8. Hukuk Dairesi 2019/1102 E. , 2019/3400 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Emekli Aylığı Bağlanması, Birikmiş Emekli Aylıklarının Tahsili
Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş olup hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.
KARAR
Davacı vekili, dava dilekçesinde, davacının, davalı bankada 01/03/1990 işe başladığını, 28/07/2005 tarihinde yönetim kurulu kararı ile işten çıkarıldığını, davacının davalı Vakfa başvurarak kendisine emeklilik aylığı bağlanmasını talep ettiğini, ancak talebinin reddedildiğini, bu nedenle davalı aleyhine işe iade davası açtığını, daha sonra emeklilik süresi dolduğundan emeklilik isteminin konusuz kaldığını, davacının emekliliği sebebiyle 1.sandıktan emekli maaşı bağlandığını ancak prim yatırdığı davalı sandıktan maaş bağlanması talebinin reddedildiğini, davacının bu yönde hem 1.sandığa hem de 2.sandığa ayrı ayrı prim ödediğinden her bir sandıktan ayrı ayrı emekli maaşı alması gerektiğini, davacının ödediği primlerin toplamının kendisine iadesini talep etmediğini, tüm bu nedenlerle davacıya emeklilik maaşı bağlanmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesi ile, davacının bankaca işten çıkartıldığı 28/07/2005 tarihinden sonra davalı Vakfa herhangi bir prim ödemesinde ve başvuruda bulunmadığını, ... Asliye Hukuk Mahkemesinin görevli olduğundan görevsizlik nedeniyle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. İş mahkemesinin görevsizlik kararının kesinleşmesini takiben dosya asliye hukuk mahkemesine gönderilmiştir.
Mahkemece; davacının 28.07.2005 tarihinde bankadan ayrıldığı, bu tarihten itibaren 4 ay içinde vakıf üyeliğine devam edeceğine dair talepte bulunmadığı ve bu nedenle vakıf ile ilişiğinin kesildiği, vakıf senedinin 8.maddesi hükmünde vakıftan ayrılanların aylık talep edemeyeceği, davacının talebinin ise aylık bağlanmasına ilişkin olup bu maddeye göre talebinin yerinde olmadığı, vakıf senedinin 24.maddesine göre toptan ödeme talep edebileceği ancak bu yönde de bir talebinin bulunmadığı, davacı 27.06.2012 tarihinde vakfa müracaat etmiş ise de 5 yıllık süreyi geçirmiş olduğu, bilirkişi raporunun da bu doğrultuda olduğu gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.
Dava, davacının üyesi olduğu davalı Vakıftan aylık bağlanması ve birikmiş aylıkların yasal faizi ile tahsili istemine ilişkindir.
Dosyadaki bilgi ve belgelerden, davacı 01/03/1990 tarihinde işe başlayarak vakfa üye olmuş ve işine son verildiği 28/07/2005 tarihinde vakıftan da ilişiği kesilmiştir.
2006 yılında, Vakıfbank Personeli Özel Sosyal Güvenlik Hizmetleri Vakfı vakıf senedinde değişiklik yapılmış olup, davacının işten ayrıldığı 28/07/2005 tarihinde yürürlükte bulunan senedin 18.maddesine göre “ ...vakfa en az on yıl süre ile prim ödemiş bulunan vakıf üyeleri,bağlı bulundukları kanunla kurulmuş sosyal güvenlik kurumundan emekli oldukları veya malulen emekli oldukları tarihten itibaren...aylık ödemeye hak kazanırlar.”
Vakıf senedinin 24.maddesi “....vakfa 5 yıl ve daha fazla prim ödedikten sonra çalıştığı kurumdan ayrılanlar dilerlerse üyeliğe devam edebilirler....bu isteklerini çalıştığı kurumdan ayrıldıktan itibaren 4 ay içinde üyeliğe devam etme isteğini yazılı olarak bildirmek zorundadır.”
Vakıf senedinin 21.maddesi ise “ Vakıf üyesinin,eşinin ve çocuklarının bu Vakıf"tan olan hak ve alacakları, hak ve alacağın doğduğu tarihten itibaren 5 yıl içinde istenmelidir. Bu süreden sonra başvurulduğu takdirde geçmiş haklar talep edilemez.” hükmünü içermektedir.
Davacı, Vakıflar Bankasında işe başlamakla, 01/03/1990 tarihinde vakfa üye olmuş ve işine son verildiği 28/07/2005 tarihine kadar 15 yıl süre ile vakfın üyesidir. Bu husus taraflar arasında çekişmekonusu değildir. İhtilaf, işine son verilen davacının iştin ayrıldığı 28/07/2005 tarihinden itibaren vakıf senedi 24. maddedeki 4 aylık ve 21. maddedeki 5 yıllık süre içerisinde vakıf üyeliğini devam ettirme isteğini ilişkin müracaatının olup olmadığı noktasında toplanmaktadır. Dosya içerisindeki bilgilerden davacı, vakıf senedinin 18. maddesinde geçen sosyal güvenlik kurumundan emekli olma koşulunu gerçekleştirerek 10.06.2012 tarihinde emekli olmuştur. Davalı vakfa ise 10 yıldan faz süre prim ödemesi bulunmaktadır. Davacı her ne kadar işyeri ile ilişiğinin kesilmesinden itibaren vakıf senedinde belirtilen sürede üyeliğinin devamı için vakfa müracaatı etmemiş ise de, bu süre dolmadan önce 19.08.2005 tarihinde ... 7.İş Mahkemesi 2005/1000 esasta kayıtlı olan işe iade davasını açmış olup, davanın açıldığı bu tarih itibarı ile süre durmuş olup, mahkemece 2012/1682 karar ile konusuz kalan davanın reddine karar verilmiştir. Davacının vakıftan emeklilik talebi ise bu süre içinde olup, işe iade davası açılmakla zamanaşımı süresi işlemeyeceğinden, işin esası incelenerek bir karar verilmesi gerekirken, yazılı olduğu şekilde 5 yıllık süreyi geçirdiği gerekçesi ile davanın reddi doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün 6100 sayılı HMK"nin Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK"un 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK"un 440/I maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine 28.03.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.