17. Ceza Dairesi 2015/15067 E. , 2016/6722 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇA SÜRÜKLENEN ÇOCUK : ...
SUÇ : Hırsızlık, işyeri dokunulmazlığını ihlal,
mala zarar verme
HÜKÜM : Mahkumiyet
Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle incelenerek, gereği görüşülüp düşünüldü:
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçların sanıklar ve suça sürüklenen çocuk tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz nedenleri yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1-Sanık ..."in atılı suçu tüm aşamalarda kabul etmediği, emniyet güçlerince tutulan tutanak içeriğine göre de olay tarihinde saat 23.00 sıralarında at arabasında iki kişi görüldüğü ve takip sırasında da kovalamaca sonucu yakalandıkları, yakalanan iki kişi dışında başka şahıs veya şahısların varlığından bahsedilmediği, sanık ... ve suça sürüklenen çocuk ..."ın suçun işlenmesinde Beşir isimli şahıs ve sanık ..."nin bulunduğu iddiası dışında, sanık ..."nin suçun işlenmesine katıldığına dair kesin delil elde edilmediğinden adı geçen sanığın beraati yerine mahkumiyetine hükmedilmesi,
2-Sanık hakkında mala zarar verme suçundan hükmedilen mahkumiyet hükmünün zamanaşımına uğradığı anlaşılmış olup, tutulan tutanak içeriği doğrultusunda sanıklar ve suça sürüklenen çocuğun suçu iki kişi olarak işledikleri kabul edildiğinde eylemlerine uyan 765 sayılı TCK’nın 493/1, 522/1 (normal), 523/1. maddelerine göre, 01.06.2005 tarihinde yürürlüğe giren 5237 sayılı TCK’nın aynı suça uyan 142/1-b, 143/1, 168/1, 53, 116/2-4, 119/1-c, 53,. maddelerinde öngörülen cezaların türleri, alt ve üst sınırları ile değerlendirilip, sonucuna göre lehe yasanın saptanması gerektiğinde zorunluluk bulunması,
3-Kabul ve uygulamaya göre de;
a-Suç tarihinde 15-18 yaş grubunda bulunan suça sürüklenen çocuk ... hakkında TCK"nın 31/3. maddesinin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi,
b-Olay tarihinde saat 23.00 sıralarında, polis ekibinin ring görevini ifa ederken at arabası üzerinde iki şahsın hızla uzaklaştığını görmeleri üzerine, at arabasındaki şahısların arabadan atlayarak kaçmaya başladıkları ve kovalamaca sonucu yakalandıklarında, arabada bulunan eşyaları çaldıkları yeri göstererek iadeyi sağladıklarının anlaşılması karşısında, 5237 sayılı TCK"nın 168. maddesinde düzenlenen etkin pişmanlık hükümlerinin uygulama olanağı bulınduğunun gözetilmemesi,
c-Sanıklar ve suça sürüklenen çocuğun birden fazla kişi olarak işyeri dokunulmazlığının ihlali suçunu işledikleri halde haklarında TCK"nın 119/1-c maddesi ile uygulama yapılması gerektiğinin gözetilmemesi,
d-Kasten işlemiş oldukları suçlar nedeniyle hapis cezasıyla mahkûmiyetin yasal sonucu olarak sanıklar ve suça sürüklenen çocuğun, 5237 sayılı TCK’nın 53/1.maddesinin (a), (b), (c), (d), (e) bentlerinde yazılı haklardan, aynı maddenin 2. fıkrası uyarınca cezalarının infazı tamamlanıncaya kadar, kendi altsoyları üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından ise anılan maddenin 3. fıkrası uyarınca mahkûm oldukları hapis cezalarından koşullu salıverilinceye kadar yoksun bırakılmalarına karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde hüküm kurulması ile ayrıca T.C. Anayasa Mahkemesi"nin, TCK"nın 53. maddesine ilişkin olan, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararının, 24.11.2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanmış olması nedeniyle iptal kararı doğrultusunda TCK"nın 53. maddesindeki hak yoksunluklarının yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanıklar ..., ... ve suça sürüklenen çocuk ... müdafiilerinin temyiz nedenleri bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin açıklanan nedenle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, 03.05.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.