13. Hukuk Dairesi 2016/10107 E. , 2019/6213 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraflar avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı avukat, 07/11/2001 başlangıç tarihli belirsiz iş sözleşmesine dayalı olarak davalı şirkete ait iş yerine avukatlık ve hukuk müşavirliği hizmete vermeye başladığını, sözleşmenin muhtelif yıllarda yenilendiğini, yenilenmeyen yıllarda ise mali hususların revize edilmek suretiyle taraflar arasındaki belirsiz süreli iş ilişkisinin devam ettiğini, taraflar arasındaki sözleşmenin 23/10/2012 tarihinde davalı tarafından ... 3. Noterliğinin 32026 yevmiye nolu ihtarnamesi ile feshedildiğini, davacı tarafından ihtarnameye cevap verildiğini, ... 35. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2011/172 esas sayılı dosyasında, davalı tarafça azil edildiğinden dolayı hükmedilen vekalet ücretini tahsili amacıyla başlatılan icra takibine davalı tarafından haksız itiraz edildiğini ileri sürerek vaki itirazın iptali ile icra inkar tazminatına hükmedilmesini istemiştir.
Davalı, sözleşmenin kendileri tarafından feshedilmediğini, sadece sözleşmenin yenilenmeyeceğinin bildirildiğini, davacı avukat tarafından haksız istifa edildiğini savunarak davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, taraflarca temyiz edilmiştir.
Dava, vekalet ücreti alacağının tahsili amacıyla başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali davasıdır. Davacı, taraflar arasındaki sözleşmenin davalı tarafından haksız olarak feshedildiğini iddia etmiş, başlattığı icra takibi ile vekalet ücreti alacağını talep etmiştir. Davalı ise ortada haksız fesih durumunun bulunmadığını davacı avukat ile yapılan sözleşmeyi yenilememe hakları olduğunu, ayrıca azil durumunun da bulunmadığını, davacı avukatın buna rağmen istifa suretiyle taraflar arasındaki ilişkiyi sonlandırması nedeniyle alacağının bulunmadığını, kaldı ki vekalet ücretine dayanak teşkil eden talep konusu ... 35. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2011/172 esas sayılı dosyasında borçludan tahsilat yapılamadığını, borcun tahsil olanağının bulunmadığını, davacı avukatın sözleşmesel vekalet ücreti talebinin haksız olduğunu savunmuştur. Mahkemece konusunda uzman bilirkişiden rapor alınarak, davalı yanın sözleşmeyi fes ederken hizmetlerinden dolayı davacı olan avukata teşekkür etmesi ve dayanak dosyada kusur ve ihmalinin bulunmaması gözetilerek azlin haksız olduğu ve davacının avukatlık kanunun 174. maddesine göre avukatlık ücretinin tamamını hak kazandığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Taraflar arasında imzalanmış olan 22.07.2010 tarihli avukatlık ücret sözleşmesinin 2. maddesine göre sözleşmenin süresinin 1 yıl olduğu, taraflardan herhangi birisi işbu sözleşmenin bitiminden iki ay önce sözleşmeyi feshettiğini yazılı olarak karşı tarafa bildirirse sözleşmenin süresi sonunda fesih olacağı, aksi takdirde sözleşme bir yıl daha uzamış olacağı hükmü yer almaktadır. Davalı taraf 23.10.2012 tarihinde yolladığı ihtarla sözleşmeyi feshettiklerini ve süresi sonunda sözleşmeyi yenilemeyeceklerini bildirmiştir. Sözleşmenin bu hükmü karşısında davalı tarafından davacı avukatın haksız azledildiğinden bahsedilemez. Taraflar arasındaki sözleşme hukuken geçerli olup tarafları bağlar ve somut uyuşmazlığın çözümünde sözleşme hükümlerinin uygulanması gerekir. Sözleşmenin 5. maddesinde "...konusunu para teşkil eden alacak ve tazminat davalarında kanuni avukatlık ücreti hariç olmak üzere tahsilat üzerinden %10 avukatlık ücreti avukata ödenir " ifadeleri yer almaktadır. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda, davacı avukat lehine ... 2. İcra Müdürlüğü 2010/3204 esas sayılı dosyasında herhangi bir tahsilat olmadığının tespit edildiği anlaşılmaktadır. sözleşmeye göre kararlaştırılan %10 üzerinden avukatlık ücretinin dosyanın icra dairesinden kapanması durumuna göre bir hesap yapıldığı, fakat dosyadaki tahsilata ilişkin herhangi bir tespit yapılmadığı anlaşılmaktadır. O halde mahkemece, taraflar arasındaki sözleşmenin 5. maddesi ve anılan icra dosyasındaki tahsilat durumu göz önünde bulundurularak hasıl sonuca uygun bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
2-Bozma nedenine göre tarafların sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle temyiz olunan hükmün davalı yararına BOZULMASINA, 2. bentte açıklanan nedenlerle tarafların sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin alınan 29,20 TL harcın davacıya, 107,45 TL harcın davalıya iadesine, HUMK’nun 440/III-1 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 16/05/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.