Abaküs Yazılım
21. Hukuk Dairesi
Esas No: 2018/877
Karar No: 2019/663
Karar Tarihi: 07.02.2019

Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2018/877 Esas 2019/663 Karar Sayılı İlamı

21. Hukuk Dairesi         2018/877 E.  ,  2019/663 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ:İş Mahkemesi

    TÜRK MİLLETİ ADINA
    Davacı, yaşlılık aylığından yapılan sosyal güvenlik destek prim kesintisinin iptaliyle yapılan kesintilerin yasal faiziyle birlikte iadesine karar verilmesini istemiştir.Mahkeme bozmaya uyarak ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.Hükmün taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okundu, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar verildi.
    K A R A R
    1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici nedenlere göre davacı vekilinin tüm, davalı Kurumun aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki diğer temyiz itirazlarının reddine,
    2-Davacı, yaşlılık aylığından 28.01.2004 tarihinden itibaren yapılan sosyal güvenlik destek prim kesintisinin iptali ile kesilen miktarın yasal faizi ile birlikte geri ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir.Mahkemece, bozma ilamına uyulup, davacının ortağı olduğu Ltd Şti"nin 14/02/2014 tarihinde münfesih sayıldığı ve bu tarih itibari ile davacının bağ-kur sigortalılığının sonlandığı gerekçesi ile davanın kısmen kabulü ile, davacının 14/02/2014 tarihinden itibaren yaşlılık aylığından yapılan SGDP kesintilerinin her bir kesintinin yapıldığı tarihten itibaren yasal faizi ile birlikte davacıya iade edilmesi gerektiğinin tespitine karar verilmiştir.Uyuşmazlık; davacının limited şirket ortaklığının devam edip etmediği noktasında toplanmaktadır ve limited şirket ortaklığının sone ermesine ilişkin düzenlemenin incelenmesi gerekmektedir.Yasal düzenleme olan 5510 sayılı Yasa"nın 9/3 maddesi hangi durumlarda limited şirket ortaklığının sona ereceğini tek tek saymıştır.Eldeki dosyada; davacının 31.08.2000 tarihinden itibaren ... Reklam Turizm Tekstil Tic ve San Ltd Şti ortağı olduğu ve şirketin vergi kaydının 23.06.1997-31.12.2002 tarihleri arasında olduğu, şirketin faaliyetini 1998 yılında durdurduğu, ilgili Ticaret Sicil Müdürlüğü yazısından, şirketin 6103 sayılı Yasa"nın 20. maddesi uyarınca asgari sermaye miktarına yükseltilmemesi nedeniyle 14.02.2014 tarihinde münfesih sayıldığı ve 26.06.2014 tarihinde res"en silindiği anlaşılmaktadır.İlgili yasa maddesinde limited şirket ortaklığının "... iflas veya tasfiye durumu ile münfesih duruma düşen şirketler için ortağın talep etmesi halinde..." sona ereceği düzenlenmiştir.Somut olayda; şirket münfesih sayılmış olmasına rağmen, şirketin fesih ve tasfiyesi tamamlanmadıkça maddi anlamda bir terkinden söz edilemeyeceği, Ticaret Sicilinin kanun gereği terkin işlemini yapmış olduğu, yasal gerekliliği yerine getirdiği, şirketin gerçek anlamda tasfiyesinin yapılmadığı ve tamamlanmadığı anlaşılmakla, davacının limited şirket ortaklığı halen devam ettiğinden davanın reddi yerine yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.O halde, davalı Kurumun bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, aşağıda yazılı temyiz harcının davacıya yükletilmesine, 07.02.2019 gününde oyçokluğuyla karar verildi.
    KARŞI OY
    6103 sayılı Kanunun 20.maddesinde Limited Şirketlerinin sermayeleri belirtilen sürede kanunda öngörülen tutarlara yükseltmemeleri halinde infisah etmiş sayılacakları düzenlenmiş olup, bu düzenleme kapsamında limited şirketinin belirtilen sürede sermayesini asgari tutarak yükseltmemiş olması halinde münfesih duruma düşmekle birlikte ticaret sicil kaydı ve tüzel kişiliği halen devam etmektedir. Öte yandan 6102 sayılı TTK’nun geçici 7.maddesinde, hangi şartlarda ve usullerde sicilden limited şirketlerinin resen terkin edileceği düzenlenmiştir. Aynı maddenin 1.fıkrasının (a) bendinde sermayelerini 559 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile öngörülen tutarlara çıkarmamış olmak terkin sebebi olarak sayılmıştır.Somut uyuşmazlıkta davacının ortağı olduğu limited şirketinin ticaret sicil kaydına 6103 sayılı Kanunun 20. maddesi uyarınca sermayesinin asgari tutara yükseltilmemesi nedeniyle 14/02/2014 tarihinde münfesih olduğuna dair kayıt düşüldüğü ardından 6102 sayılı Kanunun geçici 7.maddesi kapsamında ticaret sicilinden re’sen terkin edildiği anlaşılmakla, şirketin tüzel kişiliğinin ticaret sicilinden terkin edildiği 26/06/2014 tarihi itibariyle sona erdiği hususu tartışmasızdır. Aksinin kabulü halinde ticaret sicil kaydı terkin edilen şirketler hakkında, tüzel kişiliğinin ihyası prosedürüne gerek duyulmaksızın dava açılması, takip yapılması ve benzeri hukuki sonuçları doğuracaktır. Sayın çoğunluğun bozma gerekçesi olarak belirtikleri “ şirket münfesih sayılmış olmasına rağmen, şirketin fesih ve tasfiyesi tamamlanmadıkça maddi anlamda bir terkinden söz edilemeyeceği...” tespitinin ancak hukuki yararı bulunanlar tarafından terkin edilen şirketin tüzel kişiliğinin ihyası ile ticaret siciline tescili talebi ile açılacak bir davada ileri sürülebilecek bir neden niteliğindedir.Bu kapsamda ticaret sicil kaydı terkin edilen ... Reklam Turizm Tekstil Tic.San.Ltd.Şti’nin ortağı olan davacının şirketin ticaret sicilinden terkin tarihinden itibaren sosyal güvenlik destek primi borcundan söz edilemeyecektir. Dolayısıyla ilk derece mahkemesi kararının bu gerekçe ile bozulması gerektiğinden, çoğunluğun bozma kararındaki gerekçesine bu sebeple katılmıyorum.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi