16. Hukuk Dairesi 2014/14553 E. , 2015/3041 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : KULLANIM KADASTROSU
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kullanım kadastrosu sırasında Kapukargın Köyü çalışma alanında bulunan ve davacı adına kullanım şerhi verilen 266 ada 21 parsel sayılı taşınmazın sınırında bulunan taşınmaz, paftasında yol olarak gösterilerek tespit harici bırakılmıştır. Davacı ..., bu bölümün gerçekte yol olmadığını, kendi kullanımında olan 266 ada 21 parsel sayılı taşınmazın devamı niteliğinde olduğunu ileri sürerek bu taşınmaza eklenmek suretiyle adına zilyetlik şerhi verilmesi istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulü ile fen bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen 205,35 metrekarelik bölümün 266 ada 21 parsel sayılı taşınmaza eklenmek suretiyle kullanıcısının davacı ... olduğu belirtilerek tarla niteliğiyle Hazine tapuya tespit ve tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece çekişmeli taşınmaz bölümünün davacının kullanımında olduğu kabul edilerek yazılı şekilde karar verilmişse de yapılan araştırma, inceleme ve uygulama hüküm için yeterli bulunmamaktadır. Dava, kullanım kadastrosuna itiraza ilişkindir. 3402 sayılı Yasa"nın Ek-4. maddesi ile 6831 sayılı Yasa"nın 20.6.1973 tarihli kanunla değişik 2. maddesinin (B) bendine göre orman kadastro komisyonlarınca Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılan yerlerin, fiili kullanım durumları dikkate alınmak ve varsa üzerindeki muhdesatın kime veya kimlere ait olduğu ve kim veya kimler tarafından ne zamandan beri kullanıldığı, kadastro tutanağının beyanlar hanesinde gösterilmek suretiyle, bu Kanun"un 11. maddesinde belirtilen askı ilanı hariç diğer ilanlar yapılmaksızın öncelikle kadastrosu yapılarak Hazine adına tescil edileceği hükme bağlanmıştır. Bu maddenin amacı kadastro sırasında taşınmazın fiili kullanıcısının tespit edilmesidir. Diğer bir anlatımla, kullanım kadastrosu sırasında beyanlar hanesinde kullanıcı olarak gösterilebilecek kişiler, kadastro tespiti sırasında çekişmeli taşınmazı ekonomik amacına uygun olarak fiilen zilyet olarak kullanan kişilerdir. Somut olayda davaya konu edilen taşınmaz, 2B bloğunda kalan ve paftasında yol olarak gösterilen yerdir. Bu nitelikteki taşınmazların da şartları oluştuğunda Hazine adına tescil edilmek suretiyle ilgilileri adına beyanlar hanesinde kullanım şerhi verilebilmesi mümkündür. Ancak mahkemece davaya konu taşınmaz bölümünün niteliğine ilişkin uzman ziraat mühendisi bilirkişiden rapor alınmamış, sadece iki yerel bilirkişinin soyut nitelikteki beyanlarına itibar edilerek hüküm kurulmuştur. Ayrıca dosyada mevcut orman bilirkişi raporuna ekli fotoğrafta, davacının kullanımında olan 266 ada 21 parsel sayılı taşınmazın sınırında ekili-dikili olmayıp fiilen yol olarak görünen bir alan da göze çarpmaktadır. Bu tür eksik ve yetersiz araştırmaya dayanılarak karar verilemez. Hal böyle olunca doğru sonuca varılabilmesi için öncelikle kadastro tespit tarihi itibariyle elde edilecek yüksek çözünürlüklü hava fotoğrafları getirtilmeli, mahallinde ziraat mühendisi bilirkişi ile jeodezi ve fotogrometri uzmanı bilirkişinin katılımıyla yeniden keşif yapılmalı, uzman ziraat mühendisinden; çekişmeli taşınmazın toprak yapısı ile komşu taşınmazların toprak yapısı mukayese edilmek suretiyle taşınmazın toprak yapısı ve niteliğini belirtir ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmalı ve rapor ekinde taşınmazı değişik yönlerden çekilmiş komşu taşınmazlar ile arasındaki sınırları gösterecek şekilde renkli fotoğrafların eklenmesi istenilmeli, jeodezi ve fotogrometri uzmanı bilirkişiden ise kadastro tespit tarihi itibariyle dosyaya getirtilen hava fotoğrafları üzerinden inceleme yaptırılarak çekişmeli taşınmaz bölümünün kadastro tespiti öncesindeki durumu kesin olarak belirlenmeli, ondan sonra iddia ve savunma çerçevesinde toplanan tüm deliller birlikte değerlendirilerek ve 3402 sayılı Yasa"nın Ek-4. maddesinin amacı da göz önünde bulundurularak sonucuna göre karar verilmelidir. Eksik incelemeyle yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulüyle hükmün BOZULMASINA, 31.03.2015 gününde oybirliği ile karar verildi.