19. Ceza Dairesi 2017/4172 E. , 2017/8666 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : 6831 Sayılı Kanuna Aykırılık
HÜKÜM : Mahkumiyet
Yerel Mahkemece bozma üzerine verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
17.10.2010 tarihli suç zabıt tutanağına ve bilirkişi raporuna göre sanığın, orman kadastrosu kesinleşmiş 105 Ada 1 Parsel numaralı orman parseli içerisinde kalan 2.3 hektar genişliğindeki orman alanında bulunan ve 57 ster gelen meşe ve ardıç ağaçlarını keserek açma yaptığı olayda;
1) Suç tarihi itibariyle sanığın eyleminin ağaç keserek açma suçunu oluşturması nedeniyle 5728 sayılı Kanun ile değişik 6831 sayılı Kanun"un 91. ve 93. maddelerine aykırılık suçunu oluşturması karşısında, hem açma hem de ağaç kesme suçlarından ayrı ayrı hüküm kurulması gerekmesi ve bu kapsamda, Yargıtay 19. Ceza Dairesi"nin 16.02.2016 gün ve 2015/7526 Esas- 2016/1912 Karar sayılı ilamında da sanığın eyleminin hem açma hem de ağaç kesme suçlarını oluşturduğunun kabulü ile her iki suçtan da mahkumiyetine karar verilmesi gerektiği gerekçesi ile önceki hükmün bozulmuş olmasına rağmen, bozma ilamına aykırı olarak açma suçundan hüküm kurulmadan sadece ağaç kesme suçundan hüküm kurulması,
2) Hükme esas alınan orman mühendisi bilirkişisinin raporunda, kesilen ağaç miktarı ile kesilen ağaçların yapacak mı yakacak mı olduğu, fidan olup olmadığı, kesimin motorlu testere ile yapılıp yapılmadığının belirtilmemesi karşısında, bilirkişiden bu hususlarda ek rapor alınarak sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerektiği gözetilmeden eksik bilirkişi raporuna dayanılarak karar verilmesi,
Kabule göre de;
1) Bilirkişinin raporunda, kesildiği iddia olunan orman emvalinin 57 ster olduğunun belirtilmesi karşısında, suçun önem ve değeri ile kesilen ağaç sayısının fazla olması nedeniyle, sanık hakkında ceza tayin edilirken, alt sınırdan uzaklaşılarak temel cezanın belirlenmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
2) Suç tutanağı ile iddianamede, dava konusu yerde fıstık fidanları dikilmiş olduğunun belirtilmesine rağmen, bilirkişi raporunda bu konuda bir açıklama bulunmaması karşısında, alan üzerinde sabit tesis niteliğinde dikili fidan olup olmadığına ilişkin ek rapor alınarak, TCK"nın 54. maddesi gereği bunun müsaderesi hakkında bir karar verilmesi gerektiğinin düşünülmemesi,
Kanuna aykırı ve Katılan vekilinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca, tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine, 25.10.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.