Abaküs Yazılım
10. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/2066
Karar No: 2021/4535
Karar Tarihi: 01.04.2021

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2021/2066 Esas 2021/4535 Karar Sayılı İlamı

10. Hukuk Dairesi         2021/2066 E.  ,  2021/4535 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :İş Mahkemesi
    No : 2018/589-2020/484

    Dava, yetim aylığını sona erdiren Kurum işleminin iptali ile kesilen aylıkların kesildiği tarihten itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili istemine ilişkindir.
    Mahkemece, bozmaya uyularak ilamında belirtildiği şekilde davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Hükmün, davalı Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
    Hakkında verilen boşanma kararı 01.04.2009 tarihinde kesinleşen davacıya, yaşamını yitiren sigortalı babası üzerinden hak sahibi kız çocuğu sıfatıyla yetim aylığı bağlandığı, yetim aylığı almakta olan ...’un 01.04.2009 tarihinde eşiyle birlikte yaşamaya devam ettiği gerekçesiyle 26.05.2009 tarihi itibariyle aylığının kesildiği, 26.05.2009- 25.10.2014 süresi fuzulen 46155,78 TL yersiz ödeme yapıldığının tespit edildiği, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama neticesinde; “mahkemece davanın kabulü ile; davacının yetim aylığının kesilmesine ilişkin davaya konu Kurum işleminin hukuka aykırı olduğunun tespitine, davacının kurumca yetim aylığının kesilmesi tarihinden itibaren ödenmesi gereken aylık maaşlarının her bir ay için ayrı ayrı ödenmesi gereken günlerden itibaren işleyecek yasal faizleriyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine” karar verilmiştir.
    Mahkemece, Dairemizin bozma ilamına uyularak karar verilmiş ise de, bozma ilamının gereği tam olarak yerine getirilmemiştir.
    Mahkemece bozmaya uyulması sonucu artık bozma lehine olan taraf yararına usulü kazanılmış hak doğmuş olur. 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nda ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nda “usuli kazanılmış hak” kavramına ilişkin açık bir hüküm bulunmamakta ise de, bu kurum, davaların uzamasını önlemek, hukuki alanda istikrar sağlamak ve kararlara karşı genel güvenin sarsılmasını önlemek amacıyla Yargıtay uygulamaları ile geliştirilmiş, öğretide kabul görmüş ve usul hukukunun vazgeçilmez, ana ilkelerinden biri haline gelmiştir. Anlam itibariyle, bir davada, mahkemenin ya da tarafların yapmış olduğu bir usul işlemi ile taraflardan biri lehine doğmuş ve kendisine uyulması zorunlu olan hakkı ifade etmektedir.
    Hukuk Genel Kurulu"nun 18.10.1989 gün 541-534, 21.2.1990 gün 10-117; 07.10.1990 gün 439-562; 19.02.1992 gün 635-82; 23.02.1994 gün 936-94; 03.03.2010 gün ve 2010/12-81-118; 27.09.2006 gün ve 2006/19-635 E. 2006/573 K; 15.10.2008 gün ve 2008/19-624 E. - 2008/632 K. ile 17.02.2010 gün ve 2010/9-71 E. - 2010/87 K. sayılı kararları da bu doğrultudadır.
    Mahkemece tarafların beyanlarının alınıp bozmaya uyulmasına da karar verildikten sonra yapılacak iş; bozma gereklerinin yerine getirilmesi olmalıdır. Zira, mahkemece bozmaya uyulması yönünde oluşturulan karar, bozma lehine olan taraf yararına usulü kazanılmış hakkın gerçekleşmesine neden olur.
    Dairemizin 22.10.2018 tarihli 2018/4879 E., 2018/8337 K. sayılı bozma ilamında; “Dosya kapsamına göre, davacı ve boşanmış olduğu eşinin 18.09.2014 tarihine kadar birlikte yaşadıkları sabittir. Ne var ki, talebin kapsamına göre 18.09.2014 ile dava tarihi 18.12.2014 arası, davacı ve boşanmış olduğu eşine ait belirlenen tüm adreslerinde, komşu, kapıcı, yönetici, muhtar dinlenmek suretiyle birlikte yaşama olgusu araştırılmalı sonucuna göre karar verilmelidir.” şeklinde bozma nedenleri belirtilmiştir.
    Dairemizin önceki bozma ilamlarında da belirtildiği gibi, davanın yasal dayanağı 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun “Gelir ve Aylık Bağlanmayacak Haller” başlığını taşıyan 56. maddesidir. Anılan maddeye dayalı açılan bu tür davalarda eylemli olarak birlikte yaşama olgusunun tüm açıklığıyla ve özellikle taraflar arasındaki uyuşmazlık konusu dönem yönünden ortaya konulması önem arz etmektedir.
    Eldeki davada, bir önceki bozma ilamında belirtildiği üzere davacı ile boşandığı eşinin 18.09.2014 tarihine kadar -26.05.2009 - 18.09.2014 tarihleri arasında- birlikte yaşadıkları sabit kabul edilmiştir. Bozma ilamında bu kabul açıklıkça belirtilmişken; uyulan bozma ilamındaki kazanılmış haklara aykırı şekilde, uyuşmazlığın 18.09.2014 tarihinden sonraki dönem yönünden değerlendirilmesi gerekirken, 26.05.2009 - 18.09.2014 tarihleri yönünden davanın kabulü yerinde değildir. Ayrıca, 18.09.2014 tarihinden, dava tarihi olan 18.12.2014 tarihine kadar bozma ilamı doğrultusunda toplanan delillerden davacının boşandığı eşi ile ayrı yaşadığına dair delil toplanamadığından bu dönem yönünden de kabule dair hüküm kurulması isabetsizdir.
    Bu maddi ve hukuki olgular dikkate alınmaksızın, mahkemece, uyulan bozma doğrultusunda araştırma yapılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olacaktır.
    O halde, davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 01/04/2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.





    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için destek@ictihatlar.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi