(Kapatılan) 6. Hukuk Dairesi 2013/15558 E. , 2013/17075 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Alacak
Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı alacak davasına dair karar, davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.
Dava, kiracı tarafından açılan tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş olup hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Davacılar vekili dava dilekçesinde; davalı ... Başkanlığına Orman Bakanlığı tarafından 49 yıl süre ile tahsis edilen ... ilçesi ... köyü 17 nolu orman bölmesi içerisinde davalı belediyenin 91.500 m2.lik alanda eğitim ve dinlenme tesisleri yapmak için inşaata başladığını, su basmanı seviyesine gelen inşaatın ekonomik tedbirler nedeniyle kredi kesildiğinden tamamlanamadığını, Belediye Encümenin 27/10/1988 tarih ve 528 nolu kararı ile ivaz karşılığı bağışta bulunacak kişilere tesisleri yaptırmaya, inşaatı tamamlayan kişilerin burayı belediyeden izinsiz devretmemesi ve kira bedeli ödemeleri şartı ile kullanmalarına izin verildiğini, müvekkilinin ... belediyesine başvurarak yapılan kura sonucunda kendisine düşen taşınmazdaki inşaatı tamamlayarak 1989 yılından 2000 yılına kadar kullandığını, Orman idaresinin 2000 yılında müvekkiline ait binayı mühürlediğini, müvekkili hakkında ... Sulh Ceza Mahkemesinde ormana haksız işgalden dolayı ceza davası açıldığını, müvekkilinin 2001-2002-2003 yıllarında kiralanan taşınmazdan yararlanamadığını, 2004 -2005-2006-2007-2008 yıllarında yeri orman idaresinden kiralayan şirkete kira bedeli ödediğini belirterek toplam 6.700 TL zararının meydana geldiğini belirterek 6.700 TL.nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece daha önce davanın kabulü yönünde hüküm kurulmuş, davalının temyizi üzerine Yargıtay 13. Hukuk Dairesinin 1.7.2011 gün ve 2302-10575 sayılı ilamı ile “somut olayda davacı, su basman seviyesinde iken davalıdan intifa hakkını alarak tamamladığı binanın ancak yapıldığı tarih itibariyle serbest piyasa fiyatlarına göre malzeme ve işçilik bedelleri dahil olmak üzere tüm yapım masraflarının ödetilmesini talep edebileceğinden, mahkemenin, geçerli olması halinde dahi “yap işlet, devret” şeklindeki niteliği itibariyle mülkiyet hakkı doğurmayan geçersiz sözleşmeye dayanarak, “yapılan binanın dava tarihindeki rayiç değerinin ödetilmesi” gerektiğine ilişkin kabulünde isabet bulunmamaktadır. O halde mahkemece davacı tarafından tamamlanan binanın, yapıldığı tarih
itibariyle serbest piyasa fiyatlarına göre malzeme ve işçilik bedelleri dahil olmak üzere tüm yapım masrafları, konusunda uzman bilirkişi veya bilirkişi kurulundan açıklayıcı ve denetime elverişli rapor alınmak suretiyle belirlenerek, belirlenecek bu miktarın ödetilmesine karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ve yanlış değerlendirmelerle yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması, usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.” gerekçesiyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
Dosya kapsamından ve tarafların bozma sonrası beyanlarından davacının bina bedeline yönelik tazminat istemi bulunmadığı halde Yüksek Daire tarafından maddi hataya dayalı olarak sehven tazminatın belirlenmesinde bina bedelinin nazara alınması gerektiğinden bahisle hükmün bozulduğu anlaşılmıştır. Maddi hataya dayalı bozma ilamına uyulması taraf lehine usuli müktesap hak doğurmaz.
Mahkemece bozma ilamına uyma kararı verilmiş ve gerekçesiz olarak davanın kabulü ile taleple bağlı kalınarak 6700 TL tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmiştir. Maddi hataya dayalı bozma ilamına uyma kararı verilmiş olmasının davacı yararına müktesap hakkı doğurmayacağı açıktır. Bu durumda mahkemece yapılacak iş, davacının kira süresi içerisinde kiralananı kullanamamasından ve kira sözleşmesinin tarafı olmayan üçüncü kişiye kira bedeli ödemesinden kaynaklanan zarar talebi üzerinde durularak bir karar verilmesi gerekirken. davacının talepleri üzerinde durulmayarak bozma ilamına uyulduktan sonra gerekçesiz bir şekilde davanın kabulüne karar verilmesi doğru değildir.
Hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428.maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 19.12.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.