Beden veya ruh sağlığını bozacak şekilde çocuğun cinsel istismarı - Yargıtay 14. Ceza Dairesi 2018/6899 Esas 2020/1798 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
14. Ceza Dairesi
Esas No: 2018/6899
Karar No: 2020/1798
Karar Tarihi: 05.03.2020

Beden veya ruh sağlığını bozacak şekilde çocuğun cinsel istismarı - Yargıtay 14. Ceza Dairesi 2018/6899 Esas 2020/1798 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Mahkeme, çocuğun cinsel istismarı suçundan hüküm verdiği dosyada, ilk derece mahkemesince bozma üzerine verilen hükmü inceledi. Dosyada, Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığına bildirimde bulunulup bulunulmaması gerektiği konusunda Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulu tarafından verilen karar da dikkate alındı. Buna göre, bakanlığa bildirim yapılmasının zorunlu olmadığı, dolayısıyla Bakanlık vekilinin davaya katılma ve hükümü temyize hakkı bulunmadığı ve katılanın ise temyiz etmek için süresini aştığı tespit edildi. Sanığın ise mahkeme kararından sonra öldüğü anlaşıldı. Bu nedenle, hüküm bozuldu ve kanun maddeleri 6284 sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanunun 20/2. maddesi, 5271 sayılı CMK'nın 237/2. maddesi, 5237 sayılı TCK'nın 64/1 ve 5271 sayılı CMK'nın 223/8. maddeleri olarak belirtildi.
14. Ceza Dairesi         2018/6899 E.  ,  2020/1798 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Beden veya ruh sağlığını bozacak şekilde çocuğun cinsel istismarı
    HÜKÜM : Çocuğun cinsel istismarı suçundan mahkumiyet

    İlk derece mahkemesince bozma üzerine verilen hüküm temyiz edilmekle başvurunun muhtevası nazara alınarak dosya tetkik edildi, gereği görüşüldü:
    Katılan ... ile Bakanlık vekilinin temyiz istemlerinin incelenmesinde;
    6284 sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanunun 20/2. maddesi uyarınca davaya katılma hakkı bulunan Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığına yokluğunda yapılan yargılamaya ilişkin olarak mahkemelerce re"sen ihbarda bulunulmasının zorunlu olup olmadığı hususunda Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunca yapılan toplantı sonucunda verilen 13.12.2019 gün ve 2019/6 Esas, 2019/7 sayılı içtihadı birleştirme kararı ile Bakanlığa bildirimde bulunulmasının zorunlu olmadığının kabul edilmesi ve 5271 sayılı CMK"nın 237/2. maddesine göre kanun yolu muhakemesinde davaya katılma talebinde bulunulamayacağının anlaşılması karşısında, Bakanlık vekilinin davaya katılma ve hükmü temyize hakkı bulunmadığı ve katılan ..."nın ise yokluğunda verilip, 21.04.2018 tarihinde tebliğ edilen hükmü CMUK"nın 310/1. maddesinde düzenlenip, tebliğden işlemeye başlayan bir haftalık kanuni süresinden sonra sunduğu 22.05.2018 tarihli dilekçeyle temyiz ettiği anlaşıldığından, vaki temyiz istemlerinin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek 1412 sayılı CMUK’nın 317. maddesi gereğince REDDİNE,
    O Yer Cumhuriyet Savcısı ile sanık müdafisinin temyiz istemlerinin incelenmesine gelince;
    Sanığın hükümden sonra 12.11.2018 tarihinde öldüğü Ulusal Yargı Ağı Bilişim Sistemi (UYAP) aracılığıyla temin edilen nüfus kaydından anlaşılmakla, mahkemece bu hususta mahallinde araştırma yapıldıktan sonra 5237 sayılı TCK"nın 64/1 ve 5271 sayılı CMK"nın 223/8. maddeleri uyarınca karar verilmesi lüzumu,
    Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafisi ile O Yer Cumhuriyet Savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek 1412 sayılı CMUK"nın 321.maddesi uyarınca BOZULMASINA, 05.03.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.