MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık, özel belgede sahtecilik
HÜKÜM : 5237 sayılı TCK"nın 158/1-k, 168/2, 52/2, 53, 58. maddeleri uyarınca ve TCK"nın 207/1, 53, 58. maddeleri uyarınca mahkumiyet


Sanık hakkında nitelikli dolandırıcılık ve özel belgede sahtecilik suçlarından kurulan mahkumiyet hükümleri sanık müdafii tarafından temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Müşteki ..."ın 03.05.2011 günü kullandığı ... plaka sayılı otomobiliyle seyir halinde iken sanık ..."ın kullandığı ... plakalı araçla maddi hasarlı trafik kazası yaptıkları, yanlarında trafik kaza tespit tutanağı bulunmadığı için telefonlarını alarak daha sonra buluşmak üzere sözleştikleri, iki gün sonra buluştukları fakat müşteki ..."ın sigorta poliçesi yanında olmadığı için yine tutanak düzenleyemedikleri, bir gün sonra şikayetçinin yanına gelen sanığın gerekli bilgileri ve evrakları alarak "tutanak işini ben hallederim" dediği ve aracın fotoğraflarını çektiği, o günden sonra müştekinin yanına bir daha gelmeyen ve tutanağı imzalatmayan sanığın tek taraflı olarak ve kazada kendisini kusursuz gösterecek şekilde suça konu trafik kazası tespit tutanağını düzenleyerek müşteki ..."ın sigorta şirketi olan şikayetçi ... Sigorta"ya başvurduğu ve aracındaki hasar nedeniyle sigorta şirketinden 1.067.00 TL para aldığının iddia edildiği olayda;
Her ne kadar söz konusu kaza tutanağı üzerinde müşteki ... adına atılan imzanın müştekiye ait olmadığı tespit edilmişse de kazanın oluş şekli konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunduğu, kaza tutanağının gerçeğe aykırı olarak düzenlendiği ve kaza sebebiyle müştekinin kusurlu olmadığı hususunda; müştekinin beyanları dışında somut bir delil elde edilemediği, sanığın gerçeğe aykırı tutanak düzenlemek suretiyle menfaat temin ettiğine ilişkin mahkumiyetine yeterli, somut ve inandırıcı delil elde edilemediği anlaşılmakla; sanığın atılı suçlardan beraati yerine yazılı şekilde mahkumiyetine hükmedilmesi,
Kanuna aykırı olup, sanık müdafinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 17/10/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.