Abaküs Yazılım
6. Daire
Esas No: 2020/10295
Karar No: 2020/12418
Karar Tarihi: 09.12.2020

Danıştay 6. Daire 2020/10295 Esas 2020/12418 Karar Sayılı İlamı

T.C.
D A N I Ş T A Y
ALTINCI DAİRE
Esas No : 2020/10295
Karar No : 2020/12418


DAVACI : … Odası …Şubesi
VEKİLİ : Av. …

DAVALI : … Bakanlığı/…
VEKİLİ : Av. …

DAVALI YANINDA MÜDAHİL: … Mineral Madencilik Mah. İnş. Tah. Ve San. A.Ş.
VEKİLİ : Av. …

DAVANIN KONUSU : …İli, … İlçesi … Mahallesi, … ada, … parsel sayılı taşınmazla ilgili olarak 1/5000 ölçekli koruma amaçlı nazım imar planı ile 1/1000 ölçekli koruma amaçlı uygulama imar planının iptali istenilmektedir.

DAVACININ İDDİALARI: Dava konusu imar planlarının hukuka aykırı olduğu, koruma kurulunun onayından geçmediği, daha önce verilen iptal kararlarının gerekçelerine uyulmaksızın aynı doğrultuda planlama yapıldığı, parsel ölçeğinde yapılan planlamanın mevzuata aykırı olduğu, ayrıcalıklı imar haklarının tanındığı, E:3.00 değerinin olumsuz etkileri bertaraf edilemezken bodrum katların emsale dahil edilmemesinin kabul edilemeyeceği, İstanbul'un silüetini olumsuz etkilediği iddialarıyla iptali istenilmektedir.


DAVALININ SAVUNMASI :
Uyuşmazlık konusu taşınmazın 1984 tarihli Bakanlar Kurulu kararı ile "turizm merkezi" ilan edildiği, önceki mahkeme kararlarına uyulmadığı iddiasının gerçeği yansıtmadığı, yapının yüksekliği ve topoğrafyaya uyum hususunun mahkeme kararı ile saptanmasına karşın sözkonusu iddianın tekrarlanmasının anlamlı bulunmadığı, E:3 ile sınırlandırılarak bölgeye ekstra trafik yükü getirilmesinin önüne geçildiği, bodrum katlarda yoğunluk artırıcı nitelikte olmamak ve yatak katı olarak kullanılmamak kaydıyla turizm tesislerinin tamamlayıcısı niteliğinde olan birimlerin emsale dahil edilmediği, bağımsız bölüm olarak kullanılması halinde emsale dahil edileceğinin plan notlarında açıkça belirtildiği, dava konusu işlemin hukuka ve kamu yararına uygun olarak tesis edildiği belirtilerek, haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olarak açılan davanın ve yürütmenin durdurulması isteminin reddine karar verilmesi gerektiği savunulmaktadır.

DAVALI YANINDA MÜDAHİLİN İDDİALARININ ÖZETİ:
Dava konusu planların önceki mahkeme kararlarının gerekçelerine uygun olarak hazırlandığı, bodrum katlarda ticari/rezidans birimlerinin yapılamayacağına ilişkin düzenleme getirildiği, 22.12.2010 tarihli İstanbul 2 numaralı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu tarafından planların uygun bulunduğu, proje kapsamında iş merkezine yer verilmediği, otel/apart otel yapılmak üzere avan proje hazırlandığı, topoğrafyaya uyum hususunun tartışılamayacağı yönünde mahkeme kararının bulunduğu, planlama alanının bütün sorunlarının dava konusu planlama ile çözümlenmesinin beklenemeyeceği, planlamanın parsel bazında yapılmasının mevzuat gereği olduğu, koruma bölge kurulunca incelemenin bölge bazında yapıldığı, bodrum katlarda yer verilen kullanımların ilgili yönetmelik gereği turizm tesisinin tamamlayıcısı niteliğinde olduğu, ayrı bir ticari işletme gibi değerlendirilemeyeceği, emsale dahil olan kısımların otel katlarına özgülendikleri ve müştemilat niteliğinde olduğu, haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olarak açılan davanın ve yürütmenin durdurulması isteminin reddine karar verilmesi gerektiği savunulmaktadır.

DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ …'IN DÜŞÜNCESİ : Dairemizce 22.12.2014 tarihli, E:2011/4989, K:2014/9119 sayılı davanın reddi yolunda verilen kararın Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunun 10.02.2016 tarihli, E:2015/1808, K:2016/202 sayılı kararıyla savcı düşüncesinin temyize konu kararda yer almadığının anlaşıldığı gerekçesiyle bozulduğu görüldüğünden, bozma kararına uyularak kararda bulunan şekil eksikliğinin giderilmesi suretiyle davanın reddine karar verilmesi gerektiği düşünülmektedir.

DANIŞTAY SAVCISI ...'IN DÜŞÜNCESİ : Dava; … İli, … İlçesi, … Mahallesi, … ada, … parsel sayılı taşınmaza ilişkin Kültür ve Turizm Bakanlığınca … tarihinde onaylanan, "İstanbul Park Otel Turizm Merkezi" 1/1000 ölçekli Koruma Amaçlı Uygulama İmar Planı ve 1/5000 ölçekli Koruma Amaçlı Nazım İmar Planının iptali istemiyle açılmıştır.
Danıştay Altıncı Dairesi'nce yerinde yaptırılan keşif ve bilirkişi incelemesi sonucu düzenlenen rapor ile dosyadaki bilgi ve belgeler birlikte değerlendirildiğinde; uyuşmazlığa konu taşınmazdaki yapılanmanın, komşu parselde bulunan ve korunması gerekli kültür varlığı olarak tescil edilmiş olan konsolosluk binasının saçak kotunu aşamayacağı ve taşınmazda öngörülen yapılaşmanın bölge dokusuna aykırı olmadığı yargı kararlarıyla kabul edildiğinden, artık bu aşamada yapılanmanın bu niteliği ve öngörülen fonksiyonun çevrenin özgün yapı dokusuna uyumlu olup olmadığının tartışılamayacağı; plan notlarının +0.00 kotu altında, turizm tesisinin tamamlayıcısı niteliğinde olan kullanımların emsal hesabına dahil edilmeyeceğine ilişkin bölümüne gelince; davalı idarece, öngörülen fonksiyonların yoğunluk artırıcı nitelikte olmadığı öne sürülmüşse de, "Turizm Tesislerinin Belgelendirilmesi ve Niteliklerine İlişkin Yönetmelik" hükümlerinde, Turizm Tesislerinin tamamlayıcısı niteliğinde olan eğlence üniteleri, oyun salonu, toplantı salonu v.b. kullanımların emsal hesabına dahil edilmeyeceği yolunda bir düzenleme bulunmadığı gibi, plan kararları ile getirilen kullanım alanlarının bodrum katlarda veya normal katlarda öngörülmesinin bir farklılığı bulunmadığından, bodrum katlarda öngörülen kullanım kararları (imar mevzuatı kapsamındaki Yönetmeliklerle öngörülen alanlar hariç) yoğunluk artışına yol açmakta, sosyal ve teknik altyapıya yük getirmekte, ulaşım etütlerini etkilemekte ve kentsel maliyetleri artırmakta, planla sağlanan bütünlüğü zedelemekte olup, olayda, uyuşmazlık konusu planlama alanında +0.00 kotu altında bulunan bodrum katlarının tamamının emsal hesabına dahil edilmemesi öngörülerek onaylanan planların şehircilik ilkeleri planlama esasları ve kamu yararına uygun olmadığı sonucuna varılmıştır. Diğer taraftan, uyuşmazlığa konu taşınmaza ilişkin olarak 08.09.2006 tarihinde onaylanan 1/5000 ölçekli nazım imar planı değişikliğinin iptali istemiyle açılan davada, Danıştay Altıncı Dairesi'nin 13.11.2009 günlü, E:2007/5262, K:2009/11091 sayılı kararıyla, planlama yapılırken 0,00 kotu altında bulunan bodrum katların emsal hesabına dahil olmayacağının kabul edilerek katların plan bütünlüğü içinde ele alınmaması suretiyle onaylanan planın şehircilik ilkeleri ve planlama esaslarıyla bağdaşır yönü bulunmadığı gerekçesiyle iptaline karar verildiği gözönünde bulundurulduğunda, dava konusu plan notlarında Danıştay Altıncı Dairesi kararında yer verilen gerekçeye de uyarlık bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenle, dava konusu "İstanbul Park Otel Turizm Merkezi" 1/1000 ölçekli Koruma Amaçlı Uygulama İmar Planı ve 1/5000 ölçekli Koruma Amaçlı Nazım İmar Planının iptaline karar verilmesinin uygun olacağı düşünülmektedir.


TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunun 10.02.2016 tarihli, E:2015/1808, K:2016/202 sayılı bozma kararına uyularak gereği görüşüldü:


İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY:
… İli, …İlçesi, …Mahallesi, … ada, … sayılı parsel ile … ada, …-… sayılı parsellerin yer aldığı alanın 31.7.1984 tarihli, 18475 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Bakanlar Kurulu Kararı ile Turizm Merkezi olarak ilan edildiği, alanın turizm merkezi olarak ilan edildikten sonra yapılan ilk uygulama imar planının 20.2.1989 tarihinde … Bakanlığı tarafından onandığı, bu planda iki blok halinde 731 ada için 86 m, 735 ada için 69 m yükseklik olmak üzere getirilen "turizm otel ve ticaret alanı" fonksiyonunun Danıştay Altıncı Dairesinin 10.6.1993 tarihli, E:1992/1728, K:1993/2262 sayılı kararıyla iptaline karar verildiği, iptale ilişkin anılan karara; taşınmazın üst ölçekli plana aykırı olduğu, parsellere getirilen yüksekliklerin çevredeki yapı yüksekliklerinin çok üzerinde olduğu, bunun olağanüstü bir insan ve yapı topluluğu oluşturacağı, böylece zaten yeterli olmayan sosyal ve teknik altyapının ayrıca kentin silüetinin olumsuz etkileneceği gerekçelerinin esas alındığı, söz konusu parsellere yönelik olarak 26.6.1992 tarihinde 1/5000 ölçekli revizyon nazım imar planının … Bakanlığınca onandığı, parsellere "turizm merkezi" fonksiyonunun getirildiği, KAKS'nın "6" olarak belirlendiği, plan notlarından birinde, "Park Otel Turizm Merkezi Alanında yapılacak binaların en üst kotunun, bitişiğinde bulunan Alman Konsolosluğunun çatı kotunu geçemeyeceği" hükmünün öngörüldüğü, anılan plan kararının dava konusu edildiği davanın Danıştay Altıncı Dairesinin 10.6.1993 tarihli, E:1992/3046, K:1993/2263 sayılı kararıyla reddine karar verildiği, … Bakanlığınca 22.6.1993 tarihinde onanan 1/1000 ölçekli uygulama imar planına karşı açılan davanın da Danıştay Altıncı Dairesinin 28.12.1994 tarihli, E:1993/3905, K:1994/5103 sayılı kararıyla reddine karar verildiği, söz konusu kararlarda taşınmazların bitişiğinde yer alan Alman Konsolosluğu binasının saçak seviyesinin referans olarak alındığı, diğer taraftan, uyuşmazlık konusu bölgenin … tarihli, … sayılı İstanbul 1 numaralı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu kararı ile "kentsel sit alanı" olarak ilan edildiği, bu arada taşınmazlar üzerindeki binanın Alman Konsolosluğu binasının saçak kotunu geçen katlarının yıkımının da gerçekleştirildiği, devam eden süreçte 8.9.2006 tarihinde … Bakanlığınca 1/5000 ölçekli nazım imar planının onandığı ve bu planın sadece … ada, … sayılı parsel ile … ada, …-… sayılı parselleri kapsadığı, anılan taşınmazlara "Turizm ve İş Merkezi" fonksiyonunun getirildiği, KAKS:3 olarak alındığı, parsellerdeki yapılanmanın … ada, … sayılı parselde yer alan eski eser Alman Konsolosluğu binasının saçak kotunu aşamayacağının öngörüldüğü, ayrıca +0.0 kotu altında kalan bodrum katların emsal hesabına dahil edilmeyeceği yönünde plan notu düzenlendiği, anılan plan kararının da Danıştay Altıncı Dairesinin E:2007/5262 sayılı dosyasında dava konusu edildiği ve 13.11.2009 tarihli, K:2009/11091 sayılı kararla bodrum katların emsal hesabına dahil edilmeyeceği kabul edilerek anılan katların plan bütünlüğü içinde ele alınmaması suretiyle onaylanan planın şehircilik ilkeleri ve planlama esaslarıyla bağdaşır yönü bulunmadığı gerekçesiyle iptaline karar verildiği, son aşamada 12.1.2011 tarihinde … Bakanlığınca 1/5000 ölçekli nazım imar planının ve 1/1000 ölçekli uygulama imar planının 2634 sayılı Turizmi Teşvik Kanununun 7. maddesi uyarınca onaylandığı, planlama sınırının Turizm Merkezi sınırı olarak alındığı ve sadece …ada, … sayılı parseli kapsadığı, anılan taşınmazlara yine "Turizm ve İş Merkezi" fonksiyonunun getirildiği, KAKS:3 olarak alındığı, parsellerdeki yapılanmanın … ada, … sayılı parselde yer alan eski eser Alman Konsolosluğu binasının saçak kotunu aşamayacağının öngörüldüğü, ayrıca +0.0 kotu altında kalan bodrum katlarda yoğunluk artırıcı nitelikte olmamak, turizm tesisinin yatak katı ve ayrı bir bağımsız bölüm olarak kullanılmamak kaydıyla "Turizm Tesislerinin Belgeledirilmesine ve Niteliklerine İlişkin Yönetmelik" kapsamında tanımlı Turizm Tesislerinin tamamlayıcısı niteliğinde olan, eğlence üniteleri (Bar, Disco, Gece Kulübü) restoran, yüzme havuzları, hamam, sauna-masaj oyun salonu, toplantı salonu, jimnastik salonu, tesisat, sığınak, otopark, işlik, mutfak gibi üretim alanı, depo, soyunma ve giyinme üniteleri, sağlık üniteleri gibi birimlerin yapılabileceği, bu alanların emsal hesabına dahil edilmeyeceği, +0.00 kotu altında kalan bodrum katlarının ticaret, konut gibi ayrı bir bağımsız bölüm olarak kullanılmak istenilmesi halinde bu alanların emsal hesabına dahil edileceği, ayrıca diğer hususlarda alanı içeren onanlı imar planının genel hükümleri ve Turizm Tesislerinin Belgelendirilmesine ve Niteliklerine İlişkin Yönetmelik hükümlerine uyulacağı yönünde plan notu düzenlendiği, bakılmakta olan davanın da ... Bakanlığınca 12.1.2011 tarihinde onanan bu planlara karşı açıldığı anlaşılmıştır.

İLGİLİ MEVZUAT:
2634 sayılı Turizmi Teşvik Kanununun "Amaç" başlıklı 1. maddesinde; bu kanunun amacının turizm sektörünü düzenleyecek, geliştirecek, dinamik bir yapı ve işleyişe kavuşturacak tertip ve tedbirlerin alınmasını sağlamak olduğu, 4. maddesinde; kültür ve turizm koruma ve gelişim bölgeleri ve turizm merkezlerinin tespitinde; ülkenin doğal, tarihi, arkeolojik ve sosyokültürel turizm değerleri, kış, av ve su sporları ve sağlık turizmi ile mevcut diğer turizm potansiyelinin dikkate alınacağı belirtilmiş, aynı Kanunun 4957 sayılı Yasanın 2. maddesiyle değişik "Planlar" başlıklı 7. maddesinin 1. fıkrasında, "Bakanlık; kültür ve turizm koruma ve gelişim bölgeleri ile turizm merkezleri içinde her ölçekteki planları yapmaya, yaptırmaya, re'sen onaylamaya ve tadil etmeye yetkilidir" hükmüne yer verilmiştir.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
İmar planlarının, planlanan yörenin bugünkü durumunun, olanaklarının ve ilerideki gelişmesinin gerçeğe en yakın şekilde saptanabilmesi için coğrafi veriler, beldenin kullanılışı, donatımı ve mali bilgiler gibi konularda yapılacak araştırma ve anket çalışmaları sonucu elde edilecek bilgiler ışığında, çeşitli kentsel işlevler arasında var olan ya da sağlanabilecek olanaklar ölçüsünde en iyi çözüm yollarını bulmak belde halkına daha iyi yaşama düzeni ve koşulları sağlamak amacıyla kentin kendine özgü yaşayış biçimi ve karakteri, nüfus, alan ve yapı ilişkileri, yörenin gerek çevresi, gerek çeşitli alanlar arasında olan bağlantıları, halkın sosyal ve kültürel gereksinimleri, güvenlik ve sağlığı ile ilgili konular gözönüne alınarak hazırlanması gerekmektedir.
Anılan ölçütlere göre hazırlanan imar planları da zamanla planlanan alandaki koşulların zorunlu kıldığı biçimde ve yasalarda öngörülen yöntemlere uygun olarak değiştirilebilir.
Bu şekilde değiştirilen imar planlarının yargısal denetiminde, bu değişikliği zorunlu kılan nedenlerle birlikte getirilen kullanım kararının plan bütünlüğü gözönünde bulundurularak planlanan yörenin tümünün çevre, ulaşım, trafik gibi ilişkilerine etkisi irdelenmeli, taşınmazda öngörülen kullanım kararının yerin büyüklüğünün yanısıra,konum ve işlev açısından uygun olup olmadığının şehircilik ilkeleri, planlama esasları çerçevesinde araştırılması gerekmektedir.
Bu kapsamda dava konusu planların turizm merkezi kararının amacı,hedefleri ve koşulları da gözönünde bulundurularak, bölgenin doğal ve tarihsel özelliklerinin de ele alınması suretiyle şehircilik ilkelerine, planlama esaslarına uygun olup olmadığının saptanabilmesi amacıyla Dairemizin 20.9.2011 tarihli, E:2011/4989 sayılı kararı üzerine 21.6.2012 tarihinde Naip Üye … tarafından resen seçilen Prof. Dr. …, Doç. Dr. … ve Yard. Doç. Dr. …'dan oluşan bilirkişi kurulunca yerinde yapılan inceleme sonucunda düzenlenen raporda özetle: "uyuşmazlık konusu taşınmazlarda öngörülen yapılaşmanın Alman Konsolosluğu binasının çatı kotunu geçemeyeceği yönündeki yargı kararına uygun olup olmadığı yönünden; keşif sırasında digital ölçüm yapma imkanının olmadığı ancak 13.09.2012 tarihinde Alman Konsolosluğu çatısı ve … Konağı Apartmanının en üst katı daireden yapılan gözlem ve resimlerden saçak kotunun yaklaşık 1.00 - 1.50 metre üzerinde olduğu, +0.00 kotunun altında kalan bodrum katların sayısı ve öngörülen kullanım kararlarının niteliği gözönünde bulundurularak, anılan kısımların emsal hesabına dahil edilip edilmemesi gerektiği, ayrıca emsal hesabına dahil edilmesi durumunda yoğunluğa etkisinin olup olmadığı yönünden; A ve B bloklarda +71.16 kotuna tekabül eden +0.00 kotunun üzerinde 6 katın, alt kısmında ise 7 katın; C blokta ise anılan +0.00 kotunun üzerinde 1 kat, aşağı doğru … Camii Sokak ile … Sokak kesişmesine yönelen 8 katın bulunduğu, arazinin en üst noktasını oluşturan +0.00 kotunun (+71.16m) yüksekliği ile yapı kompleksinin bulunduğu en alt kot arasında 71.16m-38.90m=32.26 metrelik fark bulunduğu, bu farktan yararlanarak turizm tesisinin tamamlayıcısı niteliğindeki mekansal kullanımların projede işlendiği, mimari projede beyan edilen değerlerin hesaplanmasıyla elde edilen verilere göre 31016,4m²lik emsal değerinin aşılmadığı, ancak önceki mahkeme kararları ve davacı odanın itirazları çerçevesinde iki yönlü bir durumun belirlendiği, ilk olarak; Turizm işlevli … Otel yapı kompleksinin, projesinde tanımlanan mekanların "Turizm Tesislerinin Belgelendirilmesine ve Niteliklerine İlişkin Yönetmelik"te tanımlanan otel ve apart otel başlığındaki ihtiyaçlara uyumlu olduğu, ikinci olarak ise; idari ofis, işlik ve personel odalarının projede belirtildiğinden farklı olarak otel odası olarak kullanılması durumunda emsal hesabına dahil edilmesi gerektiği, … ada … sayılı parsel için dava konusu plandan önceki planda öngörülen kullanım kararı ile şimdiki kullanım kararının karşılaştırılması yönünden; önceki imar planında "İstanbul İl İmar Yönetmeliği" kapsamında değerlendirilmesi istenen projelerin, dava konusu planlarda "Turizm Tesislerinin Belgelendirilmesine ve Niteliklerine İlişkin Yönetmelik" kapsamında tutulduğu, iki plan arasında ki en büyük farkın uyulacak yönetmeliklerin değişiminden kaynaklandığı, taşınmazların yer aldığı bölgeye göre yapılaşmanın ve kullanım kararlarının değerlendirilmesi yönünden; dava konusu parselde öngörülen fonksiyonlarla, bölgede öngörülen kullanımların birbirleri ile uyumlu olduğu, İstanbul'un 1/100.000 ölçekli planlarında da MİA (Merkezi İş Alanı) olarak tanımlanmış bölgenin, kültür, turizm, eğlence, ticaret, çalışma vb. kullanımların yoğun olduğu işlevsel bir zenginliğe sahip olduğu, parsel bazında getirilen fonksiyonlar doğru olsa da Resmi Gazetede ilan edilerek "Turizm Merkezi" ilan edilmesi ve dava konusu parsellerin bölgenin genel karakteristliğinden koparılarak parçacıl bakış açılarıyla ve sürekli revizyon kararlarıyla geliştirilmesinin yanlış olduğu, parselin yakın çevresinin apartman yoğun bir dokuda olduğu düşünüldüğünde bu kadar yoğun bir alana kentsel donatılar sağlanmadan, çekim odağı oluşturacak ve ek yükler getirecek bir otel kompleksinin eklemlenmesinin olumsuz etkilerinin kaçınılmaz olduğu, yerleşik konut düzeni ile bütünleşik İstanbul özgün yapı dokusunun bu büyük kütleden olumsuz etkilendiği, sonuç olarak ise; dava konusu Koruma Amaçlı İmar Planının, kentin bütününe yönelik kararlar alınabilmesine imkan sağlamayacak şekilde, parsel bazında parçacıl bir karar şeklinde düzenlediği, bu şekilde planlanan bir parselin yakın çevre ulaşım ilişkilerinin sağlıklı kurgulanmasının mümkün olmadığı, parsel bazında getirilen yoğunluk kararlarının neden olacağı altyapı ve donatı ilişkilerinin sağlıklı şekilde kurulmasının zor olduğu, tarihi ve doğal çevreye ve kentsel dokuya olumsuz etkisinin olduğu, plan notlarında emsal dışı olarak tarif edilen alanların turizm kullanımının tamamlayıcısı niteliğinde kabul edilebileceği, proje doğrultusunda yapılan karşılaştırmalar sonucunda Emsal=3 değerinin, plan notu ile belirlenen esaslar dahilinde kullanıldığının gösterildiği, ancak bodrum katlardaki yaklaşık 5000m² nin projede verildiğinden farklı kullanılması halinde emsal değerinin aşılacağı tespit ve değerlendirmelerine yer verilmiştir.
Anılan bilirkişi raporu taraflara tebliğ edilmiş, tarafların rapora itirazları ve itirazlarda sunulan bilgi ve belgeler gözönünde bulundurularak dosyanın incelenmesine geçilmiştir.
Olayda, dava konusu … adanın korunması gerekli kültür varlığı olarak tescil edilen ve … ada, … sayılı parselde yer alan Alman Başkonsolosluğu binasına komşu olması nedeniyle bu taşınmazlardaki yapılanmanın konsolosluk binasının saçak kotunu aşamayacağı hususunda yargı kararları karşısında artık tartışma bulunmamaktadır.
Dava konusu planlamada da bu husus kabul edilerek yükseklik belirlenmiştir. Ancak dosyada yer alan bilirkişi raporu incelendiğinde, bilirkişilerin mevcut yapıdan ve projeden hareket ederek yükseklik hakkında gözleme dayalı bir sonuca ulaştıkları anlaşılmaktadır. Anılan rapordaki tespitlere göre mevcut yapının durumu ile proje öngörüleri karşılaştırıldığında, konsolosluk binasının saçak kotuna göre, 1.00 - 1.50 metre fazlalık bulunmaktadır. Dairemizin 13.11.2019 tarihli, E:2007/5262, K:2009/11091 sayılı kararında Alman Konsolosluğu saçak hizasının otel yapısının son katının pencere ortalarına denk geldiği hususu gözönüne alınarak 1,84m.lik fazlalığın tecvizi hata kapsamında değerlendirildiği, keşif esnasında bu fazlalığın da müdahil şirket tarafından tıraşlandığının keşif heyetine beyan edildiği, ayrıca dava dosyasına ibraz edilen dilekçelerde belirtildiği, buna karşın bilirkişi raporunda gözleme dayalı olarak 1.00 - 1.50 m. fazlalık bulunduğu belirtilse de bu fazlalığın mezkur Dairemiz kararında tespit edilen miktardan düşük olduğu anlaşıldığından, bu farkın da tecvizi hata kapsamında değerlendirilebileceği sonucuna varılmıştır.
Bilirkişi raporunda, dava konusu parselde öngörülen fonksiyonlarla, bölgede öngörülen kullanımların birbirleri ile uyumlu olmasına karşın parselin yakın çevresinin apartman yoğun bir dokuda olduğu düşünüldüğünde bu kadar yoğun bir alana kentsel donatılar sağlanmadan, çekim odağı oluşturacak ve ek yükler getirecek bir otel kompleksinin eklemlenmesinin olumsuz etkilerinin kaçınılmaz olduğu ve yerleşik konut düzeni ile bütünleşik İstanbul özgün yapı dokusunun bu büyük kütleden olumsuz etkilendiği belirtilmiş ise de; kullanım kararlarıyla birlikte yüksekliği, komşu parselde bulunan ve korunması gerekli kültür varlığı olarak tescil edilmiş olan Alman Konsolosluk binasının çatı mahyasını geçmeyecek bir yapılaşmanın burada olabileceği yargı kararlarıyla kabul edildiğinden, artık bu aşamada çevrenin özgün yapı dokusuna uyum hususunun tartışılamayacağı açıktır.
Öte yandan, bilirkişi raporunda parselin parçacıl planlamaya konu edildiği hususu eleştiri konusu edilmiş ise de; uyuşmazlık konusu parselin 31.7.1984 tarihli, 18475 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Bakanlar Kurulu Kararı ile "Turizm Merkezi" olarak ilan edilmesi, davalı bakanlığın planlama yetkisinin uyuşmazlık konusu parselle sınırlı olması, parselin geçmişte elçilik ve konut gibi kullanımların yanında tarihsel süreç içerisinde otel olarak da hizmet vermesi ve getirilen fonksiyonun "Turizm Merkezi" kararı ile uyumlu olduğu hususları nazara alındığında, parsel için öngörülen fonksiyonun önceki kullanımlarından farklı olduğundan söz edilemeyeceğinden, bilirkişi raporunda belirtilen parçacıl müdahaleye ilişkin eleştiriye itibar edilmemiştir.
Bilirkişi raporuna göre, A ve B bloklarda +71.16 kotuna tekabül eden +0.00 kotunun üzerinde 6 katın, alt kısmında ise 7 katın; C blokta ise anılan +0.00 kotunun üzerinde 1 kat, aşağı doğru 8 katın bulunduğu, arazinin en üst noktası ile en alt kot arasında 32.26 metrelik fark bulunduğu, bu farktan yararlanarak turizm tesisinin tamamlayıcısı niteliğindeki mekansal kullanımların projede işlendiği, mimari projede beyan edilen değerlerin hesaplanmasıyla elde edilen verilere göre 31016,4m²lik emsal değerinin aşılmadığı, Turizm işlevli …Otel yapı kompleksinin projesinde tanımlanan mekanların "Turizm Tesislerinin Belgelendirilmesine ve Niteliklerine İlişkin Yönetmelik"te tanımlanan otel ve apart otel başlığındaki ihtiyaçlara uyumlu olduğu, ancak idari ofis, işlik ve personel odalarının projede belirtildiğinden farklı olarak otel odası olarak kullanılması durumunda emsal hesabına dahil edilmesi gerektiği belirtilmiştir.
Bilirkişi raporunda yer alan tespitlere göre bodrum katlarda öngörülen kullanımların "Turizm Tesislerinin Belgelendirilmesine ve Niteliklerine İlişkin Yönetmelik"te tanımlanan otel ve apart otel başlığındaki ihtiyaçlara uyumlu olduğu ve projede belirtilen kullanım alanı ile dava konusu planda öngörülen emsalin aşılmadığı açıkça ifade edildikten sonra anılan kullanımların otel odası olarak kullanılma ihtimaline binaen ayrıntılı hesaplamalara yer verilmekte ise de; plan notlarında bodrum katların konut ve otel odası olarak kullanılması halinde emsal hesabına dahil edileceğinin açıkça belirtildiği, ayrıca raporda yer alan usulsüz kullanıma yönelik endişelerin vuku bulması halinde bu durumun farklı bir yargılamanın konusu teşkil edeceği gibi turizm tesisi yapılmak üzere ruhsatlandırılan yapının Kültür ve Turizm Bakanlığının mevzuatında öngörülen denetimine de devamlı surette tabi olacağı gerçeği karşısında, söz konusu endişelerin planlama ve şehircilik ilkelerine uygunluk denetiminde hukuki bir karşılığı bulunmamaktadır.
Ayrıca, uyuşmazlık konusu taşınmaz parsel bazında Bakanlar Kurulu kararı ile "Turizm Merkezi" ilan edildiğine göre, mevcut parsel için planlama ile üretilecek fonksiyonun ve bu fonksiyon çerçevesinde inşa edilecek yapıya ilişkin kullanımların, Turizm mevzuatı ile uyumlu olması gerektiği açıktır. Zira, turizme yönelik bu planlamanın amacı, önemi ve özellikleri nedeniyle genel plan bütününden ayrılan alanların bu özelliklerini korumak, öne çıkarmak ve geliştirmektir. Aksi yorumla, sözü edilen özelliği dikkate alınmadan yapılacak planlamanın, taşınmazın, Turizmi Teşvik Kanunu uyarınca "Turizm Merkezi" ilan edilmekle beklenen kamu yararını ortaya çıkaramayacağı açıktır.
Bakılan davada, dava konusu koruma amaçlı imar planlarının 3/a sayılı plan notunda; +0.0 kotu altında kalan bodrum katlarda yoğunluk artırıcı nitelikte olmamak, turizm tesisinin yatak katı ve ayrı bir bağımsız bölüm olarak kullanılmamak kaydıyla "Turizm Tesislerinin Belgelendirilmesine ve Niteliklerine İlişkin Yönetmelik" kapsamında tanımlı Turizm Tesislerinin tamamlayıcısı niteliğinde olan, eğlence üniteleri (Bar, Disco, Gece Kulübü) restoran, yüzme havuzları, hamam, sauna-masaj oyun salonu, toplantı salonu, jimnastik salonu, tesisat, sığınak, otopark, işlik, mutfak gibi üretim alanı, depo, soyunma ve giyinme üniteleri, sağlık üniteleri gibi birimlerin yapılabileceği, bu alanların emsal hesabına dahil edilmeyeceği belirtilmiş, bu suretle plan açıklama raporundan da anlaşıldığı üzere, anılan planın Bakanlar Kurulu kararıyla belirlenen niteliğine uygun hizmet verebilmesi amaçlanmıştır.
Olayda, bodrum katlarda yer alacak söz konusu kullanımların inşaat yoğunluğunda artış getirmesi tabii olmakla birlikte, taşınmazın "Turizm Merkezi" niteliği dikkate alındığında, tesisten yararlanacaklar için sosyal ortam niteliğinde olan kullanımlar ile bu tesiste çalışan personelin hizmetlerinde kullanılacak müştemilat niteliğindeki kullanımların yoğunluk artırıcı niteliği bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
Bu durumda, dava konusu "İstanbul Park Otel Turizm Merkezi" 1/1000 ölçekli Koruma Amaçlı Uygulama İmar Planı ve 1/5000 ölçekli Koruma Amaçlı Nazım İmar Planında şehircilik ilkelerine, planlama esaslarına ve kamu yararına aykırılık bulunmadığı sonucuna ulaşılmıştır.


KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. DAVANIN REDDİNE,
2. Aşağıda dökümü yapılan toplam …-TL yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
3-Müdahil yargılama giderinin müdahil üzerinde bırakılmasına,
4-Müdahil tarafından yatırılan …-TL keşif ve bilirkişi avansının (kullanılmadığından) müdahile iadesine,
5-Maliye Bakanlığı tarafından yatırılan keşif avansından harcanan ...-TL'nin davacıdan tahsilinin sağlanabilmesi için kararın bir örneğinin …Bakanlığına tebliğine,
6-Keşif ve bilirkişi avansından artan …-TL'nin Hazine adına … Bakanlığına iadesine,
7-Temyiz aşamasında davalı idare tarafından yapılan …-TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalı idareye verilmesine,
8-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca … TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalı idareye verilmesine,
9- Bu kararın tebliğ tarihini izleyen 30 (otuz) gün içerisinde Danıştay Dava Daireleri Kuruluna temyiz yolu açık olmak üzere, 09/12/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi