13. Hukuk Dairesi 2017/8736 E. , 2019/6211 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki ipotek davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün davacı tarafından duruşmasız, davalı avukatınca duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde duruşmalı temyiz eden davalı vekili avukat ... ile temyiz eden davacı Asil ..."ın gelmeleriyle duruşmaya başlanılmış ve hazır bulunanların sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra karar için başka güne bırakılmıştı. Bu kez temyiz dilekçesinin süresinde olduğu saptanarak dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı, murisi .... tarafından bir alacağı için davalının maliki olduğu taşınmaz üzerine 05.04.1971 tarih ve 3402 yevmiye numarası ile 12.000,00 TL bedelli ipotek tesis edildiğini, aradan geçen zaman ve Türk Lirasından altı sıfır atılması nedeniyle çok düşük bir rakama tekabül ettiğini, denkleştirici adalet ilkesi gereğince ipotek alacağının günümüz koşullarına göre uyarlanması yoluyla bugünkü değerinin tespitine karar verilmesini istemiştir.
Davalı, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davanın kabulü ile ipotek bedelinin dava tarihi itibariyle karşılığının 50.278,91 TL olduğunun tespitine karar verilmiş; hüküm, taraflarca temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacının tüm temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dava, 1971 yılında davacı murisi lehine tesis edilen ipotek bedelinin uyarlanması istemine ilişkindir. Mahkemece, tarafların iradelerini etkileyip sözleşmeyi yapmalarına neden olan şartlar daha sonra önemli surette değişmiş ise sonrasında taraflar akitle bağlı tutulamayacakları, değişen koşullara göre 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 2. maddesi uyarınca sözleşmenin yeniden düzenlenmesinin gerekeceği, sözleşmenin edimleri arasındaki dengeyi bozan olağanüstü hallere ülkeyi sarsan ekonomik krizler, enflasyon grafiğindeki aşırı yükselmeler, şok devalüasyon, para değerinin önemli oranda düşmesi gibi durumların örnek olduğu, durumun değişmesi halinde sözleşmede ısrar etmenin dürüstlük kurallarına aykırı olacağı, ayrıca 31 Ocak 2004 tarihinde Resmi Gazetede yayımlanan karar doğrultusunda 1 Ocak 2005 tarihi itibariyle Türk parasından altı sıfır atıldığı, somut olayda da ipotek bedeli olarak belirlenen para değerinin önemli oranda düştüğü, sözleşmenin edimleri arasındaki dengeyi bozan alğanüstü haller kapsamına giren bu durumda dürüstlük kuralı göreği ipotek bedelinin değişen koşullara uyarlanması gerekeceği gerekçesiyle alınan bilirkişi raporuna göre tespit edilen ipotek bedelinin 50.278,91 TL olduğunun tespitine karar verilmiştir. Hemen belirtmek gerekir ki, hukukumuzda sözleşmeye bağlılık (...) ve sözleşme serbestliği ilkeleri kabul edilmiştir. Bu ilkelere göre, sözleşme yapıldığı andaki gibi aynen uygulanmalıdır. Ancak sözleşmenin yapıldığında karşılıklı edimler arasında mevcut olan dengenin sonradan şartların olağanüstü değişmesiyle büyük ölçüde tarafların biri aleyhine katlanılamayacak derecede bozulması durumunda hâkim, somut olayın verilerine göre alacaklı yararına borçlunun edimini yükseltmeye veya borçlu yararına onun tamamen veya kısmen edim yükümlülüğünden kurtulmasına karar verebilir.
6098 sayılı T.B.K yürürlüğe girmesinden evvel, mevzuatımızda uyarlama kurumuna ilişkin bir düzenleme olmamakla birlikte, 01.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren TBK’nın 138. maddesi ile bu husus yasal bir düzenlemeye de kavuşturulmuştur.
Bu madde uyarınca "sözleşmenin yapıldığı sırada taraflarca öngörülmeyen ve öngörülmesi de beklenmeyen olağanüstü bir durum borçludan kaynaklanmayan bir sebeple ortaya çıkar ve sözleşmenin yapıldığı sırada mevcut olgular kendisinden ifanın istenmesini dürüstlük kurallarına aykırı düşecek derecede borçlu aleyhine değişir ve borçlu da borcunu henüz ifa etmemiş veya ifanın aşırı ölçüde güçleşmesinden doğan haklarını saklı tutarak ifa etmiş olursa borçlu sözleşmenin yeni koşullara uyarlanmasını isteme, bu mümkün olmadığı takdirde sözleşmeden dönme hakkına sahiptir.
Dava konusu olayda; davacının murislerinin 1976 yılında ölümünden yaklaşık 38 yıl geçtikten sonra iş bu davanın açılmış olması nazara alındığında, sözleşmenin davacı tarafından benimsendiğinin kabulü gerektiği, bu nedenle dava konusu olayda TBK.nun 138.maddesinde gösterilen uyarlama koşullarının bulunmadığı anlaşılmaktadır.
Hal böyle olunca, mahkemece bu gerekçeyle uyarlama talebinin ve davanın reddine karar verilmesi gerekirken aksine düşüncelerle yazılı gerekçe ile davanın kabulüne karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle davacın tüm temyiz itirazlarının reddine, 2. bentte açıklanan nedenlerle temyiz olunan hükmün davalı yararına BOZULMASINA, 2.037,00 TL duruşma avukatlık parasının davacıdan alınarak davalıya ödenmesine, peşin alınan 29,20 TL harcın davacıya, 29,20 TL harcın davalıya iadesine, HUMK’nun 440/I maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 16/05/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.