9. Hukuk Dairesi 2014/6998 E. , 2015/20326 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ................ . İŞ MAHKEMESİ
DAVA : Davacı, kıdem tazminatı alacağının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir.
Hüküm süresi içinde davacı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, müvekkilinin 01.08.2006 tarihinden itibaren davalının ........ şubesinde Şube Müdürü olarak çalışmaya başladığını, bu çalışmanın davacının kendi isteği ile işyerinden ayrıldığı 20.04.2012 tarihine kadar devam ettiğini, iş akdinin son bulduğu tarih itibariyle brüt maaşının 8.750,00 TL olduğunu, davacının SGK Başkanlığı ...... Sosyal Güvenlik Merkezinden alınan sigortalılık süresinin ve prim ödeme gün sayısının dolduğuna ilişkin yazıyı işten ayrılma dilekçesi ile birlikte davalı işverene sunmasına ve kıdem tazminatı talep etmesine rağmen, davalı işverenin cevabi yazısını davacıya bildirdiğini ve ayrılma iradeniz tamamen başka bir işe geçmeye yönelik olması nedeniyle şeklinde suni bir gerekçe öne sürerek davacının çalışması karşılığı hak kazandığı kıdem tazminatını ödemekten imtina ettiğini, 1475 Sayılı İş Kanununun 14/5 maddesine atıfla, davacının bahse konu şartları yerine getirdiğine dair bilgilendirme yazısını kurumdan aldığı ve bu belge ile birlikte işverene başvuruda bulunduğunu, buna rağmen kendisine ödeme yapılmamasının davalı işverenin kötü niyetini ortaya koyduğunu, ilgili yasanın çalışanlara gerekli sigortalılık süresini ve prim gün sayısını doldurdukları takdirde işten ayrılmak için işverene başvuruda bulunduklarında kıdem tazminatı alabileceklerini hükme bağladığını ve bunun için de daha sonradan başka bir işyerinde çalışmama gibi bir şart da getirmediğini, dolayısıyla davalı işverenin kıdem tazminatı ödememe gerekçesinin kanunun açık hükmü karşısında korunmayacağını, davacının davalı işyerinde çalıştığı süre boyunca başkaca bir işyerinde çalışmasının olmadığını, davalı işveren bünyesinden ayrıldıktan sonra dahi hemen akabinde başka bir işyerinde çalışmadığını, davacının iradesinin tamamen yerine getirmiş olduğu hukuki şartları işverene bildirerek işyerinden ayrılmak yönünde olduğunu iddia ederek 1.000 TL kıdem tazminatının faiziyle tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
B) Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, davanın yetki bakımından İstanbul Mahkemelerinde açılması gerektiğini, zamanaşımı itirazında da bulunarak, davacının emeklilik nedeniyle değil, Fibabanka’da çalışmak üzere müvekkili bankadan ayrıldığını, halen anılan bankada çalışmasını sürdürdüğünü, davacının gerçek iradesi emeklilik olmadığından, talebin de haklı olmadığını, 1475 Sayılı Yasanın 5 numaralı bendine ve Yargıtay kararına atıfla, yasal dayanağı olmayan haksız ve mesnetsiz davanın reddini talep etmiştir.
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, davacının halen çalıştığı banka ile iş görüşmesini davalı işyerinde çalıştığı dönemde yaptığından davacının davalı işyerinden ayrılmış amacının emeklilik değil, ........’a geçiş isteği olduğu gerekçesiyle kıdem tazminatı talebinin reddine karar verilmiştir.
D) Temyiz:
Karar davacı tarafından temyiz edilmiştir.
E) Gerekçe:
Davacı vekili, kıdem tazminatının tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacının emeklilik nedeniyle değil, .......’da çalışmak üzere müvekkili bankadan ayrıldığını, halen anılan bankada çalışmasını sürdürdüğünü, davacının gerçek iradesi emeklilik olmadığından, talebin de haklı olmadığını, 1475 Sayılı Yasanın 5 numaralı bendine ve Yargıtay kararına atıfla, yasal dayanağı olmayan haksız ve mesnetsiz davanın reddini talep etmiştir.
Dosya kapsamı incelendiğinde, davacının davalı işverenliğe sunduğu 17.04.2012 tarihli işten ayrılma dilekçesinde, ekli SGK yazısında da belirtildiği üzere toplam sigortalılık süresinin 19 yıl ve 4900 prim günü olduğundan hak ettiği kıdem tazminatının tarafına ödenmesini istediği görülmüştür.
Dosyada bulunan ...... cevabi yazısı içeriği incelendiğinde, ..... ile 07.02.2012 tarihinde görüşme yapıldığı, adı geçenin bankalarında 07.05.2012 tarihinde göreve başladığı ve şube müdürü olarak görevine devam ettiğinin bildirildiği anlaşılmıştır.
4447 sayılı Yasanın 45 inci maddesi ile 1475 sayılı Yasanın 14 üncü maddesinin birinci fıkrasına (5) numaralı bent eklenmiştir. Anılan hükme göre, işçinin emeklilik konusunda yaş hariç diğer kriterleri yerine getirmesi halinde kendi isteği ile işten ayrılması imkânı tanınmıştır. Başka bir anlatımla, sigortalılık süresini ve pirim ödeme gün sayısını tamamlayan işçi, yaş koşulu sebebiyle emeklilik hakkını kazanamamış olsa da, anılan bent gerekçe gösterilmek suretiyle işyerinden ayrılabilecek ve kıdem tazminatına hak kazanabilecektir. Ancak, işçinin işyerinden ayrılmasının yaş hariç emekliliğe dair diğer kriterleri tamamlaması üzerine çalışmasını sonlandırması şeklinde gelişmesi ve bu durumu işverene bildirmesi gerekir.
Somut olayda;
Davalı bankada şube müdürü olarak çalışan davacı, 1475 Sayılı Kanunun 14. Maddesinin birinci fıkrası (5) numaralı bendi uyarınca, 15 yıl sigortalılık ve 3600 gün prim günü şartlarını sağladığı için 17.04.2012 tarihli dilekçe ile işyerinden ayrılmıştır.
09.10.2012 tarihli Fiba Banka cevabi yazısı içeriğinden, yazıya konu personel...... ile 07.02.2012 tarihinde görüşme yapıldığı, adı geçenin bankalarında 07.05.2012 tarihinde göreve başladığının bildirildiği anlaşılmıştır.
Davacının işyerinde çalışırken başka bir işyeri ile görüşme yapması ve işyerinden ayrıldıktan sonra başka bir firmada çalışması hakkın kötü niyetli kullanılması olarak değerlendirilemez. Davacı, kanunun kendisine verdiği yasal hakkını kullanmıştır.
Kanunda tanınan bu hakkın amacı, işyerinde çalışarak yıpranmış olan ve bu arada sigortalılık yılı ile prim ödeme süresine ait yükümlülükleri tamamlamış olan işçinin, emeklilik için bir yaşı beklemesine gerek olmadan iş sözleşmesini aktif sonlandırabilmesine olanak tanımaktır. Davacının davasının kabulü ile kıdem tazminatının ödenmesine karar verilmesi gerekirken, hatalı değerlendirme ile davanın reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir.
F) Sonuç:
Hükmün yukarıda açıklanan nedenle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 03/06/2015 tarihinde oyçokluğu ile karar verildi.
KARŞI OY
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillere kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, yerinde bulunmayan bütün temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan hükmün onanması gerektiğini düşündüğümden sayın çoğunluğun bozma düşüncesine katılmıyorum. 03/06/2015