Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/10100
Karar No: 2016/11507

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2015/10100 Esas 2016/11507 Karar Sayılı İlamı

20. Hukuk Dairesi         2015/10100 E.  ,  2016/11507 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi


    Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi, davalılardan Hazine vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    K A R A R

    Kadastro sırasında ... köyü 112 ada 67, 127 ada 1, 110 ada 47, 115 ada 5, 109 ada 9, 112 ada 174, 112 ada 95, 112 ada 111,112 ada 101, 112 ada 71, 115 ada 5 parsel sayılı taşınmazlar, asliye hukuk mahkemesinde dava konusu olduğundan sözedilerek malik hanesi açık bırakılmak suretiyle tespit edilmiştir.
    Asliye Hukuk Mahkemesinde davacılar miras bırakanı tarafından açılmış olan 1985/37 sayılı tescil davası, yargılama sırasında 2009 yılında kadastro tespiti başlaması ve çekişmeli taşınmazlara tutanak düzenlenmesi nedeniyle, 3402 sayılı Kadastro Kanununun 5 ve 27. maddeleri gereğince tutanak ve ekleri kadastro mahkemesine devredilmiştir.
    Mahkemece, 115 ada 5 sayılı parsele ilişkin dava tefrik edildikten sonra, davanın kısmen kabul, kısmen reddi ile ... ili, ... ilçesi, (...) ... köyü, 127 ada 1, 112 ada 111, 112 ada 95, 112 ada 71, 112 ada 67, 110 ada 47 parsel sayılı taşınmazların davacı ... mirasçıları olan davacılar adına; 109 ada 9 ve 112 ada 101 sayılı parsellerin çalılık; 112 ada 174 parsel sayılı taşınmaz hali arazi niteliğiyle hazine adına tesciline karar verilmiş, hüküm davacılar tarafından reddedilen taşınmazlara, davalı Hazine tarafından kabul edilen taşınmazlara yönelik olarak temyizi üzerine, Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 01/04/2014 tarih ve 2014/2013 - 2014/3894 sayılı kararı ile hüküm bozulmuştur.
    Hükmüne uyulan bozma kararında özetle; "Yapılan araştırmanın hüküm kurmaya yeterli olmadığı, çekişmeli taşınmazlara komşu taşınmazların kadastro tutanaklarının onaylı örneklerinin, yöreye ait en eski tarihli memleket haritası, hava fotoğrafları incelenmeli, orman olmamaları halinde mera araştırması yapılmalı, orman ve mera olmamaları halinde zilyetlikle kazanma koşullarına ilişkin araştırmaların yapılması"na değinilmiştir.
    Mahkemece, bozma kararına uyulduktan sonra, çekişmeli taşınmazlar 127 ada 1 parsel ve 112 ada 67 parsel sayılı taşınmazlar dışındaki parseller dosyadan tefrik edilmiş ve çekişmeli taşınmazlar yönünden davanın kabulüne, 127 ada 1 ve 112 ada 67 parsel sayılı taşınmazların davacı ... mirasçıları adına hisseleri oranında tespit ve tesciline karar verilmiştir.
    Hüküm davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava, kadastro tespitine itiraza ilişkindir.
    Çekişmeli taşınmazların bulunduğu yerde orman kadastrosu yapılıp yapılmadığı anlaşılamamaktadır. Arazi kadastrosu 18/12/2009 - 18/01/2010 tarihleri arasında ilân edilmiştir.
    Mahkemece verilen karar usûl ve kanuna aykırıdır. Şöyle ki; mahkemece, Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 01/04/2014 gün ve 2014/2013 E. - 2014/3894 K. sayılı bozma kararına uyulduğu halde bozma gerekleri yerine getirilmemiştir.
    Mahkemece bozma doğrultusunda çekişmeli taşınmazlar yönünden yeni bir araştırma yapılmamıştır. Hükme esas alınan fen bilirkişi raporunda, çekişmeli taşınmazları bir arada ve komşu parseller de görülecek şekilde bir uygulama olmadığı gibi, komşu parsel tutanaklarının
    da dosyaya getirilmediği, buna göre çekişmeli taşınmazların sınırında orman bulunup bulunmadığının anlaşılamadığı, ayrıca, yörede orman kadastrosu yapılıp yapılmadığı hususunun da araştırılmadığı gibi dosyadan tefrik edilen 112 ada 71 ve 174 sayılı parsellerde ziraat bilirkişisi tarafından, mera bitkileri bulunduğu açıklandığı halde bu hususda araştırma yapılmamış ve çekişmeli taşınmazların bu taşınmazlara ilişkin konum ve durumları da belirlenmemiştir.
    O halde, mahkemece; öncelikle, yörede orman kadastrosunun yapılıp yapılmadığı araştırılarak, yapılmışsa; orman kadastro çalışmalarına ait orijinal renkli orman kadastro haritası ve işe başlama, işi bitirme, çalışma ve askı ilân tutanakları getirtilmeli, orman kadastrosu kesinleşmişse, taşınmazların tümünü birarada geniş çevresiyle gösteren pafta fotokopi örneği ve komşu parsellerle, çekişmeli 112 ada 67 ve 127 ada 1 sayılı parsellerin tüm komşularına ait kadastro tespit tutanakları, dayanağı kayıt ve belgeler getirtilmeli, ziraat fakültelerinin toprak bölümünden mezun olan bir ziraat mühendisi, bir harita - kadastro mühendisi ve bir yüksek orman mühendisinden oluşturulacak bilirkişi kurulu yardımıyla, kesinleşen orman kadastro haritaları ve kadastro paftası ölçekleri denkleştirilerek, sağlıklı biçimde zemine uygulanıp, değişik açı ve uzaklıkta en az 5 ya da 6 orman sınır noktası gösterilecek biçimde, çekişmeli taşınmazların orman tahdit hattına göre konumu belirlenmeli, orman kadastrosu hiç yapılmamış ya da henüz kesinleşmemişse, dava tarihinden 15 - 20 yıl önce çekilmiş stereoskopik hava fotoğrafları ve bu fotoğraflara dayanılarak üretilmiş orijinal renkli memleket haritaları ile yöreye ait en eski tarihli hava fotoğrafları ve memleket haritaları bulunduğu yerlerden istenerek, bu belgeler dava konusu taşınmazlar ile çevresine uygulanıp, hava fotoğrafları ve dayanağı haritalar stereoskop aletiyle ve üç boyutlu olarak incelettirilip taşınmazların bu belgelerde ne şekilde görüldüğü, niteliği ve kullanım durumu belirlenmeli, dava konusu taşınmazların orman kadastro sınırları dışında kalması veya resmî belgelerde orman sayılmayan yerlerden olması, orman içi açıklık veya eylemli orman olmamaları halinde, bu kez mera araştırması yapılmalıdır.
    Bir yerin kamu malı niteliğinde mera (yayla) olarak kabul edilebilmesi, yetkili ve idarî merciler tarafından mera (yayla) olarak tahsis edilmesi ya da öncesi bilinmeyen bir zamandan beri geleneksel biçimde kamu malı niteliğinde mera (yayla) olarak kullanıla gelmesine bağlıdır.
    O halde; taşınmazların bulunduğu bölgede yetkili idarî merciler tarafından 4753 ve 5618 sayılı kanunlar uyarınca yayla tahsisi yapılıp yapılmadığı Özel İdare Müdürlüğünden, 4342 sayılı Kanun uyarınca mera (yayla) tahsisi yapılıp yapılmadığı mülkî amirlikten sorulup saptanmalı, yapılmış ve işlemler kesinleşmiş ise yayla tahsis haritası ve eki belgeler getirtilmeli, yöreyi iyi bilen yaşlı, yansız, dava konusu taşınmazların bulunduğu köye komşu köylerden seçilecek yerel bilirkişi ve tanıklar ile fen memuru ve ziraat bilirkişiler, tesbit bilirkişileri hazır olduğu halde dava konusu taşınmazlar başında yapılacak keşifte, mera (yayla) tahsis haritasının ölçeği ile kadastro paftasının ölçeği eşitlendikten sonra yerel bilirkişi yardımı ve fen memuru eliyle her iki harita çakıştırılmak suretiyle uygulanmalı, uygulamada haritalarda tarif edilen belli poligon ve röper noktaları ile arz üzerindeki doğal ya da yapay sınır yerlerinden yararlanılmalı, bu yolla dava konusu taşınmazların mera (yayla) tahsis haritasının kapsamında kalıp kalmadığı belirlenmeli, yetkili idarî merciler tarafından mera (yayla) tahsisi yapılmamış ise yerel bilirkişi ve tanıklardan dava konusu taşınmazların öncesi bilinmeyen bir zamandan beri geleneksel biçimde mera (yayla) olarak kullanılıp kullanılmadığı yolunda bilgi alınmalı, yerel bilirkişi ve tanık sözleri ile tesbit tutanağı bilirkişilerinin beyanları çeliştiği takdirde tesbit tutanağı bilirkişileri taşınmazlar başında ayrı ayrı dinlenerek beyanlar arasındaki çelişki giderilmeli, uzman ziraat bilirkişiden taşınmazların fiziksel yapısı, meyil durumu, taş ve toprak unsurundan hangisinin baskın olduğu konularında ayrıntılı rapor alınmalı, meraların 3402 sayılı Kanunun 18/2. maddesi gereğince zilyedlik yoluyla kazanılamayacağı, aynı Kanunun 16/B maddesi gereğince özel siciline yazılması gerektiği düşünülmeli, orman ve mera olmadıkları anlaşılan taşınmazlar yönünden, zilyetlik yolu ile kazanma koşulları araştırılmalı, ziraat mühendisinden, zilyetlikle kazanılabilecek kültür arazisi olup olmadığı, üzerindeki bitki ve toprak yapısı, eğim durumu yönünde rapor alınmalı; zilyetlik tanıkları taşınmazlar başında dinlenmeli; zilyetliğin ne
    zaman başladığı, kaç yıl, ne şekilde devam ettiği sorulup, kesin tarih ve olgulara dayalı, açık yanıtlar alınıp; dava tarihine kadar gerçek kişiler yararına zilyetlikle kazanma koşullarının oluşup oluşmadığı belirlenmeli; 3402 sayılı Kanunun 14. maddesi uyarınca, davacılar yanında, murisler yönünden de tapu ve ilgili kadastro müdürlükleri ile mahkeme yazı işleri müdürlüklerinden araştırma yapılıp, aynı Kanunun 3/7/2005 tarihli ve 5403 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanma Kanunu ile değiştirilen 14/2. maddesi hükümleri dikkate alınarak sulu ve susuz olarak kazanılmış toprak miktarı belirlenip, kanunun getirdiği sınırlamanın aşılıp aşılmadığı saptanmalı, davanın devamı sırasında taşınmazlara kadastro tutanağı düzenlendiği, malik hanelerinin boş olduğu ve maliklerinin 3402 sayılı Kanunun 30/2. maddesi gereğince mahkemece re"sen doldurulması gerektiği gözönünde bulundurularak, toplanacak tüm deliller çerçevesinde karar verilmelidir.
    Hal böyle olunca; hükmüne uyulan bozma ilamı uyarınca gerekli araştırma ve inceleme yapıldıktan sonra bir hüküm kurulması gerekirken bozma gerekleri yerine getirilmeksizin yazılı şekilde eksik inceleme ile karar verilmesi doğru değildir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davalı Hazine vekilinin temyiz itirazları yerindedir kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer yönlerin bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, 29/11/2016 günü oybirliği ile karar verildi.





    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için destek@ictihatlar.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi