1. Ceza Dairesi 2020/654 E. , 2020/1406 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
SUÇ : Çocuğu kasten öldürmek
HÜKÜM : Suça sürüklenen çocuk ..."nın çocuk olan ..."u olası kastla öldürmek suçundan TCK"nin 82/1-e, 21/2, 31/3, 63. maddeleri uyarınca 12 yıl hapis cezasına dair Afyonkarahisar 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 2018/405 esas, 2019/7 karar sayılı hükmüne yönelik istinaf başvurusunun esastan reddi.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Suça sürüklenen çocuk ... hakkında maktul ..."ı kasten öldürme suçundan dolayı yerel mahkemece kurulan hükme yönelik yapılan istinaf başvurusu üzerine verilen istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin karara karşı sanık ve müdafiinin temyiz istemi ile ilgili yapılan incelemede; Konya Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesince verilen karara karşı suça sürüklenen çocuk müdafiinin temyiz istemi ile ilgili yapılan incelemede;
Konya Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesinin 11/03/2019 gün ve 2019/462 esas, 2019/421 sayılı kararında bir isabetsizlik görülmemiş olduğundan, suça sürüklenen çocuk müdafiinin olası kast unsurunun oluşmadığına, alt sınırdan ceza verilmesi, takdiri indirimin uygulanması gerektiğine, kararın yasaya aykırı olduğuna ilişkin ve yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının tebliğnamedeki düşünce gibi ESASTAN REDDİNE, aynı Kanunun 304/1. maddesi uyarınca dosyanın Afyonkarahisar 1. Ağır Ceza Mahkemesine, Yargıtay ilamının bir örneğinin Konya Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, Üye ..."ın sanığın eyleminin bilinçli taksir olduğu şeklindeki karşı oyu ve oy çokluğu ile 23/06/2020 gününde karar verildi.
KARŞI OY:
Suça sürüklenen çocuk, maktul, tanıklar ... ve ..."ın sınıf arkadaşı oldukları, olay günü tanık ..."nün babasına ait yerde birlikte okey oynadıkları, tanık ..."nün ahıra gitmeden önce çekyatın altında bulunan babasına ait tüfeği alarak içindeki mermileri çıkartıp mermileri montunun cebine koyduğu, tüfeği tekrardan çekyatın altına koyarak ahıra gittiği, suça sürüklenen çocuk ..."ın çekyatın altındaki tüfeği aldığı, önce tüfeği tanık ..."ye doğrulttuğu, tanık ..."nün şeytan doldurur diyerek uyardığı ve aynı zamanda korktuğu için odadan dışarı doğru kaçtığı, tanık ... dışarı doğru kaçarken çıt diye bir ses geldiği, bu sesin tetiğe basılması nedeniyle gelmiş olabileceği gibi tüfeğin kurulmasından da kaynaklanabileceği, tanık ... ahırda, diğer tanık ... odanın dışında iken tüfeğin bir el patladığı, maktulün vurulduğu ve daha sonra öldüğü olayda yerel Mahkeme suça sürüklenen çocuğa olası kastla öldürmeden ceza tayin etmiş, istinaf Mahkemesi esastan ret kararı vermiş ve temyiz üzerine Dairemizin sayın çoğunluğu da esastan ret kararı vermiştir.
Taksir, TCK"nin 22/2 maddesinde ""dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırılık dolayısıyla, bir davranışın suçun kanuni tanımında belirtilen neticesi öngörülmeyerek gerçekleştirilmesidir."" şeklinde tanımlanmıştır. Bilinçli taksir TCK"nin 22/3 maddesinde; ""kişinin öngördüğü neticeyi istememesine karşın, neticenin meydana gelmesi halinde bilinçli taksir vardır"" şeklinde tanımlanmıştır. TCK"nin 21. maddesinde ""kast"" ana madde başlığı altında 21/2 maddede olası kast, ""kişinin, suçun kanuni tanımındaki unsurların gerçekleşebileceğini öngörmesine rağmen, fiili işlemesi halinde olası kast vardır"" şeklinde tanımlanmıştır.
TCK"nin 21/2 ve 22/3 maddesindeki tanımlardan anlaşıldığı üzere olası kast ve bilinçli taksir hallerinde öngörme unsuru ortak unsur olarak karşımıza çıkmaktadır. Öngörme unsuru ortak unsur olduğuna göre diğer hususlar gözetilerek bir suçun bilinçli taksirle mi işlendiğini yoksa olası kastla mı işlendiğini tespit etmemiz gerekir.
Suça sürüklenen çocuğun arkadaşı olan maktulü öldürmek ya da ona zarar vermek amacıyla hareket etmediği sabittir. Tüfeğin boş olduğu zannıyla hareket ettiği anlaşılmaktadır. Olası kastın TCK"nin 21. maddesinde kast ana başlığı altında düzenlenmiş olması, bir kast türü olduğunun açık göstergesidir. Olası kastta, ""suçun kanuni tanımındaki unsurların gerçekleşebileceğini öngörmesine rağmen"" olarak tariflenen tanımda geçen suç bu olayda öldürme suçudur. Yani suça sürüklenen çocuk bu olayda öldürme suçunun gerçekleşebileceğini öngörerek hareketine devam etmiş olmalıdır. Meydana gelen neticeye bakarak bir karar verilecekse bunu söylemek mümkündür. Ancak tüfeğin boş olduğu zannıyla hareket ettiği kabul edilirse, bu durumda taksirde tanımı yapılan dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırılık karşımıza çıkar. Arkadaşını öldürmek ya da yaralamak amacıyla hereket etmeyen suça sürüklenen çocuğun bağımsız bir suç türü olmayıp, bir kast türü olan olası kastla hareket ettiğini söylemek mümkün olmadığı için, eylemin olası kastla öldürme olduğuna dair çoğunluk görüşüne katılmıyorum.