10. Hukuk Dairesi 2020/3585 E. , 2021/4527 K.
"İçtihat Metni"Bölge AdliyeMahkemesi : Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi
No : 2019/568-2019/1598
İlk Derece Mahkemesi : Mersin 1. İş Mahkemesi
No : 2017/522-2018/261
Dava yaşlılık aylığı bağlanması gerektiğinin tespiti ile aksi kurum işleminin iptali istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesince, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın reddine dair verilen karara karşı davacı- tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesince verilen kararın, davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okundu. Temyiz konusu hükme ilişkin dava, 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun Geçici 3. Maddesi delaletiyle 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 438. maddesinde sayılı ve sınırlı olarak gösterilen hâllerden hiçbirine uymadığından, temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılmasına ilişkin isteğin reddine karar verildikten sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
I-İSTEM
Davacı, davalı kooperatifin inşaatında çalışmış olmasına karşın davalı kurum tarafından yapılan tahkikat sonucunda 01/02/2006- 15/07/2006 tarihleri arasında işyerinin faaliyette olmadığı gerekçesi ile bu dönemdeki sigortalılığının iptal edildiğini ve kurumca yaşlılık maaşının kesilerek, kendisine borç tahakkuk ettirildiğini belirterek bu sebeple 01/02/2006-15/07/2006 tarihleri arasındaki çalışma süresinin tespiti ile yaşlılık aylığı ile ilgili olarak borçlu olmadığının ve kesilen aylığın yeniden bağlanmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II-CEVAP
Davalı kurum davanın reddini savunmuştur.
III-MAHKEME KARARI
A-İLK DERECE MAHKEME KARARI
Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir.
B-BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI:
Davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
IV-TEMYİZ KANUN YOLUNA BAŞVURU VE NEDENLERİ:
Davacı vekili verilen kararın hatalı olduğunu belirtip, kararın bozulmasını istemiştir.
V-İLGİLİ HUKUK KURALLARI VE İNCELEME:
Davanın yasal dayanağı 506 sayılı Yasa"nın 79/10. ve 5510 sayılı Yasa"nın 86/9. maddeleri olup bu tür sigortalı hizmetlerin tespitine ilişkin davaların, kamu düzeniyle ilgili olduğu ve bu nedenle de özel bir duyarlılıkla ve özenle yürütülmesinin zorunlu ve gerekli bulunduğu açıktır. Bu çerçevede, hak kayıplarının ve gerçeğe aykırı sigortalılık süresi edinme durumlarının önlenmesi, temel insan haklarından olan sosyal güvenlik hakkının korunabilmesi için, bu tür davalarda tarafların gösterdiği kanıtlarla yetinilmeyip, gerek görüldüğünde re"sen araştırma yapılarak kanıt toplanabileceği de göz önünde bulundurulmalıdır. İnceleme konusu davada mahkemece yapılan araştırma hüküm kurmaya yeterli değildir. Bu sebeple öncelikle davacının iddiasına konu binada ikamet eden kişiler resen tespit edilerek tanık sıfatıyla ifadelerine başvurulmalı, anılan inşaatın tamamen bitip bitmediği, devam ediyorsa ne zamana kadar devam ettiği ve bu süre zarfında inşaatta kimlerin çalıştığı irdelenerek (farklı tarihlerde de yapı kullanma izin belgesi alan kişiler olduğu göz önünde tutulmalı) karar verilmelidir. Ayrıca davalı kooperatifte anılan tarihlerde davacıdan başka güvenlik görevlisi olarak çalışan birisi bulunup bulunmadığı ve güvenliğin ne şekilde sağlandığı da ayrıntılı olarak araştırılarak, sigortalının iptal edilen çalışmalarının hangi nedenlerle kayıtlara geçmediği ya da bildirim dışı kaldığı hususu gereğince tespit edilerek, yargılama sürecinde dinlenen tanık anlatımlarının değerlendirilmesinde; iş yerlerinin kapsamı, kapasitesi ile işin ve işyerinin niteliği nazara alınmalı, böylece bu konuda gerekli tüm araştırma yapılarak uyuşmazlık konusu husus, hiçbir kuşku ve duraksamaya yer bırakmayacak biçimde çözümlenip, deliller hep birlikte değerlendirilip takdir edilerek, davacının çalıştığı iddia edilen süreler tereddütsüz belirlenerek, varılacak sonuca göre bir karar verilmelidir.
Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın eksik inceleme sonucu, yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davacının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesinin, istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin kararı kaldırılarak, İlk Derece Mahkemesince verilen hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ : Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi kararının, HMK"nın 373/1. maddesi gereğince kaldırılarak, temyiz edilen ilk derece mahkemesi hükmünün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine ve kararın bir örneğinin ilgili Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 01.04.2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.