Davacı, 1.6.1993-30.4.2002 tarihleri arasında çalıştığının tesbitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.
Hükmün davalılar vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanuni gerektirici nedenlere göre davalıların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine,
2-Dava, davacının davalılara ait iş yerinde 01.06.1993-30.04.2002 tarihleri arasında çalıştığının tesbiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, istemin kabulüne karar verilmiş ise de bu sonuç eksik incelemeye dayalı olup usul ve yasaya aykırıdır.
Dosyadaki bilgi ve belgelerden, davacının çalışması ile ilgili davalı işyerine ait işyerinden 20.05.1998 ve 02.11.1999 tarihli iki adet giriş bildirgesinin bulunduğu,01.06.1993-17.07.1993 tarihleri arasında 22082 sicil nolu işyerinden prim ödemelerinin olduğu,15.05.1995 -15.05.2001 tarihleri arasında davalıya ait işyeriden kısmi bildirimlerin yapıldığı ve bu döneme ilişkin çalışma olgusunun .vizite kağıtları,müfettiş tutanakları ve bu dönem çalıştığı belgelenmiş tanık anlatımları ile 15.05.1995 tarihinden sonraki çalışmalar ispatlanmış olmakla birlikte 01.06.1993-15.5.1995 dönemine ilişkin fiili çalışma olgusunun yöntemince kanıtlanmamış olduğu anlaşılmaktadır.
Gerçekten; 506 sayılı Sosyal Sigortalar Yasa’sının 2 ve 6. maddelerinde açıkça belirlendiği üzere, sigortalılığın oluşumu yönünden çalışma olgusunun varlığı zorunludur. Eylemli veya gerçek biçimde çalışmanın varlığı saptanmadıkça, hizmet akdine dayanılarak dahi sigortalılıktan söz edilemez. Fiili veya gerçek çalışmayı ortaya koyacak belgeler, işe giriş bildirgesiyle birlikte 506 sayılı Yasa’nın 79. maddesinde belirtilen sigortalının gün sayısını, kazanç durumunu, çalışma tarihleriyle birlikte ortaya koyan aylık sigorta gün bilgileri ile Sosyal Sigorta İşlemleri Yönetmeliği’nin 17. maddesinde belirtilen 4 aylık prim bordroları gibi Kuruma verilmesi zorunlu belgelerdir. Yöntemince düzenlenip süresi içerisinde Kuruma verilen işe giriş bildirgesi, kişinin işe alınmış olduğunu gösterirse de fiili çalışmanın varlığının ortaya konulması açısından tek başına yeterli kabul edilemez. Sigortalılıktan söz edebilmek için, çalışmanın varlığı, Yargıtay uygulamasında 506 sayılı Yasanın 79/10. maddesine dayalı sigortalılığın tespiti davaları yönünden kabul edilen ilkelere uygun biçimde belirlenmelidir. Zira, sigortalılığın başlangıcına yönelik her dava sigortalılığın tespiti istemini de içerir. Aksine düşünce, özellikle yaşlılık aylığının kabulü için öngörülen sigortalılık süresi yönünden çalışanlar ile çalışmayanlar arasında adaletsiz ve haksız bir durum yaratır. Bu nedenle, işe giriş bildirgesinin verildiği ancak yasal diğer belgelerin bulunmadığı durumlarda çalışma olgusunu ortaya koyabilecek inandırıcı ve yeterli kanıtlar aranmalı, kamu düzenine dayalı bu tür davalarda hakim, görevi gereği doğrudan soruşturmayı genişleterek sigortalılık koşullarının oluşup oluşmadığını belirlemelidir. Bu yön, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 16.9.1999 gün 1999/21-510-527, 30.6.1999 gün 1999/21-549-555, 5.2.2003 gün 2003/21-35-64, 15.10.2003 gün 2003/21-634-572, 3.11.2004 gün 2004/21-480-579 ve 2004/21-479-578, 10.11.2004 gün 2004/21-538 ve 1.12.2004 gün 2004/21-629 sayılı kararlarında da vurgulanmıştır.
Mahkemece 01.06.1993-15.5.1995 tarihleri arasıdaki süreye ilişkin olarak yukarıda belirtildiği şekilde delillerin toplanmadığı, işyerinde ve kurumdan çalışma dönemine ilişkin kayıtların ve dönem bordrolarının getirtilerek incelenmediği, dönem bordrolarında yer alan sürekli çalışmalarının dinlenmediği, komşu işyerlerinin kayıtlarında yer alan çalışmalarının beyanlarına da başvurulmadığı, bu nedenli fiili çalışmanın varlığının yöntemince araştırılmadan sonuca gidildiği ortadadır.Yapılacak iş; davacının 01.06.1993-17.07.1993 tarihleri arasında ki çalışmalarının bildirildiği 22082 sicil nolu işyerinin davalılara ait olup olmadığı araştırılarak .davalı şirketle ilgisinin bulunmadığının tesbiti halinde belirtilen döneme ilişkin istem reddedilerek,18.07.1993-15.05.1995 tarihleri arasında ki dönem için , aynı işyeri ise 01.06.1993-15.05.1995 tarihleri arasındaki süre yönünden, bu döneme ait Kuruma verilen dönem bordrolarını isteyip, dönem bordrosu verilmiş ise işyerlerinde çalıştığı tespit edilen kayıtlı işyeri çalışanlarını, bordro verilmemiş ise gerektiğinde zabıta marifetiyle tespit edilecek işyerlerine o tarihte komşu olan diğer işyerlerinde bildirge tarihinde çalıştığı tespit edilen kayıtlı komşu işyeri çalışanlarının bu kayıtları celbedilerek; çalışmanın niteliği ile gerçek bir çalışma olup olmadığı yönünde yöntemince beyanlarını almak, gerçek çalışma olgusunu somut ve inandırıcı bilgilere dayalı şekilde 506 sayılı Yasanın 2, 6, 9 ve 79/8. maddeleri gereğince kanıtladıktan sonra sonucuna göre karar vermekten ibarettir.
O halde, davalıların bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davalı B.Maden.Ltd. Şti. "ne iadesine, 26.06.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi.