4. Hukuk Dairesi Esas No: 2011/158 Karar No: 2012/2720 Karar Tarihi: 22.02.2012
Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2011/158 Esas 2012/2720 Karar Sayılı İlamı
4. Hukuk Dairesi 2011/158 E. , 2012/2720 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 08/08/2006 gününde verilen dilekçe ile haksız fiil nedeniyle manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın reddine dair verilen 21/10/2010 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili ve davalı vekili taraflarından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, haksız eylem nedeniyle manevi tazminatın ödetilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş, hüküm; davacı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı, vergi borçlarını ödemiş olmasına rağmen, davalı idare görevlilerinin haciz işlemi yapmak için evine geldiklerini belirterek uğradığı manevi zararın tazminini talep etmiştir. Davalı, haksız olarak açılan davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davalı idarenin memurlarının eylemleri ile davacının kişilik hakkı arasında illiyet bağı kurulamadığı, dolayısıyla manevi tazminatın şartları oluşmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Dosya kapsamından, davacının borçlarını ödemesine rağmen, davalı kurum görevlilerinin sehven 6183 sayılı kanuna dayalı alacaklarının tahsili amacıyla davacının evine haksız hacze gittikleri, yanlışlık farkedilerek haczin yapılmadığı anlaşılmaktadır.Şu halde iddia olunan zarar, davalı idare ajanlarının başlattıkları haksız haciz sırasında meydana geldiği tartışmasızdır. Anayasa"nın 129/5 maddesi ile 657 sayılı Devlet Memurları Yasası"nın 13/1 maddesi gereğince memurlar ve diğer kamu görevlilerinin yetkilerini kullanırken kusurlu eylemleri nedeniyle oluşan zararlardan doğan tazminat davaları, kendilerine rücu edilmek kaydıyla ve yasada gösterilen biçim ve koşullara uygun olarak idare aleyhine açılabilir.Görev sorunu açıkça ileri sürülmese de kendiliğinden ele alınır. Eldeki davada husumet İdareye yöneltildiğinden, davanın İdari Yargı yerinde görülmesi gerekir. Mahkemece yargı yolu bakımından görevsizlik kararı verilmesi gerekirken işin esasının incelenmiş olması doğru görülmemiş, bu nedenle kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıdaki nedenlerle BOZULMASINA ,bozma nedenine göre diğer temyiz itirazlarını şimdilik incelenmesine yer olmadığına ve temyiz eden davacıdan peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 22/02/2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.