17. Hukuk Dairesi 2016/5230 E. , 2017/8178 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
- K A R A R -
Davacılar vekili, davalıya zorunlu trafik sigortalı motorsiklette yolcu olan murisin tek taraflı trafik kazası sonucu vefat ettiğini, yolcu murisin kazada kusuru olmadığını, müvekkillerinin murisin anne ve babası olup destekten yoksun kaldığını, davalı tarafça davadan önce müvekkillerine yapılan 14.457,00 TL destekten yoksun kalma tazminatı ödemesinin yeterli olmadığını beyanla, fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla 1.000,00 TL maddi tazminatın temerrüt tarihinden işleyecek yasal faiziyle davalıdan tahsilini talep etmiş, ıslah dilekçesiyle taleplerini fazlaya dair haklarını saklı tutarak davacı anne için 5.128,64 TL, davacı baba için 5.041,07 TL’ye yükseltmiştir.
Davalı vekili, davacılar için %25 oranında hatır taşıması indirimi uygulanarak 14.457 TL"nin 25/03/2011 tarihinde ibraname ile ödendiğini, davacıların murisinin kask takmaması nedeniyle müterafik kusuru bulunduğunu beyanla davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, Dairemizin ilgili bozma ilamına uyulmasına karar verilerek toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, davacının davasının kısmen kabulü ile, davacı anne ... için 4.146,12 TL, davacı baba ... için 4.032,86 TL tazminatın 25.02.2011 tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte davalı ... şirketinden ... poliçe limiti (160.543,00 TL) ile sınırlı olmak üzere tahsili ile davacılara ödenmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiş; hüküm davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
6100 Sayılı HMK."nun geçici 3/2 maddesi delaletiyle mülga 1086 Sayılı HUMK"nun 427. maddesinde öngörülen temyiz kesinlik sınırı 1.1.2015 tarihinden itibaren 2.080 TL"ye çıkarılmıştır.
Dairemizin ilgili bozma ilamı öncesi hükme esas alınan hesap bilirkişi raporunda hatır taşıması indirimi yapılmadan önceki haliyle tazminat miktarları davacı anne ... için 6.910,19 TL, davacı baba ... için 6.721,43 TL olarak belirlenmiş, davacılar ıslah dilekçesiyle fazlaya dair haklarını saklı tutarak taleplerini davacı anne ... için 5.128,64 TL, davacı baba ... için 5.041,07 TL’ye yükseltmiş, mahkemece bozma ilamı öncesi 3.5.2012 tarihinde davanın kabulü ile davacı anne ... için 5.128,64 TL, davacı baba ... için 5.041,07 TL’ye hükmedilmiştir. Hükmün davacılar ve davalı tarafça temyiz edilmesi üzerine, Dairemizin ilgili bozma ilamıyla davacıların tazminat hesabı ve hatır taşıması indirimine yönelik tüm temyiz itirazları reddedilerek, desteğin müterafik kusurunun tartışılması için hükmün davalı lehine bozulmasına karar verilmiş ve davacıların karar düzeltme istemi reddedilmiştir. Mahkemece ilgili bozma ilamına uyulmasına karar verilerek yapılan yargılama sonucu 16.12.2015 tarihinde davacı anne ... için 4.146,12 TL, davacı baba ... için 4.032,86 TL’ye hükmedilmiştir. Bu durumda 3.5.2012 tarihli ilamda davacılar için hükmedilen tazminat tutarları sadece davalı lehine bozulduğundan, mahkemece ilgili bozma ilamına uyulması ile bozma ilamı lehine olan davalı taraf yararına usuli kazanılmış hak doğduğundan, davacılar artık 3.5.2012 tarihli ilamda hükmedilen tutarlardan daha fazla miktar için hak talep edemeyeceğinden ve ıslah dilekçeleri de gözetildiğinde davacılar yönünden verilen hüküm kesin niteliktedir.
Kesin olan kararların temyiz istemleri hakkında mahkemece bir karar verilebileceği gibi, 1.6.1990 gün 3/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca ...’ca da temyiz isteminin reddine karar verilebileceğinden davacılar vekilinin temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacılar vekilinin temyiz dilekçesinin mahkeme hükmünün kesin olması nedeniyle REDDİNE, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacılara geri verilmesine 26.9.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.