Esas No: 2019/2879
Karar No: 2020/2998
Karar Tarihi: 09.12.2020
Danıştay İdare Dava Daireleri Kurulu 2019/2879 Esas 2020/2998 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU
Esas No : 2019/2879
Karar No : 2020/2998
TEMYİZ EDEN (DAVACI) : ...
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVALI) : … Başkanlığı
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN KONUSU : ... İdare Mahkemesinin ... tarih ve E:..., K:... sayılı ısrar kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacının ast subay sınıf okulunda 18 yaşın altında geçen süresinin fiili hizmetine eklenmesi talebiyle yaptığı başvurunun reddine ilişkin ... tarih ve ... sayılı işlemin iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: ... İdare Mahkemesinin ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararıyla;
5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu'nun 4. maddesi ile 5434 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Emekli Sandığı Kanunu'nun 12., 15., 31., Ek 21. maddeleri ve Geçici 170. maddesinin 2. fıkrası belirtilerek;
21/07/1973 tarihinde doğan, 01/08/1990 tarihinde tarihinde astsubay sınıf okuluna başlayan davacının, 31/08/1991 tarihinde astsubay çavuş olarak mezun olduğu, 18 yaşın altında astsubay sınıf okulunda geçirdiği sürenin fiili hizmet süresinden sayılması talebiyle yaptığı başvurunun Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığının dava konusu işlemiyle göreve kaza-i rüşt kararı ile başlamayan kişilerin bu sürelerinin fiili hizmet süresine eklenmesinin mümkün olmadığından bahisle reddedildiği;
Mevzuat hükümlerinden, kazai rüşt kararı ile reşit kılınarak göreve başlayanların 18 yaşından önce astsubay sınıf okulunda geçen sürelerinin fiili hizmet süresinden sayılması gerektiğinin anlaşıldığı, kaza-i rüşt kararı bulunmayan davacının 5434 sayılı Kanun'un Geçici 170. maddesinin 2. fıkrasından yararlanamayacağı, bu nedenle talebinin reddine ilişkin dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Daire kararının özeti: Danıştay Onbirinci Dairesinin 22/03/2017 tarih ve E:2016/4153, K:2017/2896 sayılı kararıyla;
Astsubay sınıf okulu öğrencilerinin iştirakçi olarak 5434 sayılı Kanun uyarınca Emekli Sandığı ile ilgilendirileceği, mevzuatta astsubay sınıf okulunu başarı ile bitirerek astsubaylığa nasbedilenlerin astsubay sınıf okulunda geçen başarılı eğitim ve öğretim sürelerinin fiili hizmet süresinden sayılacağının belirtildiği, bu sürelerin fiili hizmet süresinden sayılması konusunda 18 yaşından sonraki sürelerin dikkate alınacağına veya bu sürelerin fiili hizmet süresinden sayılabilmesi için kazai rüşt kararı alınması gerektiğine ilişkin bir hükme de yer verilmediği;
Buna göre, astsubay sınıf okulu öğrencileri adına emekli keseneği yatırılmasını zorunlu kılan Kanun hükmü de değerlendirildiğinde, astsubay sınıf okulunu bitirerek doğrudan astsubaylığa nasbedilenlerin, bu okulda geçen sürelerinin fiili hizmet süresinden sayılması için 18 yaşını bitirmiş olmaları şartının aranmaması gerektiği;
Bu haliyle, astsubay sınıf okulunu bitirdikten sonra, astsubaylığa nasbedilen ve okulda iken 18 yaşını dolduran davacının, 18 yaşından önce astsubay sınıf okulunda geçen sürelerinin fiili hizmet süresinden sayılması gerekirken, aksi yönde tesis edilen işlemde ve davanın reddi yolundaki İdare Mahkemesi kararında hukuka uygunluk görülmediği sonucuna varılarak ... İdare Mahkemesinin ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi ısrar kararının özeti: ... İdare Mahkemesinin ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararıyla; davanın reddi yolundaki ilk kararda ısrar edilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından, kaza-i rüşt kararına gerek kalmaksızın astsubay olarak nasbedildiği, Danıştay Onbirinci Dairesinin bozma kararı doğrultusunda kararın bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davalı idare tarafından, İdare Mahkemesince verilen kararın usul ve hukuka uygun bulunduğu ve temyiz dilekçesinde öne sürülen nedenlerin, kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte olmadığı belirtilerek temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …'UN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile ... İdare Mahkemesi ısrar kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunca, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY :
Davacı, 21/07/1973 doğumlu olup 01/08/1990 tarihinde astsubay sınıf okuluna başlamış, 31/08/1991 tarihinde ise astsubay çavuş olarak bu okuldan mezun olmuştur.
01/10/2015 tarihli dilekçe ile davacı, astsubay sınıf okulunda, 18 yaşının altında geçen sürelerin okula başladığı 01/08/1990 tarihi ile 18 yaşına girdiği 21/07/1991 tarihi arasındaki 11 ay 20 günlük sürenin fiili hizmet süresinden sayılması talebiyle davalı idareye başvurmuştur.
Davalı idare tarafından, ... tarih ve ... sayılı işlem ile ancak kaza-i rüşt kararı bulunanların 18 yaşın dolumundan önce astsubay olarak nasbedilmeleri halinde nasb tarihinden itibaren geçen sürelerinin emeklilikte geçerli fiili hizmet süresine eklenebileceği, nasp tarihinden önce geçen okul sürelerinin fiili hizmet süresine eklenmesine imkan bulunmadığından bahisle davacının talebi reddedilmiştir.
Bunun üzerine temyizen incelenen dava açılmıştır.
İLGİLİ MEVZUAT :
2575 sayılı Danıştay Kanunu'nun 39. maddesinde; İçtihatları Birleştirme Kurulunun, dava dairelerinin veya idari ve vergi dava daireleri kurullarının kendi kararları veya ayrı ayrı verdikleri kararlar arasında aykırılık veya uyuşmazlık görüldüğü veyahut birleştirilmiş içtihatların değiştirilmesi gerekli görüldüğü takdirde, Danıştay Başkanının havalesi üzerine, Başsavcının düşüncesi alındıktan sonra işi inceleyeceği ve lüzumlu görürse, içtihadın birleştirilmesi veya değiştirilmesi hakkında karar vereceği hüküm altına alınmıştır.
Anılan Kanun'un 40. maddesinin 4. fıkrasında ise; İçtihatları Birleştirme Kurulunun, içtihatların birleştirilmesi veya değiştirilmesi hakkındaki kararlarına, Danıştay daire ve kurulları ile idari mahkemeler ve idarenin uymak zorunda olduğu belirtilmiştir.
Öte yandan, İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen incelenerek bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan;
"a) Görev ve yetki dışında bir işe bakılmış olması,
b) Hukuka aykırı karar verilmesi,
c) Usul hükümlerinin uygulanmasında kararı etkileyebilecek nitelikte hata veya eksikliklerin bulunması" sebeplerinden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Dava konusu uyuşmazlığın esasını teşkil eden astsubay sınıf okulunu bitirdikten sonra astsubaylığa nasbedilenlerin, astsubay sınıf okulunda 18 yaşın altında geçen öğrenim sürelerinin, fiili hizmet sürelerinden sayılıp sayılmayacağı hakkında Danıştay İçtihatları Birleştirme Kurulunun 12/12/2018 tarih ve E:2018/1, K:2018/4 sayılı kararı ile; 926 sayılı Türk Silahlı Kuvvetleri Personel Kanunu ve 5434 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Emekli Sandığı Kanunu'nun sistematiği dikkate alındığında 5434 sayılı Kanun'un 12. maddesinde düzenlenen 18 yaşını bitirmiş bulunma kuralının, Kanun'un bütününe yönelik, ortak ve genel bir kural olduğu, öte yandan, 5434 sayılı Kanun'un 2168 sayılı Kanun'la değişik 15. maddesinde 18 yaşın altında astsubay sınıf okulunda geçen süreler
için kesenek ve karşılık tahsilatına yönelik ayrıca bir düzenlemeye yer verilmemesi sebebiyle söz konusu madde kapsamında da genel ilke olan 18 yaşını tamamlamış olma koşulunun aranması gerektiği, buna göre, 5434 sayılı Kanun'un 12. maddesinin 1. fıkrası hükmü karşısında, astsubayların, astsubay sınıf okullarında 18 yaşın altında geçen öğrenim sürelerinin fiili hizmet sürelerinden sayılmasına olanak bulunmadığı yönünde içtihadın birleştirilmesine karar verildiği anlaşılmaktadır.
Bu durumda, Danıştay İçtihatları Birleştirme Kurulunun yukarıda belirtilen ve 2575 sayılı Kanun'un 40. maddesi uyarınca bağlayıcılığı bulunan kararı uyarınca, astsubay sınıf okullarında 18 yaşın altında geçen hizmet sürelerinin hiçbir şekilde fiili hizmet sürelerinden sayılmasına imkan bulunmadığı görüldüğünden, davacının da bu çerçevede astsubay sınıf okulunda 18 yaşının altında geçen sürelerinin fiili hizmet süresinden sayılması talebiyle yaptığı başvurunun reddine ilişkin dava konusu işlemde bu yönden hukuka aykırılık görülmemiştir.
Temyizen incelenen ısrar kararı, sonucu itibarıyla usul ve hukuka uygun olup, temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacının temyiz isteminin reddine,
2. Davanın reddine ilişkin ... İdare Mahkemesinin temyize konu ... tarih ve E:..., K:... sayılı ısrar kararının yukarıda belirtilen gerekçeyle ONANMASINA,
3. Bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren 15 (onbeş) gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 09/12/2020 tarihinde oyçokluğu ile karar verildi.
KARŞI OY
X- Öncelikle; davanın reddine ilişkin ilk kararın verildiği ... tarihinde ve Danıştay Onbirinci Dairesinin bozma kararının verildiği 22/03/2017 tarihinde, dava konusu uyuşmazlık hakkında henüz bir içtihadı birleştirme kararı bulunmadığı görüldüğünden, işbu davada 25/07/2019 tarih ve 30842 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Danıştay İçtihatları Birleştirme Kurulunun 12/12/2018 tarih ve E:2018/1, K:2018/4 sayılı kararının esas alınmasına hukuken imkan bulunmamaktadır.
Uyuşmazlığın esası incelendiğinde;
Danıştay İçtihatları Birleştirme Kurulunun anılan kararında yer alan "karşı oy" gerekçesinde de belirtildiği üzere; 5434 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Emekli Sandığı Kanunu'nun 12. maddesinde yer alan, "18 yaşını bitirmiş bulunmak" şartının, (I) işaretli fıkrada sayılan yerlerde çalışanlara ilişkin bulunduğu, Sandıktan faydalanacaklar arasında sayılan, astsubay sınıf okulu öğrencilerini kapsamadığı, bu öğrencilerin astsubaylığa nasbedilmeleri halinde, astsubay sınıf okulu öğrenciliğinde geçen başarılı öğrenim sürelerinin, fiili hizmet müddetlerine ekleneceği sonucuna varılmaktadır.
Bu durumda, 21/07/1973 tarihinde doğan ve 01/08/1990 tarihinde astsubay sınıf okuluna başlayan davacının, 31/08/1991 tarihinde astsubay çavuş olarak mezun olduğu dikkate alındığında, astsubay sınıf okulunda 18 yaşın altında geçen on ay yirmi günlük sürenin fiili hizmet süresinden sayılması gerekirken bu yöndeki başvurusunun reddine ilişkin dava konusu işlemde hukuka uyarlık bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenlerle, davacının temyiz isteminin kabulü ile ... İdare Mahkemesinin ... tarih ve E:..., K:... sayılı ısrar kararının bozulması gerektiği oyuyla, karara katılmıyorum.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.