16. Hukuk Dairesi 2014/14157 E. , 2015/3012 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : KADASTRO
KANUN YOLU : TEMYİZ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Yargıtay bozma ilamında özetle; “taşınmaz başında yapılan keşifte tespit tutanağı bilirkişileri ... ve ..."ın tespitteki beyanları ile keşifte saptanan hukuksal olgu birbirine aykırı düştüğü halde taşınmaz başında adı geçen tutanak bilirkişilerinin dinlenmemiş olması ayrıca davalı tarafça bildirilen tanıklar da dinlenmediği gibi nedenlerinin hükümde açıkça gösterilmemesi, taşınmaz içinde yer yer taşlık ve kayalık kısımların bulunduğu belirtilmesine rağmen bu kısımların taşınmaza oranının ne olduğu ve taşınmazın hangi bölümüne isabet ettiğinin uzman fen ve ziraat bilirkişi raporlarında gösterilmediği gibi mahkeme gözleminin de bu hususları açıklayıcı nitelikte olmamasının isabetsizliğine” değinilmiştir. Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda davanın reddine, çekişmeli 122 ada 28 parsel sayılı taşınmazın tespit gibi 1/3" er hisse ile davalılar ..., ... ve ... adlarına tesciline karar verilmiş; hüküm, davacı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece; Yargıtay bozma ilamına uyulmasına karar verildiği halde, taşınmaz başında yapılan keşifte tespit tutanağı bilirkişileri ... ve ..."ın dinlenmemesi ve dinlenmemelerinin gerekçesinin de açıklanmamış olması isabetsiz olup, davanın kabulüne dair aleyhlerinde verilen ilk kararı taşınmazda paydaş olan davalılar ... ve ... temyiz etmedikleri halde bozma sonrası hüküm kurulurken bu hususun dikkate alınmaması da isabetsizdir. Ayrıca çekişmeli taşınmazın özel mülkiyete konu tarım arazisi niteliğinde bulunduğu ve davalılar lehine zilyetlikle mülk edinme şartlarının gerçekleştiği kabul edilmek suretiyle hüküm kurulmuş ise de; yapılan araştırma, inceleme ve uygulama karar için yeterli bulunmamaktadır. Somut olayda, bozma sonrası yapılan keşifte hazır bulunan fen bilirkişisinin raporuna ekli krokide (A) harfi ile gösterilen 2.737,32 metrekarelik kısmın taşlık, kayalık olduğu belirtilmiş, ziraat mühendisi bilirkişisinin raporunda da (A) harfi ile gösterilen kısmın yaklaşık % 25 oranında kayalık, %25 oranında taşlık olduğu, bu kısmın tarıma elverişsiz olduğu belirtilmiş, rapora ekli fotoğraflarda da taşlık kayalık kısımların olduğu gözlenmiş, bu durum keşifte mahkeme gözlemi olarak tutanağa da yansıtılmıştır. Taşınmazların imar ve ihyası 3402 sayılı Kadastro Kanunu"nun 17. maddesi uyarınca emek ve para sarf edilerek tamamlanması, tamamlandığı tarihten itibaren davasız ve aralıksız en az 20 yıl süreyle zilyetlik altında bulundurulması şartına bağlıdır. Mahkemece doğru sonuca varılabilmesi için, dava konusu taşınmazın tespit tarihinden geriye doğru 15-20-25 yıllık üç ayrı zamanda çekilmiş steoroskopik hava fotoğrafları getirtilerek mahallinde jeodezi ve fotoğrametri mühendisi bilirkişi ve ziraat mühendisi bilirkişi ile keşif yapılarak çekişmeli taşınmazın önceki ve şimdiki niteliğinin, imar ve ihyaya konu olup olmadığının, konu olmuş ise imar-ihyaya en erken ne zaman başlanıldığının ve tamamlandığının, arazinin ekonomik amacına uygun olarak tarım arazisi niteliğiyle zilyetliğine ne zaman başlanıldığının belirlenmesine çalışılmalı, tanık ve yerel bilirkişi ifadeleri de bilimsel esaslara ve maddi bulgulara dayanılarak hazırlanan söz konusu bilirkişi raporlarıyla denetlenmeli, taşınmazın uydu ve hava fotoğrafları ile kadastro paftası harita çizim programı vasıtasıyla çakıştırılmalı, ziraat bilirkişisi vasıtasıyla taşınmazın öncesi ve zirai faaliyete konu olup olmadığı, hangi tarihte imar-ihyaya başlandığı, tamamlandığı ve zilyetliğin hangi tasarruflar ile sürdürüldüğü imar ve ihyanın tamamlandığı tarihten itibaren tespit tarihine kadar yirmi yıllık kazanma süresinin dolup dolmadığı hususları irdelenmeli, bundan sonra iddia ve savunma çerçevesinde toplanan tüm deliller birlikte değerlendirilerek karar verilmelidir. Eksik incelemeyle yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup; davacı Hazine vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 31.03.2015 gününde oybirliği ile karar verildi.