17. Hukuk Dairesi 2020/1758 E. , 2020/6531 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili; davacıya ait araca trafiğe ilk çıkış tarihinden üç gün sonra davalının zorunlu mali sorumluluk sigortası ile sigortacısı olduğu aracın ehliyetsiz sürücüsünün kırmızı ışıkta geçerek çarptığını, davacının olayda herhangi bir kusurunun bulunmadığını, araçta meydana gelen değer kaybının fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 2.000,00 TL’sinin olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekili, talebini 3.500,00 TL olarak ıslah etmiştir.
Davalı vekili; meydana gelen zararın sigorta teminatı dışında olduğunu, sigortalı araç sürücüsü ehliyetsiz olduğu için sorumlu olmadıklarını, sigortalı araç sürücüsünün tespit edilecek kusuru oranında ve zarar nispetinde sorumlu olunduğunu, talep edilen hasar ve zarar miktarının fahiş
olduğunu, davacının davadan önce davalı şirkete başvurusu bulunmadığından davacının olay tarihinden itibaren faiz talebinin ve açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, davanın kabulü ile 3.500,00 TL maddi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş; hükmün, davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairemizin 14/12/2015 gün ve 2015/7113 Esas 2015/14019 karar sayılı ilamı ile "değer kaybının tespiti hususunda ek rapor alınması gerektiği" gerekçesiyle karar bozulmuş ve mahkemece bozma ilamına uyulmuştur.
Mahkemece bozma sonrasında aldırılan bilirkişi raporu doğrultusunda açılan ek dava ile 3.161,00 TL’nin olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline ve davanın birleştirilmesine karar verilmesini talep edilmiştir.
Bozma sonrası yapılan yargılama sonrasında mahkemece, asıl davanın kabulü ile 3.500,00 TL"nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, birleşen davanın kabulü ile 3.161,00 TL"nin dava tarihi olan 26/12/2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde bir usulsüzlük bulunmamasına, davalı vekilinin ilk hükmü temyiz etmemiş olması ve davalı ... şirketince yargılama devam ederken icra dosyasına yapılan 7.156,48 TL"lik ödemenin infaz aşamasında dikkate alınabilecek olmasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dava, maddi hasarlı trafik kazasından kaynaklanan değer kaybı istemine ilişkindir.
Dava dilekçesi ile fazlaya ilişkin hak saklı tutulmuş olsa dahi saklı tutulan bu hak da asıl davanın tabi olduğu zamanaşımı süresine tabi olup, açılan ilk dava ile istenmeyen tazminata ilişkin işleyen zamanaşımı süresi kesintiye uğramayıp, devam etmektedir.
Somut olayda birleşen dava davalı vekili 22.01.2018 tarihli cevap dilekçesinde birleşen dava bakımından zamanaşımı itirazında bulunmuşsa da, mahkemece anılan savunma üzerinde durulmaksızın karar verilmiştir. Zamanaşımı defi hakkında inceleme yapılıp, öncelikle bu hususların sonuca bağlanması gerekir.
Açıklanan nedenlerle mahkemece davalı tarafın, birleşen dava dilekçesindeki talebin zamanaşımına uğradığı ile ilgili defi yönünden olumlu ya da olumsuz karar verilmesi için birleşen davadaki hükmün bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 04/11 /2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.