Danıştay 6. Daire 2020/3049 Esas 2020/12509 Karar Sayılı İlamı

T.C.
D A N I Ş T A Y
ALTINCI DAİRE
Esas No : 2020/3049
Karar No : 2020/12509

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Bakanlığı - …
VEKİLİ : Av. … - Aynı yerde

KARŞI TARAF (DAVACI) : … Yapı Denetim Ltd. Şti.
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN ÖZETİ : Riskli yapı tespiti yapmak üzere lisanslandırılan davacı şirket tarafından, Ankara İli, Çankaya İlçesi, … ada, … parsel sayılı taşınmazda bulunan yapı hakkında riskli olmamasına rağmen riskli olduğundan bahisle rapor düzenlediğinin tespit edilmesi üzerine, 6306 sayılı Kanunun Uygulama Yönetmeliğinin 6/8(c)-3 maddesi uyarınca davacı şirketin riskli yapı tespiti lisansının iptal edilmesine ve davalı idareye iadesine yönelik … günlü, … sayılı Çevre ve Şehircilik Bakanlığı işleminin iptali istemiyle açılan davada, dava konusu işlemin iptali yolundaki ... İdare Mahkemesinin … tarih ve E: …, K: … sayılı kararına karşı yapılan istinaf başvurusunun reddine dair … Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesinin … tarih ve E: …, K: … sayılı kararının Danıştay Altıncı Dairesinin 17/04/2019 tarih ve E:2019/11257, K:2019/2753 sayılı kararıyla bozulması üzerine bozma kararına uyularak, istinaf başvurusunun reddine dair … Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesince verilen … tarih ve E: …, K: … sayılı kararın, usul ve hukuka aykırı olduğu ileri sürülerek bozulması istenilmektedir.

SAVUNMANIN ÖZETİ : Temyiz edilen kararda bozma nedenlerinden hiçbirisi bulunmadığından, usul ve kanuna uygun olan kararın onanması gerektiği savunulmaktadır.

DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ …'IN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince dosyanın tekemmül ettiği görüldüğünden, yürütmenin durdurulması istemi hakkında karar verilmeksizin, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra işin gereği görüşüldü:
Bölge İdare Mahkemesi İdari Dava Daireleri tarafından verilen kararların temyiz yolu ile incelenerek bozulabilmeleri 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49. maddesinde belirtilen nedenlerden birinin bulunması halinde mümkündür.
… Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesince verilen … tarihli, E: …, K: … sayılı karar ve dayandığı gerekçe hukuk ve usule uygun olup bozulmasını gerektirecek bir sebep bulunmadığından, anılan kararın ONANMASINA, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 50. maddesi uyarınca, bu onama kararının taraflara tebliğini ve bir örneğinin de belirtilen İdari Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın kararı veren ilk derece Mahkemesine gönderilmesine 09/12/2020 tarihinde oyçokluğuyla kesin olarak karar verildi.

KARŞI OY (X) :
Bozmaya uyma sureti ile verilen temyize konu Mahkeme kararı öncesinde verilen Danıştay Danıştay Altıncı Dairesinin 17/04/2019 tarih ve E:2019/11257, K:2019/2753 sayılı bozma kararında, uzman bilirkişilerden oluşturulacak heyet ile davacı şirketin; Teknik Heyetin belirttiği "pencere boşluklarının ihmal edilmesi veya boşluk yüzeyinin arttırılması" suretiyle tespit yapılmasına ilişkin şartların dahi teknik olarak tartışılabilir olduğu, bunların yapıda uygulanmasının sonuca etkili olmayacağı yönündeki savunması da dikkate alınarak, yapının risk durumuna ilişkin tespitin, 6306 sayılı Kanunun Uygulama Yönetmeliğinin Eki'nde belirtilen Riskli Yapı Tespitine İlişkin Esaslara ve gerçeğe uygun olarak yapılıp yapılmadığının, Teknik Heyetçe tespit edilen eksikliklerin sonuca etkisi ile lisans iptalini veya uyarı cezasını gerektirip gerektirmediğinin araştırılması gerektiğinin belirtildiği, bunun üzerine bozmaya uyulması sonrasında yapılan ara karar ile yapının mevcut olup olmadığının sorulduğu, idareden gelen yapının yıkıldığına ilişkin beyan üzerine keşif ve bilirkişi incelemesi yapılmadan karar verildiği anlaşılmaktadır.
Bu durumda; bozma kararında belirtilen şekilde, çözümü teknik bilgiyi gerektiren uyuşmazlığın yapının yıkılmış olduğu dikkate alındığında Mahkeme tarafından dosya üzerinden yaptırılacak bilirkişi incelemesi ile yapının risk durumunun açıklığa kavuşturularak işin esası hakkında karar verilmesi gerekirken, davalı idare tarafından varsayıma dayalı veriler esas alınarak yapılan tespit sonucu tesis edildiğinden bahisle dava konusu işlemin iptali yolunda verilen İdare Mahkemesi kararına yönelik istinaf isteminin reddine ilişkin temyize konu Bölge İdare Mahkemesi kararında hukuki isabet bulunmadığından bozulması gerektiği kanaatiyle çoğunluk kararına katılmıyorum.