararları ile parselasyona yapılan itirazın reddine ilişkin … tarihli, … sayılı işlemin iptali istemiyle bakılan dava açılmıştır.
İLGİLİ MEVZUAT:
5737 sayılı Vakıflar Kanununun 22. maddesinin ikinci fıkrasında; "Genel Müdürlüğe ve mazbut vakıflara ait taşınmaz mallarla ilgili olarak belediyeler ile diğer kamu kurum ve kuruluşlarınca yapılan uygulama imar ve parselasyon planlarının, askıya çıkarılmadan önce ilgili idareler tarafından Genel Müdürlüğe bildirilmesi zorunludur." hükmü yer almaktadır.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Dosyanın incelenmesinden, mülkiyeti ... Genel Müdürlüğüne ait taşınmazları da kapsayan alanda parselasyon işlemi yapıldığı ancak parselasyon işleminin askıya çıkarılmadan önce ... Genel Müdürlüğüne bildirilmediği anlaşılmıştır.
Yukarıda yer verilen mevzuat hükmünden de anlaşılacağı üzere ... Genel Müdürlüğü ve mazbut vakıflara ait taşınmazlarla ilgili olarak parselasyon işlemi tesis edilmesi durumunda, işlemin askıya çıkarılmadan önce Genel Müdürlüğe bildirilmesi zorunludur.
Bu durumda, anılan usule uyulmaksızın tesis edilen dava konusu işlemde hukuka uyarlık, İdare Mahkemesi kararında sonucu itibariyle isabetsizlik bulunmamaktadır.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Davalının temyiz isteminin reddine,
2. … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı temyize konu kararının yukarıda yer verilen gerekçeyle ONANMASINA,
3. 2577 sayılı Kanunun (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren onbeş gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 08/12/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.